SENDE Mİ BRÜTÜS?
Irak'ın kuzeyinde ülkemizin bekası için tehdit oluşturacak terör koridorunun inşa edilmesini önlemek ve Suriye'li mültecilerin topraklarına dönmeleri amacı ile Türk Silahlı Kuvvetlerimizin başlattığı Barış Pınarı Harekatı başarıyla sürüyor ve harekata yön
Irak'ın kuzeyinde ülkemizin bekası için tehdit oluşturacak terör koridorunun inşa edilmesini önlemek ve Suriye'li mültecilerin topraklarına dönmeleri amacı ile Türk Silahlı Kuvvetlerimizin başlattığı Barış Pınarı Harekatı başarıyla sürüyor ve harekata yönelik olarak çok yönlü değerlendirmeler yapılıyor birçok ülke tarafından…
Uzun zamandır ABD ile birlikte Suriye'nin kuzeyinde 'Güvenli Bölge' kurma hedefimizin 'Müttefik' diye ifade edilen bu ülkenin oyalama taktiği sonucu yerine getirilmemesi üzerine, terör koridorunu önlemek için tek başımıza hareket etmek durumunda kaldık ve bizleri oyalan ABD'nin Başkanı Trump başta olmak üzere diğer ABD'li yetkililerin küstahça tehditlerine maruz kaldık bilindiği gibi… 'Trump böyle olmasını istemiyormuş da mecburiyetten...' ve benzeri söylemler onu aklamaz asla!.. Ne başkan Trump, ne de ABD yönetimleri hiçbir zaman gerçek müttefik ve stratejik ortak olmanın gereğini yerine getirmemişlerdir günümüze dek… Operasyon yaptığımız bölgeden ABD'nin askerini çekmesinin asıl nedeni ise, ilerleyen süreçte anlaşılmış olacaktır kanımca…
Avrupa ülkelerinin de barış harekatından duydukları memnuniyetsizlikleri ifade ederek bazılarının silah ambargosu uygulayacakları haberleri şaşırtıcı değil… Onlar da hiçbir zaman iyi niyet göstermemişlerdir ülkemize karşı ve AB'nin KKTC'yi görmezlikten gelerek Güney Kıbrıs Rum kesimini üyeliğe kabul etmesi, bu görüşü teyit etmekte… Söz konusu devletlerin ülkemizin haklı harekatına destek vermeyişlerinde 'Haçlı Runu'nun da etkisi vardır mutlaka derken, başkalarının bu konuda bize hak vermemelerinin kamu oyumuzda uyandırdığı tepkiye değinmek isterim ayrıca… Arap ülkelerinin barış harekatımıza karşı olduklarını dile getirmeleri; 'Araplar bizim kardeşlerimizdir…' ifadelerinin ne kadar boş olduğu gerçeğini gözler önüne sermiştir bir kez daha… Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmet Ebul Geyt'in Barış Pınarı Harekatı'nı 'Egemenliğe saldırı' olarak nitelendirmesi, üzücü olduğu kadar düşündürücüdür elbet… Her zaman için savunduğumuz Filistin bile kınama konusundaki oylamada çekimser kalarak, kendisine sahip çıkılmasına adeta pişman ettirdi kamu oyumuzu… Sözünü ettiğimiz ülkelerin küstahça açıklamalarından çok, bizleri üzen açıklama KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'dan geldi maalesef… '….Daha önce de söyledim. 1974'te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı… Şimdi Barış Pınarı desek de, akan su değil kandır. Bu nedenle bir an önce diyalog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir…' sözleri hançer gibi saplanmış oldu yüreklere ve Roma imparatoru Sezar'ın ünlü sözünü anımsattı bana bu skandal açıklama…
Büyük asker ve devlet adamını öldürmek için bir komite oluşturan Cumhuriyetçiler, komitede Sezar'ın yetiştirip büyüttüğü BRÜTÜS'e de yer vermişti ve komitedekiler bir fırsatını bularak Sezar'ı hançerlemeye başladıklarında kendisine saldıranlardan birinin Brütüs olduğunu fark eden imparator Sezar; 'Sende mi oğlum Britüs…' diyerek seslendirmişti derin üzüntüsünü…
Kıbrıs'ta Türk soydaşlarımıza yapılan zulme son vermek için 1974 yılında gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatları olmasaydı, bugün KKTC diye bir devlet olmayacak, Mustafa Akıncı diye biri de en yüce makamda oturma şansı bulmayacaktı kesinlikle… Akıncı'nın sözleri, Kıbrıs'taki soydaşlarımızın bekasını sağlayan ülkemizin tüm yurttaşlarını rencide etmiş ve harekata yönelik tepkiler içinde en çok rahatsız edeni olarak kınanmaktadır bir araya gelinen yerlerde…