Siirtli Hemşerimiz Murat Akdemir'in Kaleminden: Malzeme Tam İken, Neden Helva Yapamıyoruz

-

Bu ülkede; un, yağ, şeker ve hatta malzemenin fazlası varken; neden helva yapılamıyor. Tabii bunu mecaz anlamda soruyorum.

-Öyle ya ülkemiz; Coğrafi Konum olarak dünyanın en muhkem yerinde, 3 kıtanın tam ortasında, Asya'dan Avrupa'ya uzanan, adeta doğal bir köprü durumunda iken. Tam 4 ayrı denize kıyısı olup, (bilindiği üzere, Marmara Denizinin tamamı ile Ege ve Karadeniz kıyılarının yarısı ve büyük bir deniz olan Akdeniz'in doğu kıyılarının önemli bir kısmı ülkemize aittir), 3 tarafı bu önemli ve işlek denizlerle çevrili olan. Aynı zamanda; Çanakkale ve İstanbul Boğazları gibi dünyanın sayılı deniz geçiş noktalarına sahip olan bir ülke iken, neden Jeopilitik ve Stratejik açıdan gayet avantajlı olan konumunu gereğince kullanıp, ticarette, askeri açıdan ve siyasette daha yetkin ve etkin olamıyor, Türkiye?

- Orta Kuşağın Ilıman iklimlerinin yaşandığı bir kuşakta, farklı karasal iklimlerin yanı sıra; Akdeniz ve Karadeniz iklimleri ile topoğrafik yapı çeşitliliği, başka bir deyişle; çok çeşitli yer şekilleri sayesinde ortaya çıkan, onlarca farklı mikroklimaya, yani yöresel iklime sahip olan bir ülkedir Türkiye. Bu zengin iklim çeşitliliği sayesinde; Endemik adı verilen kendine ait bitki türü sayısı, 4 bin civarındadır. Bu durumuyla; 3500 civarında bitki türüne sahip Avrupa kıtasının tamamından daha zengindir. Tarım ürünleri çeşitliliği bakımından da; zeytininden fındığına, Antep fıstığından Malatya Kaysısına, Pamuğundan Tütününe, envai çeşit üzümünden incirine, muzundan kivisine varıncaya kadar çok geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Konya Ovası, Çukurova, Harran gibi geniş ve verimli ovaların sayısının fazlalığı tarım potansiyelini kat kat arttırmaktadır. -Mezopotamya'yı oluşturan Fırat ve Dicle ile Kızılırmak, Sakarya, Yeşilırmak, Çoruh ve Botan nehirleri tarımda sulamanın yanı sıra, hidroelektrik üretimindeki doğal kaynaklarımızdır ki, bu açıdan da, epeyce zenginiz.

-Orta Anadolu'nun geniş bozkırları ile Kars-Ardahan yaylaları başta olmak üzere, Toroslar ve Karadeniz'deki yaylalar sayesinde hayvancılık faaliyetlerine çok müsaittir Türkiye.

-Çevresindeki denizler sayesinde balıkçılıktan tuz üretimine, taşımacılıktan turizme varıncaya kadar çok geniş ekonomik faaliyet kapasitesine sahip bir ülkeyiz.

-Pamukkale Travertenleri ile tarihi Kapadokya bölgemizdeki Peribacaları, Hasankeyf gibi çok sayıda doğal yapı ve güzelliklerle, uçsuz bucaksız plajları ve Turizm konseptine uyan Ege ve Akdeniz'in sıcak sahilleriyle; tam bir turizm köşesidir Türkiye. Antik dönem ve öncesiyle, Selçuklu ve Osmanlı İslam dönemi tarihi eserler bakımından adeta bir açık hava müzesi olan Anadolu; her yıl 50 milyonu aşkın turisti kendine çekmektedir. Dünya turizminde halen 5. sıradayız. Lakin potansiyelini tam kullanırsak; 1. ya da 2. olmamız işten bile değildir. Zira farklı yöresel kültürleri ve mutfak lezzetleri açısından rakiplerinden çok daha zengindir Türkiye. Üstelik Turizmimiz sadece yaz ve deniz turizmiyle kısıtlı değildir. Zira; 5000 metreden fazla olan yüksekliğiyle, Avrupa'nın en yüksek dağı olan Ağrı Dağı başta olmak üzere, kış ve kayak turizmine uyacak çok fazla dağımız var.

-Son olarak; Yaşlanan Avrupa ve Japonya gibi ülkelerin nüfusuna oranla çok daha genç ve dinamik bir nüfus yapısına sahip olmamız, işgücü ve üretim kapasitemizi arttıran önemli bir avantajdır.

-Üstünlük ve avantajlarımızı saymakla bitirmemiz zor olduğundan, bu kadarını saymakla yetinip; fazlasıyla malzememiz olduğu halde, neden helva yapamadığımızı kısaca açıklamaya gelelim.

-Buna çok kısa bir cevabımız var. Çünkü, Ustamız çok az ve usta yetiştirmekte eksik ve aciziz. Nedenlerinin takdirini size bırakıyorum. Başka bir yazıda buluşmak dileğiyle. Allah'a emanet olun.