Siirtli Hemşerimiz Murat Akdemir'in Kaleminden: Terör Yıllarındaki Göç, Bunun Siirt'e Etkileri ve Çözümler

-Tarıma ve hayvancılığa en büyük zararı, bir zamanlar güvenlik nedeniyle köylerden ve yaylalardan şehirlere olan büyük göç vermiştir. Terörün olumsuzca etkili olduğu yıllarda, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yürütüldüğü kırsal kesimler atıl kalmıştır. Şimdi, şehre gelen nüfusu, tekrar köylere yönlendirme zamanıdır.

-Köylerden şehre akın akın gelip, ticaret yapanların, aslında atadan bu yana en iyi bildikleri iş çiftçiliktir. Gençler, köyü iyi bilen tecrübeli büyükleri ile birlikte, atıl ve bakir kalmış köylere yönlendirilmelidir.

-Öte yandan tarım ve hayvancılık ürünlerini işleyen fabrika ve atölyelerin sayıları arttırılmalı, kapsamları genişletilmelidir.

-Çok geniş üretim alanı olan ve dünyanın en kaliteli fıstığı olan 'Siirt Fıstığını' işleme fabrikaları ve markalaşan ambalajlama tesislerinin sayısı arttırılmalıdır. Bilhassa marka olan 'Pervari Balı' ve Siirt'in diğer yöre balları için; süzme bal ve polen, arısütü gibi ürünlerin tam anlamıyla marka üretim yapan fabrikalar. Nar işleme (meyve suyu, nar ekşisi gibi) ve geçen gün açılışı yapılan Yaprak Salamuranın yanı sıra, pekmez, pestil vs. üretim tesisleri. Ayrıca bıttım ve menengiç gibi çok önemli doğal organik ürünlerin işlendiği; 'Bıttım Sabunu', Şampuan, Menengiç Yağı ve Krem gibi ürünlerin yapıldığı markalaşmış tesisler. Sucuk, kavurma, peynir ve tereyağı yapılan mandıra ve markalaşmış üretim yapacak fabrikalar. Yün eğirme ve kilim ve kumaş dokuma atölyeleri ve bilhassa geleneksel olan tiftik seccade ve pano işleme atölyeleri, Siirt'e uyan konseptlerdir.

-Yoksa, zorlama açılan fabrikalar, kireç, alçı fabrikaları hariç, genellikle atıl durmaya mahkumdur. Niye kireç ve çimento hariç dedik. Çünkü Siirt'te bunların ham maddesi, dağlar taşlar dolusu, mevcuttur.