Siirtli Hemşerimiz Murat Akdemir'in Kaleminden: Vatandaş Olarak, Daha Fazla Tersleşme ve Suni Gerilim İstemiyoruz

-Malumunuz son yıllarda dünya genelinde ve özellikle bölgemizde alevlendirilen savaş ve çatışmalar ile tüm dünyayı kilitleyen Korona Salgını yaşandı ve çok büyük sıkıntılar çekildi, halen de çekiliyor.-Bu da yetmiyormuş gibi, ülkemizde Kahramanmaraş merk

-Malumunuz; son yıllarda dünya genelinde ve özellikle bölgemizde alevlendirilen savaş ve çatışmalar ile tüm dünyayı kilitleyen Korona Salgını yaşandı ve çok büyük sıkıntılar çekildi, halen de çekiliyor.

-Bu da yetmiyormuş gibi, ülkemizde Kahramanmaraş merkezli dünyanın en şiddetli depremleri birkaç saat içinde Maraş'tan Hatay'a, Adıyaman'dan Malatya'ya, Gaziantep'ten Adana ve Osmaniye'ye, Kilis'ten Şanlıurfa'ya, hatta Diyarbakır'a kadar; ondan fazla ilimizi yerle yeksan etti.1 milyona yakın bina yıkıldı ya da ciddi hasar gördü, tespit edilebildiği kadarıyla 55 bin civarında insanımız hayatını kaybetti. Yüzbinlerce insan yaralandı. Hayat ve Ekonomi felç oldu.

-Bu, Türkiye açısından asrın felaketi olan büyük depremlerden hemen önce; Dünyayı saran pandemi, ülkemizi saran bölgesel savaşlar ve çatışmalar, bozulan piyasalar ve anormal şekilde artmaya başlayan enflasyon, dış baskılar ve içerdeki fırsatçılar yüzünden katlanan döviz fiyatları. Karaborsacılar yüzünden anormal şekilde artmaya başlayan araba, beyaz eşya, mobilya vs. gibi malların fiyatları, ekonomik kaos ve bozulan para piyasaları bize ağır bedeller ödetmeye başlamıştı.

-Hemen arkasından büyük bir seçim, bütün bu büyük sıkıntılara rağmen sürdürülen seçim ekonomisi, seçim kampanyaları bir sürü masraf vs. daha da önemlisi, seçimi kazanmak için verilen büyük vaatler ve sonrasında bu vaatleri yerine getirmek için yapılan anormal harcamalar, ülke ekonomisini çok zor bir noktaya getirdi.

-Tabi çok partili döneme geçildiği dönemden itibaren ülkemizde başlayan kamplaşmalar ve o dönemlerde dünyaya empoze edilen sağ sol ayrışması. Duygusal ve fanatik bir insan yapısına sahip olan Türkiye'nin, bu kavramlar üzerine çatışma ortamına girmesi. Derken; alevlendirilen bu çatışma ortamı bahane edilerek, gerçekleştirilen 80 darbesi. Sonra eski partilerin ve partililerin veto ve yasaklarının kalkmasıyla tekrar hortlatılıp temaruz ettirilen, kamplaştırma ve gerilim siyaseti. Artık; bu suni gerilimler insanlarımızı çok yordu ve yıprattı. Tarafların, rahatça oy devşirmek üzere insanların duyguları üzerinden sürdürdükleri, ülkemizin ve insanlarımızın hayrına olmayan bu kötü siyaset taktiğinin bir an önce terkedilerek, daha birleştirici, birbirini tamamlayıcı ve bütünleştirici bir siyaset anlayışına dönülmesi lazımdır.

-Aslına bakarsanız, ekonominin bozuk olmasının ana sebeplerinden biri de; oy avcılığı uğuruna yapılan bu uzlaşmaktan uzak, ayrıştırıcı ve çatıştırıcı siyaset hinliğidir.

--İnatlaşma, restleşme ve kamplaşma havasıyla, işin içindekiler birbirlerinin aksine, kayığı başka yönlere çekmekte ve bir türlü sağlıklı biçimde yol alınamamaktadır. Birinin yaptığını, yapana nam olmasın diyerek, diğeri yıkmaya çalışmaktadır.

-Ama şu gerçek ki; Pandemi, savaş, çatışma, deprem ve peş peşe gelen maden kazaları, seller, trafik, keşmekeş, piyasaların bozukluğu, hayat pahalılığı, işsizlik, sosyal bozukluklar, derken insanlarımız artık gerçekten yoruldu ve bu kamplaştırmak üzerinden sürdürülen ucuz siyaset taktikleri de; gerilimden yorulan ve yıpranan insanlarımızı adeta hayattan soğuttu.

-Bir Vatandaş olarak; haklı bir biçimde, tüm kesimleri; art niyetli olmayı bırakarak, kin ve nefret siyaseti yerine; uzlaşmacı, yapıcı ve birbirini tamamlayan birleştirici ve bütünleştirici yol ve yöntemler izlemeye davet ediyoruz.

-Hepimiz, devletimizin birliği ve bütünlüğü çerçevesinde birleşelim.

-Görüşlerimizin farklılığı, zenginliğimizdir.

-Hep birlikte; devletimizin ve milletimizin huzur ve refahı için çalışıp çabalayalım ki, çokça arzuladığımız ve hak ettiğimiz seviyeye ulaşmak nasip olsun.

Bakmadan Geçme