Siirtli Hemşerimiz Murat Akdemir'in Kaleminden: Ömür Dediğin, Bir Saymacadan İbaret 

- Dünya bir durak ve duraksama yeri.

Ne demiş şairin biri; 'İşte geldik, gidiyoruz; hoşçakal kardeşim, benim.'

Aşık Veysel'de ; 'İki kapılı bir handa gidiyoruz gündüz gece', demişti, sazının eşliğinde çalıp söylediği, hepimizin diline dolanan anlamlı ve güzel türküsünde.

-Hayat bir saymacadan ibaret. Yılları birbir sayıp, yaş alıp, gitgide yaşlanıyoruz.

-İllaki; bir yaşta sonlanacak olan bu dramatik süreci, daha eğlenceli ve romantik hale getirmek gayesiyle; doğum günü kutlaması gibi bir şeyi icat etmiş batı milletleri.

Biz de; onlardan tıpkı yılbaşı eğlencelerini kaparak kendimize melettiğimiz gibi, doğum günü kutlamalarını da hararetli bir biçimde, kesip kopyalayarak uygulamayı alışkanlık edinmişiz.

-Son durağı toprak olan, bir sayı dizisinden ibaret olan hayatımızı, salt; rakamsal ritmik kutlamalar ve mal ve evlat saymaca ile gösterişlere kapılıp öğünmece yurdu olarak yaşarsak, gerçekten ziyanda olanlardan oluruz.

-Yaşamanın gayesi o kadar sığ ve yüzeysel olmamalı. Bunun, dini ve felsefi yönlerini en iyi şekilde araştırıp, daha gerçekçi ve anlamlı bir hayat sürmenin çabası içinde olmalıyız.

-Ruhumuzu taşıyan dünyevi bedenimiz; dünyadaki elimiz ayağımızdır. Her insanın, ecel ile sınırlı bir vadeye sahip olan, bir ömrü vardır.

-İnananlar için, aslolan; dünyanın sonu olan kıyamet sonrası, bizi yaratan Allahuteala'nın ebedi bir hayat için tekrar dirilteceği gerçeğidir. Ahiret'te sonu olmayan bir hayat mevcuttur. Sayılarla sınırlı olan geçici ömür, dünyadaki hayatımızdır. Bu nedenle dünyanın, bir imtihan ve geçiş yurdu olduğunun idraki ile sonsuz ve bitimsiz olan Ahiret hayatına yarayacak doğru fiil ve eylemlere ağırlık verirsek; Allah'ın rızasını kazanarak, mesut ve bahtiyar oluruz.

-Yok, eğer sadece dünyayı istiyorsak. Bu kadar hengame ve tantanaya; eskilerin dediği gibi; 'üç günlük dünya için değer mi? Kendimize, bunu sorup durmamız lazım.