Siirt Üniversitesinde 'Öğreten, Öğrenen ve Gazze' Söyleşisi

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi ile Yeniler, Çocuk Hakları ve Bacıyan-ı Anadolu öğrenci topluluklarının ortaklaşa düzenledikleri

'Öğreten, Öğrenen ve GAZZE'

başlıklı söyleşi programı gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Basri Memduhoğlu'nun yaptığı söyleşinin konuğu, ulusal TV kanallarındaki edebi sohbet programları ile tanınan, şair-yazar ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde akademisyen Dr. Öğretim Üyesi Ömer Demirbağ oldu.

Prof. Dr. Hasan Basri Memduhoğlu açılış konuşmasında Tillo ilçesindeki ışık hadisesi üzerinden İsmail Fakirullah ile öğrencisi İbrahim Hakkı arasındaki öğretmen-öğrenci ilişkisinin, öğrenciye muhabbetin ve hocaya hürmetin en ihtişamlı örneğini oluşturduğunu ve bu ruhu merkeze alan bir okul ve öğretmen yetiştirme kurgusu özlemini vurgulayarak şunları belirtti 'Eğitime bir başka pencereden bakarak, çocukları, öğretmenliği ve eğitimi, hüznün şehri Gazze üzerinden konuşacağız. Öğretmenler günü arifesindeyiz, dün de çocuk hakları günüydü. Şu anda coğrafyamızda, yanı başımızda bir yangın var ve bir çocuk katliamı yaşanıyor. Bu hususta en duyarlı olması gereken kesim eğitimcilerdir. Gazze'deki bu felaket üzerinden öğreten-öğrenen ilişkisinin metafiziğini, Gazze'nin bize anlattıklarını ve öğrettiklerini, Gazze'den öğrendiklerimizi ele almaya çalışacağız'.

Prof. Dr. Memduhoğlu, söyleşide konuğa şu temel soruları yöneltti: 2022'de yaşları 9-15 arasından değişen bin Filistinli çocuk İsrail tarafından tutuklanmış. 7 Ekimden itibaren 35 günde yaklaşık 5 bin çocuk katledilmiş. Bu 11 dakikada bir çocuk demek. Tarihte en kısa sürede en çok çocuk öldürmenin yaşandığı örneklerden biri. Bunların bir kısmı bebek, bir kısmı okula başlamamış, bir kısmı okulla hiç tanışmayacak, hiç mezun olmayacak. Önemli güçler ya seyirci, ya katliama destekçi. Bu organize bir kötülük. Şu halde bazı süslü söylemler, kavramlar sadece bir illüzyon mu? Gazze bu illüzyonları mı kaldırdı? Bu ağır vahşetin motivasyonu ne olabilir, nasıl bir eğitim bu motivasyonu yaratır? Gazze bize ne öğretti, Gazze'den ne öğrendik, ne öğrenmeliyiz? Bu yaşananlara karşı insan ve eğitimci olarak tavrımız, tepkimiz ve duruşumuz ne olmalı?

Filistin'de insanlığın çürümüşlüğü ile karşı karşıya olunduğunu ifade eden söyleşinin konuğu Dr. Öğretim Üyesi Ömer Demirbağ, çocuklarla savaşmanın, çocuklara saldırmanın, çocukları öldürmenin; insanlığın çürümesi, kokuşması, kurtlanması demek olduğunu vurgulayarak şunları belirtti 'Tarih boyunca görülmemiş bir durumla kaşı karşıyayız. Çocuklarla savaşan bir topluluk var karşımızda. Bu insanlığın çürümesi, kokuşması, kurtlanması demek. Savaşın bir ahlakı, şerefi ve namusu vardır, fakat bunlar maalesef bundan da yoksundurlar.

Dr. Ömer Demirbağ, tahrif edilmiş çarpık inanç ve zihniyetin rahat çocuk öldürmelerin temel motivasyonu olduğunu vurguladığı konuşmasında şunları belirtti: 'Tarih boyunca şunu hep görmüşüzdür. Bir yerde çocuk ölümü varsa orada bela hazırdır. Firavunlar zamanında ve eski Kureyş aristokrasisinde kız çocuklarının dünyaya geldiğinde öldürülmesi bunun en açık örnekleridir. Bir yerde çocuk öldürdünüz mü yokluk, zeval, bitiş, yıkım hazırdır. Allah'ın belası gelecektir. Bu katliam bize karşı koz olarak kullanılan bazı sloganik söylemlerin sadece riyakarlıktan ibaret olduğunu göstermiştir. Bizin bu bilinçte olmamız ve her vesileyle bu katliamı duyurmamız lazım. Farklı yöntemlerle gösterilen tepkiler değerlidir. Ancak en önemlisi bu çocuk katliamlarını sürekli gündemde tutmak, her vesileyle gözlerinin önüne sermek,  eğitimimizi de bu yaşananları içerecek ve bu mesajları verecek şekilde tanzim etmektir'

İl Milli Eğitim Müdürünün, ildeki resmi kurum yöneticilerinin, akademisyenlerin çok sayıda STK temsilcisinin katıldığı ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği söyleşi programının sonunda katılımcılar yorumlarıyla katkıda bulundu ve konuğa çeşitli sorular yöneltti.