SÖZ FRANSA'DAN AÇILMIŞKEN!
Haftanın en önemli konusu Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Fransız Le Figaro gazetesine verdiği demeçte, 'Eğer bu harekat, sınırdaki terörist tehdidiyle mücadeleden işgal operasyonuna dönüşürse bu bizim için gerçek bir sorun haline gelir' diyerek T
Haftanın en önemli konusu Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Fransız Le Figaro gazetesine verdiği demeçte,
'Eğer bu harekat, sınırdaki terörist tehdidiyle mücadeleden işgal operasyonuna dönüşürse bu bizim için gerçek bir sorun haline gelir'
diyerek Türkiye'ye akıl vermesi(!) büyük tepki topladı.
Terör heyetini sarayında ağırlayan Macron'un, Türkiye Cumhuriyeti Devletini terör örgütüyle masaya oturmaya davet etmesi gerçek anlamda bir skandaldır. İlk demecinin, Türkiye tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmasından sonra bu defa da
'Afrin operasyonu işgale dönüşmemeli'
diyen Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a gereken yanıtlar hem iktidar, hem muhalefet partileri tarafından anında verildi.
Terör örgütüne destek vererek, Türkiye karşıtlığına oynayan Macron'un bu davranışı bize tarihi bir olayı ve mektubu anımsattı. Söz Fransa'nın bu küstahlığından açılmışken, o tarihi olayı ve mektubu anımsatalım istedik.
Kanuni Sultan Süleyman zamanında Fransa hükümdarı olan Françesko esir düşmüş ve bir yolunu bulup, kurtarılması için Kanuni'ye mektup göndermişti. Kanuni Sultan Süleyman'ın Fransa Kralı Françesko'ya yazdığı tarihi mektubu yeri gelmişken, okuyucularımızın dikkatlerine sunalım istedik.
İşte, o tarihi mektup:
OSMANLICASI YANİ ORİJİNALİ:
Hazret-i izzet cellet kudretuhu ve allet kelimetuhunun (Allah'ın) inyeti ve mühr-i sipihr-i nübüvvet ahter-i burc-i fütüvvet-pişv-yı zümre-i enbiy mukted-yı fırka-i asfiy Muhammed Mustaf'nın sallallahu aleyhi vesellem mu'cizt-ı kesîretü'l-berektı ve dört yrinin -ki, Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali'dir- rıdvnullahi aleyhim ecma'în onların ervh-ı mukaddesesi mürfakati ile, (Mektubun bu satırlarından sonra Sultan Süleyman Han'ın o muhteşem tuğrası vardır ve tuğrada bilindiği üzere Süleyman Şah bin Selim Şan Han el-muzaffer dim yazılıdır) Bu dua ve selam satırlarından sonra mektup şöyle devam etmektedir: 'Ben ki Sultanü's-saltin ve bürhnü'l-havkîn tc-bahş-ı hüsrevn-ı rû-yı zemîn zıllullahi fi'l-arazîn Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Karaman'ın ve Rum'un ve Vilyet-i Zülkadriyye'nin ve Diyarbekir'in ve Kürdistan'ın ve Azerbaycan'ın ve Acem'in ve Şam'ın ve Haleb'in ve Mısır'ın ve Mekkenin ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve külliyyen Diyr-ı Arab'ın ve Yemen'in ve dahi nice memleketlerin ki, b-yı kirm ve ecrd-ı izmım enrallahu berhinehüm kuvvet-i kahireleriyle feth ettikleri ve cenb-ı celdet-me'bım dahi tîğ-ı ateş-br ve şimşîr-i zafer-nigrım ile feth eylediğim nice diyrın sultanı ve padişahı Sultan Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Han'ım, Sen ki, Françe vilayetinin Kralı Françesko'sun... Dergh-ı seltîn-penhıma yarar adamın Frankiyan ile mektup gönderip ve bazı ağız haberi dahi ısmarlayıp memleketlere düşman müstevli olup el-an hapisde idüğünüz i'lm edip halsınız husûsunda bu cnibden inyet meded ve inyet eylemişsiz. Her ne ki, demiş iseniz benim pye-i serîr-i lem-masîrime arz olunup al-sebîli't-tafsîl ilm-i şerîfim muhît olup tamam ma'lûm oldu. İmdi padişahlara sınmak ve haps olunmak acep değildir. Gönlünüzü hoş tutup zürde-htır olmayasız. Eyle olsa bizim b-i kirm ve ecdd-ı izmımız nevverallahu merkadehüm dim def'-i düşmn ve feth-i memlik için seferden hli olmayıp biz dahi onların tarikine slik olup her zamanda memleketler ve sa'b ve hasîn kal'alar feth eyleyip gece ve gündüz atımız eyerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmış ve Hak sübhnehu ve te'l hayırlar müyesser eyleyip meşiyyet ve irdeti neye müte'allik olmuş ise vücûda gele. Bkî ahvl ve ahbr ise mezkûr adamınızdan istintak olunup ma'lumunuz ola. Şöyle bilesiz... Tahrîren fî evil-i hiri'r-Rebî'ayn li-sene isneyn ve selsîn ve ti'a-mi'e.
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE TERCÜMESİ:
Ben ki, Sultanlar sultanı, hakanlar hakanı hükümdarlara taç veren Allah'ın yeryüzündeki gölgesi, Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Karaman'ın ve Rum'un ve Dulkadir Vilayeti'nin ve Azerbaycan'ın Acem'in ve Şam'ın ve Halep'in ve Mısır'ın ve Mekke'nin ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve Diyarbekir'in ve Kürdistan'ın ve bütün Arap diyarının ve Yemen'in ve daha nice memleketlerin ki, yüce atalarımızın ezici kuvvetleriyle fethettikleri ve benim dhi ateş saçan zafer kılıcımla fetheylediğim nice diyarın sultanı ve padişahı Sultan Bayezıd Hn'ın torunu, Sultan Selim Hn'ın oğlu, Sultan Süleyman Hn'ım. Sen ki, Françe vilayetinin kralı Françesko (François, Fransuva)'sun. Sultanların sığınma yeri olan kapıma, adamın Frankipan ile mektup gönderip, memleketinizin düşman istilsına uğradığını, hlen hapiste olduğunuzu bildirip, kurtulmanız hususunda bu taraftan yardım ve medet istida etmişsiniz (istemişsiniz). Her ne ki demiş iseniz benim yüksek katıma arz olunup, teferruatıyla öğrendim. Padişahların mağlup olması ve hapsolması tuhaf değildir. Gönlünüzü hoş tutup, hatırınızı incitmeyiniz. Bizim ulu ecdadımız, daima düşmanı kovmak ve memleketler fethetmek için seferden geri kalmamıştır. Biz dahi onların yolundan yürüyüp, her zaman memleketler ve kuvvetli kaleler fetheyleyip gece, gündüz atımız eğerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmıştır. Allah hayırlar müyesser eyleyip meşiyyet ve iradatı neye müteallik olmuş ise vücuda gele. (Allah hayırlar versin ve iradesi neyse o olsun.) Bunun dışındaki vaziyet ve haberleri adamınızdan sorup öğrenesiniz. Böyle bilesiniz.
***
Evet, işte günümüzde Türkiye'ye akıl vermeğe kalkışan Fransa'nın durumu…