SALI GÜNÜ, ÖNEMLİ BİR GÜN
Kamu oyumuzun hiçbir zaman güvenilir olmadığı görüşünü paylaştığı ABD ile varılan ve 13 maddeyi kapsayan uzlaşma gereği, Salı günü YPG'nin silah ile diğer malzemelerini bırakarak 'Güvenli Bölge'yi terk etmeleri gerekiyor ve bu taahhüt yerine getirilmediği
Kamu oyumuzun hiçbir zaman güvenilir olmadığı görüşünü paylaştığı ABD ile varılan ve 13 maddeyi kapsayan uzlaşma gereği, Salı günü YPG'nin silah ile diğer malzemelerini bırakarak 'Güvenli Bölge'yi terk etmeleri gerekiyor ve bu taahhüt yerine getirilmediği taktirde ara verilen Barış Pınarı Harekatı devam edecek kaldığı yerden… 120 saatlik, yani 5 günü içeren süre Salı günü tamamlanınca sonucun ne olacağına yönelik hemşerilerimin yaptığı değerlendirmelerden biri; 'Bizlere ekonomik yaptırımlarla tehdit etmekle yetinmeyip sayın Erdoğan'a diplomasiye ve insanlığa yakışmayan bir dili içeren mektup gönderildiği halde, (ki bu mektuptaki iğrenç hakaret tümüyle milletimize yapılan küstah bir hakarettir..) güvenli bölge görüşünde bizleri oyalayan bu ülkenin gelen heyeti ile görüşüldüğüne göre, aslında terör gruplarını koruma amaçlı sanılan geri çekilme taahhüdü yerine getirilmiş olacak…' sözleriyle dile getirileniydi kanımca…
Yine Salı günü Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin'in davetlisi olarak Rusya'ya gidecek ve iki lider Suriye'deki son gelişmeleri görüşecekler elbet… Suriye'nin mevcut yönetimini alaşağı etmek hedefini güden ABD, Rusya'nın vetosu yüzünden Esad'ı deviremedi ve Rusya halen de himaye etmektedir Esad'ı…
İki emperyal gücün Ortadoğu bölgesinde çıkarlarına yönelik bir takım hesapları vardır ve birbirlerine rakip olan her iki ülkenin çıkarları mücadelesini verirlerken karşı karşıya gelmemek noktasında çok dikkatli bir duyarlılık gösterdikleri gözden kaçmamakta… Bir müddet önce YPG'yi terör örgütü olarak ifade eden Suriye rejiminin yeni gelişmeler sonrasında bu örgütle anlaştığına dair yaygın söylentiler var ve buna rağmen kendisi ile birlikte Suriye sorununa garantör devletlerden biri olarak çözüm arayışına girdiğimiz Rusya'nın bu konuda ne düşündüğü önem taşımakta… İşte gerek Salı günü akşamı itibariyle YPG'nin oluşturmak istenen güvenlik bölgeden silahlarını ve malzemelerini bırakarak geri çekilecekleri taahhüdü ve gerekse Esad rejiminin devamını sağlayan Rusya'nın lideri Putin ile yapılacak olan görüşmeler nedeniyle 'Salı günü önemli bir gün' deniliyor kamuoyumuzda…
Ara verilen harektın yeniden başlamaması için ifade edilen taahhütlerin yerine getirilmesini temenni ederken, halkımızın ABD'ye karşı duyduğu büyük nefretin bir kere daha dile getirilmesine yönelik temennileri de görmezden gelmek istemem doğrusu…
'Ülkemizi hiç kimse tehdit etme hakkına sahip değildir. Ekonominizi mahvederim diyen birinin daha sonra Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan'a harekatın başladığı gün gönderdiği ve ABD basını tarafından sızdırılan küstahça mektubunu unutmamız mümkün değildir. Milletimize yapılan bir hakaret olarak değerlendirdiğimiz bu mektup nedeniyle Başkan Trump milletimizden özür dilemezse sayın Erdoğan 13 Kasım'da kendisiyle görüşmek için ABD'ye gitmemelidir…'
diyen hemşerilerimizin bu görüşüne katıldığımı belirtiyor, harekatın tekrar başlatılmamsı için uzlaşmada yer verilen taahhütlerin gerçek anlamda yerine getirilmesini ve Putin ile yapılacak ikili görüşmeden arzulanan bir sonuç alınarak dönülmesini diliyorum hemşerilerimin de duygularına tercüman olarak…