SEÇİMLERİN SONUCU NE OLURSA OLSUN!
Bu satırlar karalandığında 31 Mart Yerel seçim sonuçlarıyla ilgili en ufak bir bilgimiz yoktu.Hangi parti nereyi kazandı, (CUMHUR İTTİFAKI MI, MİLLET İTTİFAKI MI GALİP OLDU) bilmiyorduk.
Bu satırlar karalandığında 31 Mart Yerel seçim sonuçlarıyla ilgili en ufak bir bilgimiz yoktu. Hangi parti nereyi kazandı, (CUMHUR İTTİFAKI MI, MİLLET İTTİFAKI MI GALİP OLDU) bilmiyorduk. İstanbul'u, Ankara'yı, İzmir'i, Adana'yı ve diğer büyük iller ile Türkiye'nin toplam 81 İlinde, 922 ilçesinde hangi partiler veya bağımsız adaylar belediyeleri aldı bilmiyorduk. Doğrusunu isterseniz, yapılan anketlere de hiçbir zaman için itibar etmedik. Gerçek anket, seçim sandıklarından çıkacak ve bazı seçim bölgelerinde yapılacak itirazlar haricinde 1 Nisan günü açıklanmış olacaktır.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinin sonucu her ne şekilde tecelli ederse etsin, iktidarın önünde genel seçimlere kadar 4,5 yıllık uzun bir süre var. Bu bakımdan, bozulmuş işler varsa düzeltmek, seçimlerde verilen mesajlar varsa iyi algılamak ve gereğini yapmak iktidarın öncelikli işi olmalıdır.
31 Mart seçimlerinin sonucu ne olursa olsun, iktidar, önündeki 4,5 yıllık süreyi çok iyi değerlendirmeli, bozulan, aksak giden işler varsa düzeltmelidir. Devletin birlik ve beraberliği ön plana çıkarılmalı, özellikle seçim öncesi (muhalif belediyelere hizmet yok) kabilinden yapılan üstü kapalı tehditlerden vazgeçilmeli, belediyeleri alan hangi parti olursa olsun, devletin imknlarından eşit şekilde yararlandırılmalıdır.
Özellikle Sayın Recep Tayyip Erdoğan AKP Genel Başkanı gibi değil, Türkiye Cumhuriyetinin bütün fertlerini, kurum ve kuruluşlarını kucaklayan bir dil, bir üslup kullanmağa başlamalı, sadece AKP'lilerin değil, bu ülkede yaşayan 82 milyonun Cumhurbaşkanı olduğunu ve aralarında ayırım-gayrım yapmaması gerektiğini anımsamalı, bütün vatandaşları kucaklamalıdır.
Açıkça belirtmekte yarar var. 31 Mart yerel seçimlerinde kullanılan üslup çok kırıcı, ayırıcı, ötekileştirici, suçlayıcı ve tehditkr bir dil olmuştur. Millet gerilmiş, adeta düşman kamplara dönüştürülmüştür. Kırılan kalplerin onarılması, millete birlik ve beraberlik mesajlarının verilmesi ve bunun icraatlarla somut hale dönüştürülmesi gereklidir.
Seçimlerin sonucu ne olacak bilmiyoruz, ancak, muhalefet partileri ve MİLLET İTTİFAKI sonuç ne olursa olsun bir ERKEN SEÇİM taliplerinin olmayacağını deklare etmiş bulunuyorlar. 4,5 yıllık süre az bir süre değildir. Genel seçimlere kadar, köprülerin altından çok sular akacaktır. İktidar partisi mümkün mertebe hatalarını düzeltmenin ve tüm millete eşit hizmet sunmanın gayreti içinde olursa, kazanan kendisi olacaktır. Bilinsin ki milletimiz hep iyiden yana olmuştur. Particilik taassubuyla hareket eden bir avuç dışında, bu ülkenin vatandaşları hep hizmet verenlerle birlik ve beraberlik içinde olmuş, onları iktidara taşımıştır.
Sözün özü, 31 Mart yerel seçimlerinin sonucu nasıl tecelli ederse etsin, iktidar partisi genel seçimlere kadar devam edecek 4,5 yıllık süreyi yanlışlarını düzeltmek için en iyi şekilde değerlendirmeli ve 82 milyonluk Türk Milletinin tümünü kucaklamayı denemelidir.
Bizden temenni etmek ve uyarmak!