SUÇLARIN ŞAHSİLİĞİ İLKESİ ÜZERİNDEN!

'Falan siyasinin akrabası, filan zenginin amcazadesi!' gibi hiç de yakışık olmayan bir üslupla zaman-zaman birilerini suçladığımız olur.Oysa buna asla hakkımız yoktur.

'Falan siyasinin akrabası, filan zenginin amcazadesi!'

gibi hiç de yakışık olmayan bir üslupla zaman-zaman birilerini suçladığımız olur. Oysa buna asla hakkımız yoktur. Şunu bilmemiz gerekir ki, hiç kimsenin işlediği suç, başkasına mal edilemez. Ne çocuk, Babasının; ne de baba, çocuğunun suçundan dolayı sorgulanamaz! Bu, kanunen de böyledir, dinen de, aklen de! Ben bir suç, bir günah işlemişsem, cezası da, vebali de bana aittir. Benim işlediğim bir vebalden, bir suçtan dolayı annemin, babamın, kardeşlerimin, eşimin, çocuklarımın ne

ALLAH (celle celelühü)

indinde bir veballeri olur, ne yasalar nazarında bir suçları. Vebali, günahı işleyen bensem, o suçun vebali de, cezası da banadır!

Nitekim Kur'an-ı Kerim'de de mealen:

'Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak kendi iyiliği için seçmiş olur; kim de doğruluktan saparsa, kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkr, başkasının günah yükünü üstlenmez…' (İsra suresi, 15.ayet.) buyrulmaktadır.

Bu konuda söylenmiş meşhur bir deyimimiz de vardır:

'Her koyun, kendi bacağından asılır!'

deriz! Aynen, öyledir. Yeri gelmişken, bu deyime bir anekdotla açıklık getirelim. Halife Harun Reşit ile Behlül-ü Dne Hazretleri birlikte çarşıyı dolaşarak, esnafları denetliyorlarmış. Bu arada, bir kasap dükknının önünden geçmişler. O zamana kadar yüzü gülmeyen Behlül-ü Dne Hazretlerinin yüzünde adeta güller açmış ve gülümsemiş. Bunun üzerine, Halife merak ederek sormuş:

-Behlül, şimdiye kadar somurtup duruyordun. Ne oldu öyle gülümsedin de, yüzünde güller açtı?

Behlül-ü Dne Hazretleri, hiç çekinmeden cevabı yapıştırmış:

-Kasap dükknının önünden geçerken, her koyunun kendi bacağından asılı olduğunu gördüm. Düşündüm ve anladım ki, her insan da, kendi bacaklarından asılan koyunlar gibi, günahlarından dolayı kendisi hesap verecektir. Başkasının günahından dolayı, başkası sorgulanmayacaktır. Yani, senin işlediğin günahlardan dolayı, bana sorgu, sual yok! Bunu hatırlayarak, rahat nefes aldım ve gülümsedim.

Teşbihte hata olmasın,

Peygamber Efendimiz HAZRET-İ MUHAMMED'İN (O'na, al ve ashabına salat ve selm olsun)

Amcalarından birinin

EBU LEHEP

olduğunu unutmayalım.

Hazret-i NUH'un oğlu, Hazret-i Lut'un Karısı

(Cümle Peygamberlere salat ve selm olsun)

kfir olarak gitmediler mi. Demek, herkes kendi yaptığından sorumludur. Bu bakımdan, bir takım çirkin olaylara karışan densizler varsa, onlar yüzünden, akrabalarını suçlamak ve onları hedef tahtasına koymak insafsızlıktır.

Damadı hırsızmış, oğlu dolandırıcıymış, kardeşi vurguncuymuş, babası katilmiş, annesi or.spuymuş! Bunların hiç biri, gerçekten temiz olan insanların sicilini kirletmez! Bu bakımdan, konuya böyle bakalım ve kimseleri haksız yere suçlamayalım!

Bakmadan Geçme