OpenAI, İki Yeni Ücretsiz ve Özelleştirilebilir Yapay Zekâ Modelini Yayınladı
Yapay zekâ alanının öncü şirketlerinden OpenAI, stratejik bir adım atarak gpt-oss-120b ve gpt-oss-20b adlı iki yeni 'açık ağırlıklı' (open-weight) dil modelini ücretsiz olarak erişime açtı.
ABD ve Çinli rakiplerin benzer hamlelerine yanıt niteliği taşıyan bu karar, şirketin daha şeffaf ve demokratik bir yapay zek vizyonuna geçişinin önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Açık Ağırlıklı Model Ne Anlama Geliyor?
'Açık ağırlıklı' model, yapay zeknın eğitilmiş parametrelerinin kullanıcılarla paylaşılması anlamına geliyor. Bu sayede geliştiriciler, modelleri kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirebiliyor. OpenAI Başkanı ve Kurucu Ortağı Greg Brockman, 'Bu, uzun süredir ilk kez açık ağırlıklı bir dil modeli yayınladığımız an ve gerçekten heyecan verici,' ifadelerini kullandı.
Yerel Cihazlarda Çalışabiliyor, Güvenlik Önlemleri Güçlendirildi
Metin tabanlı olan bu yeni modeller, düşük maliyetle güçlü performans sağlıyor; internet aramaları, kod yürütme gibi görevlerde başarılı sonuçlar veriyor. Yerel bilgisayarlarda çalıştırılabilecek şekilde tasarlanan modeller, kötüye kullanım riskini azaltmak amacıyla ek güvenlik önlemleriyle geliştirildi.
Küresel Şirketlerle Ortaklık
OpenAI, yeni modellerin gerçek dünya kullanımına yönelik olarak Fransız telekom devi Orange ve bulut veri platformu Snowflake ile iş birliği yaptığını duyurdu.
Altman: 'Artık Daha Açığız'
OpenAI CEO'su Sam Altman, yılın başında yaptığı açıklamada şirketin geçmişte kapalı bir yaklaşım izlediğini kabul etmiş ve bu politikada değişime gidileceğini belirtmişti. Şirket, kr amacı güden yapıya geçme planlarını rafa kaldırarak yeniden kr amacı gütmeyen bir organizasyon çatısı altında faaliyet göstereceğini duyurdu. Ancak ticari birim, belirli denetim mekanizmaları altında kr elde etmeye devam edecek.
Bu dönüşüm, kurucu ortak Elon Musk da dahil olmak üzere yapay zek güvenliği savunucularının uzun süredir dile getirdiği eleştirilerden sonra geldi. Yeni modellerin yayınlanması, OpenAI'nin daha erişilebilir ve iş birliğine açık bir teknoloji anlayışına yöneldiğinin somut bir adımı olarak görülüyor.