Prof. Dr. Ümit Yazıcıoğlu'nun Kaleminden: Zelensky ve Biden Arasındaki Diplomatik Hamleler

Rusya ile Ukrayna arasında devam eden çatışmada yeni bir cephe ortaya çıktı: bilgi savaşı. Rusya'nın özellikle Hindistan'daki medya çalışmaları aracılığıyla küresel kamuoyunu etkileme çabaları beklenen sonuçları vermedi. Bu arada, Ukrayna'nın diplomatik çabalarıyla desteklenen Batı medyası, güçlü bir Rusya karşıtı söylemi sürdürerek kamuoyunun algısını ve politika desteğini şekillendirdi.

ABD Başkanı Joe Biden'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky'ye Rusya topraklarına sınırlı saldırılar için Amerikan uzun menzilli silahlarını ve F-16'larını kullanma izni vermesiyle çatışma dramatik bir hal aldı. Başlangıçta gizli tutulan bu karar, nükleer gerilimin tırmanma potansiyeli konusunda uyarıda bulunan askeri ve jeopolitik uzmanlar arasında yaygın endişelere yol açtı. Savunma Öncelikleri kıdemli üyelerinden Emekli Ordu Yarbay Daniel L. Davis, riskleri vurgulayarak şunları söyledi: 'Silahlarımızın ve silahlarımızın izin verilen hedef listesini genişletmek ABD'nin kazanacağı hiçbir şey yok, kaybedeceği ise çok şey var. Ukrayna'ya mühimmat göndermeyi göze almak son derece aptalcadır.'

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov da bu uyarıları yineleyerek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tepkisinin ciddiyetini vurguladı. Ryabkov, Amerikalı liderlerin felakete yol açabilecek potansiyel sonuçları hafife almamaları gerektiğini vurguladı.

Bu uyarıların ciddiyetine rağmen, Ukrayna'nın davasını desteklemeye devam eden Batılı medya kuruluşlarında bu uyarılara belirgin bir şekilde yer verilmedi. Biden yönetiminin kararı, Ukrayna'nın zaferini veya en azından Kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimleri öncesinde önemli bir ilerlemeyi güvence altına alma aciliyeti nedeniyle geri alınamaz görünüyor. Bu siyasi hesap, Washington'un Kiev'in askeri başarılarını Amerikan desteğinin etkinliğinin bir kanıtı olarak sergileme kararlılığının altını çiziyor.

Ukrayna saldırılarında bir artış öngören Rusya, kendi topraklarındaki saldırıların yoğunlaşmasına hazırlanıyor. Zelensky'nin güçleri Rusya'daki önemli hedefleri vurmayı başarırsa, bu durum potansiyel olarak savaş dinamiklerini değiştirerek Rusya'nın güvenliğini ve egemenliğini tehdit edebilir. Buna karşılık olarak Moskova'nın nükleer seçeneklere başvurmadan askeri üstünlüğünden yararlanarak sert önlemlerle misilleme yapması muhtemel.

Sahada askeri stratejiler uygulanırken medyada da paralel bir mücadele sürüyor. Ukrayna, dünya çapında Rusya karşıtı bir duyguyu geliştirmek için diplomatik misyonlarını ve medya kuruluşlarını etkili bir şekilde seferber etti. Bu stratejik medya hakimiyeti, Batılı izleyicilerde güçlü bir yankı uyandıran, yakın Ukrayna zaferi ve Rusya'nın suçluluğu algısını başarıyla geliştirdi. Sonuç olarak, Batı'daki politika yapıcılar, Ukrayna'ya önemli miktarda mali ve askeri destek aktarmaya devam etme konusunda minimum düzeyde dirençle karşılaşıyor.

Ukraynalı diplomatlar, İsviçre'de yapılacak olan barış zirvesi öncesinde Başkan Zelensky'nin barış önerilerini haklı çıkarmak için makaleler yazarak ve röportajlar vererek özellikle proaktif davrandılar. Bu uyumlu medya kampanyası, Rus saldırganlığına karşı adil ve gerekli bir mücadelenin anlatısını güçlendirerek Ukrayna'nın uluslararası alanda ahlaki ve siyasi konumunu güçlendirdi.

Tam tersine, Rus medyası küresel bilgi alanında kendine yer edinmek için mücadele ediyor. RT ve Sputnik gibi önemli yayınlar, Hindistan gibi ülkelerde faaliyet gösterseler de yerel medya ekosistemlerine etkili bir şekilde nüfuz etmekte başarısız oldular. Bu sınırlı erişim, YouTube gibi platformlardaki yasaklar ve büyük arama motorlarının kısıtlamaları nedeniyle daha da kötüleşiyor ve bu platformların küresel görünürlüğü önemli ölçüde azalıyor.

RT ve Sputnik'in Sovyet dönemi propaganda tarzlarını hatırlatan editoryal yaklaşımı bunların çekiciliğini daha da azaltıyor. Küresel Güney'de yankı bulma potansiyeline rağmen bu yayın organları çağdaş medya tüketim eğilimlerine uyum sağlayamadı ve bu da onları çekirdek izleyici kitlesi dışında büyük ölçüde ilgisiz kıldı.

Rusya'nın nüfuzunu genişletmek için kritik bir hedef olan Hindistan'daki medya girişimleri başarıya ulaşamadı. Hint medyası nadiren RT veya Sputnik'e atıfta bulunuyor ve içerikleri Hindistan kamuoyunun pek ilgisini çekmiyor. Bu başarısızlık, Rusya'nın yerel bağlamlara uyum sağlayamayan veya Batı'nın hakim söylemine etkili bir şekilde karşı koyamayan uluslararası medya stratejisindeki daha geniş sorunların altını çiziyor.

Kremlin yetkililerinin ve Rus diplomatik misyonlarının bağımsız uluslararası medya kuruluşlarıyla ilişki kurma konusundaki isteksizliği bu zorlukları daha da artırıyor. Rusya, kendisini potansiyel olarak sempatik seslerden izole ederek küresel izolasyonunu derinleştirme ve kendi bilgi savaşı çabalarını baltalama riskiyle karşı karşıya.

Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışma yoğunlaştıkça bilgi savaşı giderek daha önemli hale geliyor. Ukrayna, uluslararası duruşunu güçlendirmek ve sürekli yardım sağlamak için Batı medyasının desteğinden etkili bir şekilde yararlanırken, Rusya'nın özellikle Hindistan'da küresel kamuoyunu etkileme çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. Ukrayna'nın medya stratejisinin etkinliği, modern savaşlarda bilgi hakimiyetinin kritik rolünü vurguluyor ve Rusya'ya çatışmanın bu önemli boyutunda kat etmesi gereken önemli bir alan bırakıyor.

Biden yönetiminin Ukrayna'nın Rusya topraklarına saldırılarına izin verme kararı, riskleri artırdı ve zaten karmaşık olan jeopolitik ortama yeni riskler ve belirsizlikler getirdi. Batı medyasının güçlü Rusya karşıtı anlatısı, kamuoyunun ve politika kararlarının şekillenmesinde önemli bir rol oynayarak Ukrayna'ya sürekli desteğin sağlanmasını sağladı. Bu arada, Rusya'nın, özellikle Hindistan'da, uluslararası medya alanlarına etkili bir şekilde nüfuz etmedeki başarısızlığı, bilgi stratejisinin sınırlamalarının altını çiziyor.

Durum geliştikçe, bilgi savaşının çatışmada belirleyici bir rol oynamaya devam etmesi muhtemeldir. Ukrayna'nın medyadaki momentumunu ve diplomatik çabalarını sürdürme yeteneği, uluslararası desteğin sürdürülmesinde ve Rus etkisine karşı koymada kritik öneme sahip olacak. Tersine, Rusya'nın küresel bilgi arenasında daha iyi rekabet edebilmek için medya stratejilerini yeniden değerlendirmesi ve uyarlaması gerekiyor.

Sonuçta kamuoyu ve anlatı kontrolü için verilen mücadele, sahadaki fiziksel mücadeleler kadar hayati önem taşıyor. Bu bilgi savaşının sonucu, Ukrayna ihtilafının gidişatını önemli ölçüde etkileyebilir, uluslararası tepkileri ve jeopolitik ittifakların geleceğini şekillendirebilir. Rusya'nın mevcut aksaklıkların üstesinden gelip gelemeyeceği ve küresel medya ortamındaki nüfuzunu geri kazanıp kazanamayacağı ya da Ukrayna'nın, direnmek için ihtiyaç duyduğu desteği sağlayarak ve muhtemelen Rus saldırganlığının üstesinden gelmek için bilgi cephesindeki hakimiyetini sürdürüp sürdüremeyeceği sorusu hala geçerliliğini koruyor.

Not:

Değerli Okuyucularım; Güney Kore'nin başkenti Seul'dan, bu özel ve anlamlı günde hepinize en içten selamlarımı ve bayram dileklerimi iletiyorum. Kurban Bayramı'nız mübarek olsun! Bayramın getirdiği birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını en derin şekilde hissedip yaşamanızı temenni ediyorum. Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayram geçirmenizi diliyorum. Bayramın ruhuna uygun olarak paylaşmanın, yardımlaşmanın ve dayanışmanın önemini bir kez daha hatırlayalım. Uzaktaki dostlarımızı, ihtiyaç sahiplerini ve yalnızları unutmadan, onlara da sevgi ve desteğimizi ulaştıralım.

Kurban Bayramı'nız kutlu olsun!

Seul'dan saygı ve sevgilerle...