Siirtli Hemşerimiz Murat Akdemir'in Kaleminden: Türkiye'nin Coğrafi İmkân ve Kabiliyetleri

Bu yazımda ağırlıklı olarak Türkiye'nin jeolojik yapısından ve böylesi bir yapıda az ya da çok oluşan madenlerle yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizden bahsetmek istiyorum.Öncelikle şunu belirtmeliyim ki ülkemizde envai türlü maden ve zenginliklerin oluş

Bu yazımda ağırlıklı olarak Türkiye'nin jeolojik yapısından ve böylesi bir yapıda az ya da çok oluşan madenlerle yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizden bahsetmek istiyorum. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; ülkemizde envai türlü maden ve zenginliklerin oluşumunda etkili olan yer hareketleri, geçmişte volkanik patlamalar, şiddetli yer kabuğu kırılmaları vs gibi reaksiyonlar,  günümüzde de maalesef çok sayıda ve kimi zaman çok şiddetli olan depremleri üretmektedir. Geçmişteki hareketliliğin çok fazla ve çeşitli oluşu, herhalde elmas hariç, dünyadaki bütün madenlerin Türkiye'de oluşmasına imkn vermiştir.

-Madencilik demişken; Türkiye bakır rezervlerinin önemli bir sahası Şirvan Maden'dedir. Maalesef maden kazaları birçok can almaktadır. Tıpkı, geçtiğimiz gün Maden'de 3 çalışanın hayatını kaybettiği kazalar ve olaylar, vuku bulmaktadır. Buradan ölen kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyoruz. Madenler işletilirken, oluşacak maliyetlerden kaçınmayıp, iş ve organizasyonlarda madenlerdeki eğim ve galerilerdeki tahkimat vs. gibi hususları ciddiye alarak ve tekniğe uygun davranmak, umarım bu tür kazaları azaltacaktır.

-Başta belirttiğimiz gibi, demirinden bakırına, granitinden mermere, kalaydan çinkoya, uranyumdan toryuma, petrolünden doğalgazına varıncaya kadar Türkiye'de hemen hemen bütün madenler mevcuttur.

-Tabii en başa Kimyasal ürünlerin en en önemlisi olan Bor Minerallerini yazmak lazım. Zira, yaygınlaşan Nanoteknoloji ve Kimyasal ürün teknolojilerinin temel maddesi Bor'dur ve dünya bor rezervlerinin %72 'si Türkiye'dedir.

-Jeolojik açıdan genç arazilere sahip ülkemizde; 1. Zamanda (Paleizoik-Eski Zaman) oluşmuş taşkömürü ciddi anlamda sadece Zonguldak sahasında zengindir. Lakin 3. zamanda (Neozoik-Yeni Zaman) oluşmuş Linyit yatakları başta Ege Bölgemizdeki onlarca yatak ve Elbistan sahası olmak üzere, yurdumuzda çok yaygın olarak bulunmaktadır. Linyit taşkömürüne göre havayı daha fazla kirlettiği için, daha çok termik santrallerde elektrik üretmek için kullanılmaktadır.

-Ülkemizin en fazla ihtiyaç duyduğu petrol ve doğalgaza gelecek olursak, bu açıdan maalesef ihtiyacımızın çok az bir kısmını ülkemizden karşılamaktayız. Oysa, bu açıdan, güney ve doğu komşularımız; Irak, İran ve Azerbaycan zengin. Türkiye'deki tek elle tutular saha petrol için, Siirt-Batman sahasıdır. Ne yazık ki uzun yıllar bu saha yeni keşiflerle yeterince genişletilmemiştir. Bu sahanın yakın çevresi Ergani gibi Gerçüş gibi önceden devreye alınırken, Eruh ve Silopi ile D.Bakır-Hazro petrol zengini sahalar oldukları halde, ancak yakın zamanda keşiflere dahil edilmişlerdir. Yeni bulunan Gabar sahasında, bugün tek başına neredeyse; bütün Türkiye'deki petrol kadar, üretim sağlanacaktır.

-Birkaç yıl önce Şırnak, Cizre, Eruh ve Hazro'nun ve hatta henüz girilmemiş olan Sason'un ve Siirt'in dibindeki Gökçebağ'ın petrol bakımından gayet zengin olduğunu ve gelişen teknolojilerle buraların taranması gerektiği ile ilgili bir takım yazılar yazmakla kalmamış, konuyu açıkladığım bir videoyu, WATSAPP ile ilgili tanıdık yetkililere gönderip, aynı zamanda You Tube de yayınlamıştım. Allah'a şükür, belirttiğim yerlerin bir kısmına girildi ve çok zengin petrol yatakları keşfedildi.

-Doğalgaz açısından elle tutulur tek karasal bölgemiz Trakya'dır ve burada özellikle Ergene Havzasının daha iyi araştırılması lazım. Tabii, Karadeniz'in bayağı açıklarında keşfedilen doğalgaz yatakları da Türkiye'yi enerji açığı açısından kısmen rahatlattığı için çok önemlidir. Nitekim bu işin ödülü, ilk etapta 10 ay boyunca her ay 25 m3'lük gazın tüm vatandaşlara bedava verilmesi olmuştur.

Bakmadan Geçme