SIKINTILAR DA ÖNEMSENMELİ!
Demokrasinin vazgeçilmezleri siyasi partiler, koltuklarını millet ve memleket menfaatlerinin üstünde tuttukları için, halkımızın birçok önemli beklentisi geri planda kalıyor ve medyamız tepki uyandıran bu tutum üzerinde durma görevini yerine getirmediğind
Demokrasinin vazgeçilmezleri siyasi partiler, koltuklarını millet ve memleket menfaatlerinin üstünde tuttukları için, halkımızın birçok önemli beklentisi geri planda kalıyor ve medyamız tepki uyandıran bu tutum üzerinde durma görevini yerine getirmediğinden, vatandaşlarımızın sıkıntıları umursanmıyor. .
Huzur kadar refah da önemlidir ve bu bakımdan huzura yönelik alınan önlemlerin yanı sıra halkımızın refah konusunu önemsemek gerekmektedir. Milyonlarca işsizimiz kendilerine ekmek kapısının aralanmasını beklerken, milyonlarcası insanca yaşam koşullarında eşitliği benimseyen uygulamaların ne zaman yaşama geçirileceklerinin umudu içinde bekleyiş sürdürmek durumunda bırakıldıklarından karamsardırlar.
Pembe tablo çizen söylemlerle refah sağlamanın mümkün olmadığı görüşünü paylaşan vatandaşlarımız 'Sorun ve beklentilere çözüm üretmekle yükümlü olanlar, koltuklarını muhafaza etme konusunda gösterdikleri gayretin onda birini sayelerinde yüce makamlara ulaştıranlar için göstermiş olsaydılar, günümüzde yaşanan bir çok sıkıntı yıllar önce aşılmış olacaktı. Ancak vekiller, asillerinin sıkıntılarını önemsemiyorlar ve bunun önemli nedenleri; halkın dili, gözü, kulağı olan medyamız ile ilgili sivil toplum örgütlerinin görevlerini hakkıyla yerine getirmemeleridir…' diyorlar.
Halkımızın insanca yaşam koşullarında umduğunu bulmaması nedeniyle sık-sık dile getirdiği tepkilere kulak tıkanması, tepkileri tırmandırıyor ve bu gerçeğe dikkat çekilmemesi, konuyu önemsemeyenlere yarar yerine zarar vermektedir sanırım. 'Lafla peynir gemisi yürümez' sözünün içerdiği gibi, pembe tablolarla ifade edilen söylemler de halkımızın refaha hasret bırakıldığı gerçeğini değiştirmez.
Enflasyon çift hanede, Liramız yabancı paralar karşısında küçülmeye devam ediyor ve bunlardan söz edildi mi alınanlar oluyor. Oysa, kimsenin alınmaya hakkı yoktur. İnsanca yaşam koşullarını kucaklamak, tüm vatandaşlarımızın en doğal hakkıdır ve bu çok önemli konudaki uygulamalar, milyonlarca insanımızı mağdur etmeye devam etmektedir. Medyamızın bunları yazmaması, sivil toplum örgütlerinin dile getirmemesi, çözüm üretmekle yükümlü olanları günü geldiğinde sıkıntıya sokması, kuvvetle muhtemeldir. Bu bakımdan çözüm üretmekle yükümlü olanlar, tutumlarını gözden geçirip gereğini yapmalıdırlar diyerek samimi şekilde uyarıda bulunuyorum.