ÜCRET DENGESİZLİĞİ, ÇOK ÖNEMLİ BİR SORUNDUR!

Milli gelir dağılımında adaletsizlik olduğu biliniyor ama söz konusu adaletsizliği asgari düzeyde bırakacak önlemler üretmeye yönelik ciddi bir çalışma yapılmamaktadır.Sayıları milyonlarla ifade edilen işsizlerimiz, milli gelir dağılımındaki adaletsizliği

Milli gelir dağılımında adaletsizlik olduğu biliniyor ama söz konusu adaletsizliği asgari düzeyde bırakacak önlemler üretmeye yönelik ciddi bir çalışma yapılmamaktadır. Sayıları milyonlarla ifade edilen işsizlerimiz, milli gelir dağılımındaki adaletsizliğin birinci derecedeki mağdurlarıdır ve üzülerek belirtmek gerekir ki, işsizlerimize ekmek kapısı aralayacak tesisleri kurmaya yönelik girişimler, yok denecek gibidir.

Her dört gençten birinin işsiz olduğu ifadeleri değerlendirildiğinde, çoğu ailenin bu önemli sıkıntıdan nasip aldığına muhakkak gözüyle bakmamak mümkün değildir. Çocukları işsiz olan ailelerin bir önemli sıkıntıları ise milli gelir dağılımındaki adaletsizliğin en önemli halkası olan ücret dengesizliğidir. Yüksek ücret alanların işsiz çocukları olsa da, kendilerine maddi destek verebildikleri için dar gelirli ailelerin çektiği sıkıntıyı çekmezler.

Demokrasinin vazgeçilmezleri siyasi partiler, seçimlerle ilgili programlarında milli gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderileceğini belirttikleri halde, bu vaatlerini yerine getirmiyorlar. Ücret dengesizliğinin sebebiyet verdiği mağduriyet milyonlarca insanımızı kapsamaktadır ve bu insanlarımızın haklarını savunmakla yükümlü sivil toplum örgütleri, maalesef önemli haksızlığı duyurmada yetersiz kalmaktadırlar.

Son zamanlarda halkımızın en önemli sorunu ekonomidir ve iki gün önceki yazımda da vurgulamaya çalıştığım gibi nedeni, dayanılmaz boyutlara ulaşan pahalılıktır. Milli gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermeyi vadedenler ise ne yapıyor? Ücretlere zam oranını yüzde üzerinden gerçekleştiriyorlar. Böyle olunca da ayda 10 bin TL alanlar, ücretlerine yansıtılan %5 oranındaki artıştan 500 TL yararlanırlarken, 2 bin TL maaş alanlarsa 100 TL istifade ediyorlar ve böyle bir artış ücret dengesizliğini daha da büyütmektedir.

Ücretler arasında elbette ki işin önemine ve bazı hususlara göre farklılık olacaktır ama, bu farkın bir çalışanın aldığı ücretin 10 katına ve daha fazlasına tekabül etmesi sosyal adaletle bağdaşmayan bir durumdur. Bu konunun önemsenmemesi, aynı zamanda çalışma barışına gölge düşüren çok önemli bir olumsuzluktur. Bu bakımdan ücret ayarlamalarında söz sahibi olanların, evvel emirde vicdani olarak muhasebede bulunmalarının gerektiğine dikkat çekmek isterim. Unutmasınlar ki, mağdur ettikleri insanlar sayesinde bulundukları makamlara ulaşmışlardır ve bu nedenle mağduriyetin giderilmesine yönelik uygulamaların daha da gecikmesine meydan vermemelidirler!

AA

Bakmadan Geçme