Siirtli Hemşerimiz Murat Akdemir'in Kaleminden: Evliyalar Kenti Siirt, Güneydoğu Turizm Turları Konseptinde Hak Ettiği Yeri Alamamış  

-Bununla ilgili olarak Geçenlerde yurt dışında çalışan oğlum, bu gelişinde çocukluğunda ayrılıp, 20 yıldır göremediği Siirt'e gitmek üzere, bir haftalık bir yolculuk planladı.Zira, haklı olarak doğduğu ve uzun süredir göremediği şehrini çok özlemişti.

-Bununla ilgili olarak; Geçenlerde yurt dışında çalışan oğlum, bu gelişinde çocukluğunda ayrılıp, 20 yıldır göremediği Siirt'e gitmek üzere, bir haftalık bir yolculuk planladı. Zira, haklı olarak doğduğu ve uzun süredir göremediği şehrini çok özlemişti. Yolculukta; annesini ve kardeşini de yanına alarak, önce Mardin Havaalanına inip, önceden kiraladığı tarihi dokunun içindeki bir konakta 2 gece kalıp 3 gün zarfında Mardin'i ve çevresindeki Midyat ile yakındaki Hasankeyf'i gezmişler.

Mardin'deki korunmuş tarihi doku ve kültür ile Dara ve Hasankeyf'teki mağaralar başta olmak üzere, turistik yapı onları gayet etkilemiş ve memnun etmişti. Anlattıkları kadarıyla Mardin yerli turist kaynıyordu. Yurdun dört bir tarafından insanlar, Mardin'in güzelliklerini ve özellikle tarihi meknları görmeye geliyormuş, dediğine göre. Mardin esnafı ve halk gelenlerin konaklama ve yeme içme ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra yöresel ürün ve hediyelik eşya satışından da gayet memnunmuş. Tabi, burada neredeyse hep kapalı olan Siirt havaalanına iniş yapılmaması da; çevredeki şehirleri Siirt'in önüne çıkarıyor.

-Mardin'den kiraladıkları arabayla Siirt'e gelip, Siirt'in konforda rakipsiz turistik oteli Barden Otel'e yerleştikten sonra, ilk iş mezarlık ziyaretleri, ardından eşsiz lezzet büryan faslı derken;1.güne Rasıl Hacar ve Botan Kanyonu ile Tillo'yu ziyaret ederek noktayı koyuyorlar. Buraya kadar gayet hoş ve tatminkr geliyor bizimkilere. 2.gün; Şöyle bir Ulu Camiye ve yukarı mahallelere yol alıyorlar, işte oraları ve alışveriş için uğradıkları Helvacılar Çarşısı onlara o kadar bakımsız ve köhne geliyor ki;tam bir hayal kırıklığı.Günün sonunda Güres Caddesi ve çok katlı bina yarışındaki eski Eğitim Enstitüsü civarı ve Bahçelievler'le Kooperatif mahallesine kadar olan her yer yüksek bina yığını.Modern gibi görünse de yüksek binaların iç içe sıkış tıkış olması onlara garip gelmiş.Sanki koskoca Siirt'te başka arsa yokmuş gibi dikey ve sıkışık nizam bizimkilere garip gelmiş.Güzelim Siirt'in yukarısı bakımsız,aşağısı kalabalık ve havasız dediler;istiflenmiş binalar yüzünden. 3.güne Siirt'te gezecek yer bitince; Ziyaret üzeri D.Bakır'a yola koyulmuşlar.

-Büyük kent konseptindeki D.Bakır Surlarıyla, Dicle'siyle, çarşısıyla Siirt'ten daha çok hoşlarına gitmiş nedense? Dicle Kent Sitesinde 2 günlüğüne kiraladıkları ev de manzara ve çevresiyle, modern yapısıyla gayet hoşlarına gitmiş. D.Bakır'a 2 gün az gelmiş ama vakit sınırlı olduğu için, Mardin'e dönüp, havaalanı derken; İstanbul ve Yalova'ya dönüş.

-Bu gezideki izlenimlerini sordum. Bir şehir sıralaması istedim; Turistik yönleriyle değerlendirerek sıralarsanız, gezdiğiniz şehirlerden hangisi önde gelir dediğimde;

1-Mardin,

2-D.Bakır,

3-Siirt dediler.

Batman'ı da işin içine katsam belki 4.'lüğe düşeceğiz. Tabi üzülmemek elde değil. Çünkü Siirt'in Mardin'den daha fazla potansiyelleri var. Bu iş Botan ve Tillo ile sınırlı kalmamalı. Sinep'ten, bal memleketi Pervari'ye uzanan eşsiz yaylalar, dağlar. Ilısu ve Botan üzerinde inci gibi dizilen barajlar, Hz.Süleyman zamanından kalma eşsiz şifa kaynağı Hesta Kaplıcaları. Ziyaretler, Fıstık ve üzüm bağları. Begler diyarı; Şirvan kalesi ile büyük dedelerimizin konakladığı Kormas (İncekaya) Kaleleri,Yerel mimarili Cas Evler ki, dedem Hacı İstet Saloh gibi nice ustaların emekleriyle inşa edilmişlerdi, bir zamanlar damlarında yattığımız mazideki hayatımızdaki o güzelim evler harabeye dönmüşler de restore ederek turizme kazandırmayı düşünen yok. ve daha birçok unsur, Siirt'e ait özel yemekler.Böyle değerlendirip düşündüğümüz zaman maalesef Siirt hak ettiği yerin çok gerisinde duruyormuş.

Bakmadan Geçme