TÜKETİM EKONOMİSİ VE 'SEVGİLİLER GÜNÜ'

Ekonomiyi hareketlendirmek için tüketiciler aleyhine nice tuzaklar kuruluyor, nice günler, haftalar kutlanıyor.Bunlardan biri de 14 Şubat günlerinde kutlanan SEVGİLİLER GÜNÜ'DÜR.

Ekonomiyi hareketlendirmek için tüketiciler aleyhine nice tuzaklar kuruluyor, nice günler, haftalar kutlanıyor. Bunlardan biri de 14 Şubat günlerinde kutlanan

SEVGİLİLER GÜNÜ'DÜR. Sevgililer Günü

dolayısıyla Siirt gibi muhafazakr kimliğe sahip bir Şehirde bile mağazaların vitrinleri Şubat ayının ilk günlerinden itibaren güne endeksli dizayn edilmiş durumdaydı.

'Babalar Günü', 'Anneler Günü', 'Dedeler Günü', 'Sevgililer Günü', 'Evlilik yıl dönümü', 'doğum

günü!'

say, sayabilirsen! Kutlanacak o kadar çok gün var ki, insan, şaşırıp kalıyor. Ama bugünlerden birini unuttunuz mu, vay sizin halinize!

Evet, Batı medeniyetinin tüketim ekonomisine çok iyi adapte olmuşuz! Yani, bu anlamda, batılılardan bile daha batılı olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Birbirlerini sevenlerin, hediyeleşmeleri elbette iyidir. Ancak, bu işin bir de ekonomik boyutu vardır. Birini seviyorsunuz, hediye almak istiyorsunuz, ancak cebinizde paranız yok!

BİR GÜL

alsanız da iyi amma, bir başkası sevdiğinizin arkadaşına

PIRLANTA YÜZÜK

almışsa, durum ne olur! Elbette, hediyenin küçüğü, büyüğü olmaz! Ancak, yine de kırgınlıklara yol açabilir. Hatta sevgililer arasında ayrılıklara sebep olduğu vakidir!

Peki,

SEVGİLİLER GÜNÜ

etkinlikleri neye dayanıyor. Neden bugüne

(SEVGİLİLER GÜNÜ)

deniliyor. Tanrılardan, tanrıçalardan yola çıkılarak efsanelerden ibaret Roma kültürüne dayalı, biraz da Hıristiyanlık kokan bu günü kutlamak caiz mi!

Sevgiler Günü

'nün başlangıcı eski Roma İmparatorluğu zamanına dayanır. Eski Roma'da

14 Şubat

günü bütün Roma halkı için önemli bir gündü. Çünkü bu günde Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan Juno'ya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırdı. Juno ayrıca Roma halkı tarafından kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak da biliniyordu. Bu günü takip eden 15 Şubat gününde ise Lupercalia Bayramı başlıyordu. Bu bayram, halkın genç nüfusu için büyük önem taşıyordu. Bunun nedeni ise yaşantıları kesin kurallar ile sınırlandırılmış, bunun doğal sonucu olarak bir birliktelik yaşama şansı olmayan bu gençler, sadece bu bayram süresince bile olsa birbirlerinin partneri oluyorlardı.

Hangi genç bayanın, hangi genç erkek ile bir çift oluşturacağı eski bir gelenek olan ve Lupercalia Bayramı'nın arife günü yapılan bir çekiliş ile belli oluyordu. Romalı genç kızlar, isimlerini küçük kğıt parçalarının üzerine yazıp bir kavanoza koyuyorlardı.

Erkekler ise kavanozdan bu kğıtları çekerek üzerinde hangi kızın ismi yazıyorsa o kızla bayram eğlenceleri boyunca beraber oluyorlardı. Bu birliktelikler birbirine şık olan çiftler için bayram süresinin dışına taşıp genellikle evlilikle sonlanıyordu.

İmparator 2. Claudius, Roma'yı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. Onun için en büyük problem, ordusunda savaşacak asker bulamamaktı. Ona göre bu durumun tek sebebi Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriydi. İşte bu yüzden, Roma'daki tüm nişan ve evlilikleri yasaklamıştı. Valentine adındaki papaz ise çiftleri gizli gizli evlendirmeye devam ediyordu. Bunun sonucunda yakalanmış ve ölüm cezasına çarptırılmıştı…

Tabii, bu olay Valentine ile ilgili efsanelerden sadece biri. Tarihte inancı yüzünde 14 Şubat'ta öldürülen 3 tane Valentine olduğu söylentileri de vardır. Gerçek mi, değil mi bilinmez ama tüketim ekonomisini körüklemesi açısından, bugüne sarılanlar oldu. Batının, bu inancını Türkiye'ye taşıdılar ki, bu sayede tüketim artsın.

Aziz Valentinus geziyor, dolaşıyor, dinsel vaazlar veriyor ve İmparator'un bu kararının hatalı olduğunu anlatıyordu. Sonunda yakalandı ve hapse atıldı. Valentinus'un hapiste olduğu günlerde yaşananlar efsaneye dönüşerek günümüze kadar ulaştı.

Hapishaneyi korumakla görevli gardiyanın kız kardeşi Julia'nın gözleri doğuştan görmemekteydi. Gardiyan Valentinus'un anlattığı İsa'yla ilgili mucizeler arasında körlerin gözlerinin açılmasının da olduğunu öğrenince, kardeşini gizlice Valentinus'un yanına götürür. Julia çok güzel ve zeki bir kızdı. Günlerce beraber olurlar, Valentinus ona Roma tarihini, doğanın yapısını, aritmetiği ve Tanrı'ya yönelmeyi öğretir. Julia, dünyayı Valentinus'un anlattıklarıyla görür, onun bilgeliği ile aydınlanır, güçlenir ve teselli bulur.

Bir gün sorar;

-'Valentinus, Tanrı gerçekten dualarımızı duyar mı?'

Aziz gülümser;

-'Evet, her birini.

Julia;

-Her sabah ve her gece ne için dua ettiğimi biliyor musun? Görebilmek için dua ediyorum, senin bana anlattıklarını görmeyi çok istiyorum.',

Valentinus;

-'Tanrı bizim için en iyi olanı yapar, yeter ki buna inanalım.'

Julia, yere diz çöker ve;

-'Böylesine inanmak istiyorum, yardım et.'

Beraberce duaya başlarlar. Birden hücrenin içersi altın renkli bir ışıkla aydınlanır ve Julia haykırır;

-'Valentinus, görüyorum, görüyorum.'

Valentinus duaya devam etmesini söyler. Ertesi gün Valentinus'un ölüm emri gelir, Aziz Julia'ya son bir not yazar, Tanrı'ya hep yakın olmasını öğütler ve notun altını 'Senin Valentine'ından' diye imzalar. Mektup, ertesi gün Julia'ya ulaşır, o günün tarihi

14 Şubat

270'dir. Valentinus, sonradan Papa I. Julius tarafından 'Porta Valentini' adı verilen bir kemer kapısının altına gömülür (Şimdi orada yani Roma'da Praxedes Kilisesi vardır.)

Julia, mezarın yanına pembe çiçekler açan bir badem ağacı diker. Günümüzde sevginin ve dostluğun simgesinin badem ağacı olması buradan kaynaklanır.

Romantik aşk ile Valentine arasındaki bağlantı ilk olarak 14. yüzyıla ait kaynaklarda görülmektedir. 1381 tarihli Parlement of Foules adlı kitaba göre, Fransa'da ve İngiltere'da

14 Şubat

geleneksel olarak kuşların çiftleşme günü olarak bilinmekteydi. Günün bu özelliğinden dolayı sevgililer birbirlerine güzel sözler yazan notlar vermekteydi ve bu notlarda birbirlerine

Valentine

diye hitap etmekteydiler.

Zamanla

14 Şubat

sevgililerin, aşıkların birbirlerine aşk mesajları yolladığı bir gün haline geldi. 1800'lü yıllardan sonra Amerika'da Esther Howland'ın ilk

Sevgililer Günü

kartını yollamasından bu yana günümüzde daha çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir etkinliğe dönüştü.

Müslüman din adamları SEVGİLİLER GÜNÜ KUTLAMALARINI CAİZ GÖRÜRLER Mİ, GÖRMEZLER Mİ BİLEMEM AMMA, içinde (SEVGİ) sözcüğü olan her etkinlik bence MÜBAHTIR.

Bakmadan Geçme