ŞİMDİ NE OLACAK!

ABD Başkanı Donald Trump'ın, 4 Aralık 2017'de Kudüs'ü, İsrail'in başkenti iln etmesinden sonra İstanbul'da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı oy birliğiyle Doğu Kudüs'ü, Filistin'in başkenti olarak kabul ettikleri konusunda karar aldılar. Ardından Türkiye ve Yemen'in başvurusuyla konu Birleşmiş Milletler Güvenlik Kuruluna taşındı. 15 üyeli güvenlik kurulu da 14 oyla yasa tasarısını kabul etti ama ABD veto edince alınan karar yok hükmünde sayıldı. Bunun üzerine yine Türkiye ve Yemen'in başvurusu üzerine konu Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna taşındı. 22 Aralık 2017 günü toplanarak konuyu görüşen Genel Kurulda 128 lehte, 9 aleyhte ve 35 çekimser oyla yasa kabul edildi. Tabii, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun bu kararının bir bağlayıcılığı yok. ABD isterse uygular, isterse uygulamaz. Öyle anlaşılıyor ki, uygulamak niyetinde hiç mi, hiç değil! Peki, bundan sonra ne olacak.

ABD, oylama öncesi bütün ülkeleri açık açık tehdit etmiş ve yasa lehine oy kullanacaklara karşı ekonomik müeyyideler uygulayacağını duyurmuştu. Hatta oylama öncesi üye devletlerin çoğuna telefon edilerek, aleyhte oy kullanmaları yolunda uyarılarda bulunmuştu. Ancak, ABD'nin bu tehditlerine karşı, 128 devlet karşı çıkmış ve yasa lehinde oy kullanarak, ABD'nin şantajlarına boyun eğmediklerini kanıtlamışlardı.

ABD'nin, lehte oy kullanan 128 ülkeden en çok Türkiye'yi hedef alacağı yakın bir süre içinde yaşanacak gelişmelerle ortaya çıkacaktır. Çünkü bu işte başı çeken ülke konumunda Türkiye vardır. Oylamanın akabinde ilk gelişme yaşandı,bile! Daha önce Suriye'de bulunan PKK'nın ikiz kardeşi YPG'ye silah yardımını keseceğini açıklamış olan ABD, bu terör örgütüne yeniden 400 milyon dolarlık silah yardımında bulunacağının kararını aldı. Peki, YPG bu silahları kime karşı kullanacaktır. Elbette ki, Türkiye'ye karşı. Çünkü Suriye'de IŞİD militanları kalmamıştır. Fırat'ın doğusunda bir Kürt koridoru oluşturmayı amaçlayan ABD, bu isteğini YPG'yi kullanarak gerçekleştirmek niyetindedir.

PYD'nin, silahlı gücü olan YPG'nin bu koridorun oluşturulmasına gerçek anlamda karşı çıkacak tek ülke Türkiye'dir. Çünkü böyle bir koridorun oluşturulması, ülkemizin birlik ve beraberliğine karşı açık bir tehdittir. Suriye sınırımızda bir hareketlilik yaşandığı, TSK'nın, muhtemel bir harekt için teyakkuzda olduğu da bilinen gerçeklerdendir.

ABD ile aramız zaten limoni idi. Kudüs için alınan karardaki etkinliklerimizden dolayı aradaki köprüler tamamen atıldı. Şimdi, yeni bir dünyanın kurulmasının ve Türkiye'nin bu yeni dünyada yerini almasının zamanıdır. Bunu başarırsak ne al! Başaramazsak,

(yandı gülüm keten helva!)

DOLAYLI YARDIM!

Gönül ehli Siirtli, alışveriş için Pazar yerine gidecek olmuş. Bir arkadaşı da peşine takılmış. Gönül ehli kişi, meyve, sebze satan bir manavın önünde durmuş. Dükknda bulunan bütün sebzelerin, meyvelerin toplam bedeli bugünün parasıyla 30-40 YTL kadarmış.

Gönül ehli Siirtli dükkn sahibinden poşet istemiş. Dükkn sahibi de poşeti vermiş. Gönül ehli Siirtli, dükkn sahibine çaktırmadan ne kadar çürük ve atılması gereken domates varsa, torbasının içine doldurmuş. Beraberinde olan arkadaşı, sağlamlarını koymağa kalkışmışsa da, bırakmamış. Yine bakkala çaktırmadan çürükleri poşetine koymağa devam etmiş. Böylece, torbayı ağzına kadar doldurmuş.

Çürük domateslerin seçildiğinin farkında bile olmayan bakkal, poşeti tartmış, domateslerin parasını almış.

Yolda giderlerken, arkadaşı, gönül ehli Siirtliye sormuş:

-Herkes, seçtiği zaman sebzenin meyvenin iyisini seçerken, sen, domateslerin en çürüklerini seçtin. Ben, senin bu yaptığından bir şey anlayamadım

demiş.

Bunun üzerine, gönül ehli Siirtli cevap vermiş:

-Evet, çürük domatesleri bilerek seçtim. Bakkalın selesinde kalsalardı, diğer domateslerin de çürümelerini hızlandıracaklardı. O zaman da, domateslerin yarısı atılacak hale geleceklerdi. Bu adam, biliyorum ki çok fakir biri. Çürük domatesleri seçtim ki, diğer domatesleri çürümekten kurtarayım. Çıkarıp, yardım niyetiyle doğrudan para versem, onurlu adamdır hem almaz, hem gücenebilir. Yani, ayıp olur! Bu benim yaptığım, dolaylı yardımdır. Sana da tavsiye ederim. Sen de, ara, sıra bunu yap!