OSMANLI İMPARATORLUĞU DA EMPERYALİSTTİ!
Eğri oturup, doğru konuşmak lâzım.Biz ABD'yi emperyalist zihniyeti dolayısıyla hep kınıyoruz ya! İşin gerçeği şu ki, atalarımız olarak övündüğümüz Osmanlı İmparatorluğu da güçlü döneminde EMPERYALİSTTİ.
Eğri oturup, doğru konuşmak lzım. Biz ABD'yi emperyalist zihniyeti dolayısıyla hep kınıyoruz ya! İşin gerçeği şu ki, atalarımız olarak övündüğümüz Osmanlı İmparatorluğu da güçlü döneminde
EMPERYALİSTTİ
. Osmanlı Padişahları, emperyalist zihniyetlerine dini bir kılıf uydurmuşlardı. Amaçlarının İslm dinini yaymak olduğunu, bunun için cihat etmeyi ön plnda tuttuklarını iddia ediyorlardı.
Yine o dönemlere ait övünülerek vurgulanan bir deyim vardır.
(KAÇIN
TÜRKLER GELİYOR!)
Bu deyimin nasıl ortaya çıktığını biliyor musunuz! Osmanlılar, istil ettikleri topraklarda yaşayan Hıristiyanların çocuklarını alır, Yeniçeri Ocağında devşirerek, çoğu kere kendi milletleriyle savaşacak bir tarzda yetiştirirlerdi. Bu sebeple Osmanlı Askerleri bir ülkenin toprağına girdiklerinde çocuklarını saklasınlar diye bu deyimi kullanarak birbirlerini ikaz ederlerdi. Yeniçeri ocağı, işte budur!
Güçlü devletlerin tümü emperyalisttir. Rusya, Çin ve diğerlerini hep aynı kefeye koyun. Şu farkla ki, her devlet, kendi gücüne göre emperyalisttir. Günümüzün en güçlü devleti ABD olduğuna göre, bugün için dünyanın en emperyalist ülkesi ABD'dir.
İslam dinin kılıçla yayılması, Allah'ın emri değildir.
'Eğer Rabbin isteseydi yeryüzünde bulunanların hepsi topyekün iman ederlerdi. O halde insanları mü'min olsunlar diye sen mi ZORLAYACAKSIN'
mealindeki ayet-i Kerime bunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed (O'na al ve ashabına salat ve
selm olsun)
döneminde yapılan savaşlar birer
müdafaa savaşlarıdır.
Müşrikler onları yurtlarından kovmuş, mallarını gasp etmişlerdi. Hatta dinlerini özgürce yaşamak için Medine'ye hicret etmelerine rağmen, rahat bırakmamış peşlerine düşerek
Bedir,
Uhud, Hendek
savaşlarında
onları imha etmeye çalışmışlardı. Peki, savaş olmazsa şehitlik mertebesi nasıl elde edilecek derseniz, onu da müdafaa savaşlarında aramak lzım. Bir saldırı olması durumunda meşru müdafaa hakkı doğar. Bunu unutmamalıyız.
Savaşlar olmasaydı, İslm dini yine bu boyutlarda yayılmaz mıydı, diye bir soru akla gelebilir. İslam'ı yayma metodu, insanları ikna edici vaazlarla gerçekleşmelidir. Nitekim Peygamber Efendimiz döneminde bile sahabe-i kiramdan nice zatlar dünyanın dört bir yanına dağılarak savaşçı değil, birer barış havarisi olarak İslam dinini yaymaya çalışmışlardır. Daha İslamiyetin ilk yıllarından itibaren dini yaymak için Afganistan'a, Çin'e, Hindistan'a, Afrika'ya giden sahabe-i kiramlar vardır. Bunlar kılıç kullanarak değil, bilgi ve irfan donanımlı olarak gittikleri ülkelerde cemaatler oluşturarak dini yaymışlardır.
İslam Dinini silah zoruyla yaymak isteyen IŞİD gibi örgütler, terör olaylarıyla dine yarar değil, zarar vermiş, İslam Dininin terör dini olarak empoze edilmesine yol açmışlardır.
Hıristiyanlar da, ortaçağ Avrupa'sında gerçekleştirdikleri Haçlı savaşlarıyla din adına büyük katliamlara imza atmışlardır.
Oysa semavi dinler, insanlar arasında birliği, beraberliği, kardeşliği, adaleti emreder. Savaşmayı, kan dökmeyi, yakmayı, yıkmayı değil. İslam dinini yaymak için Kur'an yeterlidir. İnsanlara Kur'an-ı Kerim'i öğretebilirsek, en büyük cihat budur. Bugün için, bu yol gayet genişlemiştir. Sosyal medyayı kullanarak dünyanın en ücra köşelerine ulaşabilir, karınca kararınca cihada katılabiliriz.
TAŞLAMALAR
MİSİLLEME YOK MUDUR
ABD'YE SÖYLEYİN
BOŞ HAVANDA SU DÖVMEK
OLUR BU İŞ BELLEYİN
İNCİRLİK HALA AÇIK
ABD'Lİ GELİYOR
ELİN-KOLUN SALLAYIP
MÜLKÜ GİBİ GİRİYOR
KURU MESAJLAR VE DE
LAF-I GÜZAFLAR İLE
İŞİ GEÇİŞTİRMEK Mİ
BU MUDUR MİSİLLEME
BÜKÜLEMEYEN ELİN
ÖPÜLMESİ OLMASIN
MİLLETİN GURURUYLA
OYNAMAYINIZ SAKIN