UĞRADIĞIMIZ ZARAR, BÜYÜYECEK GİBİ!..

7 yıldır Suriye'de yaşanan gelişmelerden olumsuz olarak en çok etkilenen ülkeyiz ve söz konusu zararın ne zaman asgari düzeye çekilebileceğini tahmin etmek zor… Çünkü, sayıları yaklaşık 3,5 milyon olarak belirtilen Suriye'li sığınmacıların yurtlarına dönü

7 yıldır Suriye'de yaşanan gelişmelerden olumsuz olarak en çok etkilenen ülkeyiz ve söz konusu zararın ne zaman asgari düzeye çekilebileceğini tahmin etmek zor… Çünkü, sayıları yaklaşık 3,5 milyon olarak belirtilen Suriye'li sığınmacıların yurtlarına dönüp-dönmeyecekleri, bazılarının ülkemiz vatandaşlığına kabul edilmeleri durumunun nasıl seyredeceğini bilmiyoruz hiç birimiz…

Ülkemiz etkili ve yetkilileri, AB ülkelerinin Suriye'li sığınmacılar için yapmayı taahhüt ettikleri maddi desteği savsakladıklarını dile getirerek haklı eleştirilerde bulunuyorlardı belirlenen ilk yardım esnasında… Şimdi de bu bağlamdaki ikinci 3 milyar Euro desteğinin ilk diliminin ödenmesi için karar alındığı belirtiliyor ve Avrupa Komisyonunun Komşuluk Politikası ile Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu üyesi Johannes Hahn, ülkemizdeki Suriye'li mültecilere destek sağlayan projelerin devamı gerektiğine işaret ederek üye devletlerin taahhütlerini yerine getirmeleri gerektiğine dikkat çektiği dile getirildi ayrıca…

İkinci 3 milyar Euro'nun ilk diliminin ödenmesine karar verildiği açıklamasını, son birkaç yıldır AB ile yaşanan gerginliğin yumuşayacağının bir işareti olarak gören kamu oyumuz; 'İlgililerimizin, Suriye'li sığınmacılar için genel olarak yapılan harcamalarla ilgili açıklamalarına baktığımızda, AB ülkelerince verilen maddi desteğin uğradığımız zararı telafi etmekten çok uzak kaldığını anlıyoruz. Bu nedenle Suriye'li sığınmacıların bir an önce ülkelerine dönmelerini sağlayacak formüllerin hayata geçirilmesi noktası önemsenmelidir' görüşünü paylaşıyor ağırlıklı şekilde…

Yarım asrı aşkın zamandır şemsiyesi altına girmeye çalıştığımız halde, AB'ye tam üye olma hedefine ulaşabilmiş değiliz ve bundan böyle AB ülkeleri ile yaşanan gerginlikte yumuşama olacağı ifade edilmekte ise de ne zaman ulaşabileceğimiz noktasında bir tahmin yapma şansımız yoktur halen… AB tam üyeliğine ulaşmada yaşanan gecikmenin önemli nedenlerinden biri, uygulanan çifte standarttır ve     bizlerden çok sonra başvuruda bulunan bazı ülkelerin tam üyeliğe kabul edilmesi, göz önüne sermektedir bu gerçeği… Buna rağmen içinde bulunduğumuz koşullar nedeniyle ticaretimizi büyük ölçüde kendileriyle yaptığımız AB ülkelerinden vazgeçmek, düşünülmek istenmiyor haliyle…

Kimi zaman gerekirse AB üyeliğinden vazgeçebileceğimiz belirtilmekte ise de, mevcut koşulların böyle bir kararlılığı frenlediğini söylemek yanlış olmaz kanımca da… AB üyeliği sürecinin yarım asrı aşkın zamandır devam etmesini başka türlü yorumlamak  mümkün değil… İşaret edilen muasır medeniyet düzeyine ulaşmada rötar yapmamış olsaydık, bizleri çatıları altına almak için koşuşturanlar AB ülkeleri olacaktı mutlaka ve bu şansı heba ettiğimiz gerçeği, üzüyor bizleri… AB'nin ülkemizdeki Suriye'li sığınmacılar için ikinci 3 milyar Euro'luk maddi desteğe karar vererek, ilk diliminin ödeneceğine yönelik açıklama, gerginliğin yumuşayacağı ihtimaline vesile olduysa da, ilgililerimizin açıkladığı harcamalara göre çok az düzeyde kalacaktır öngörülen maddi destek… Yapılan desteğin rakamlarında değişiklik sağlanmadığı taktirde uğradığımız zarar tırmanacaktır daha da… Kamu oyumuzda belirtildiği gibi, sığınmacıların bir an önce yurtlarına dönmeleri durumu en hayırlı olanıdır ama bunun sağlanıp-sağlanamayacağı bilinmiyor ve sağlıklı bir tahmin yapılamıyor bu konuda…

Bakmadan Geçme