YERLİ OTOMOBİL ÜRETME SERÜVENİMİZ!
Türkiye'de yerli otomobil üretimi konusu bu defa ciddi bir şekilde ele alındı.2 Kasım 2017 günü Beştepe Sarayında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı toplantıda, 5 önemli kuruluş bir araya gelerek, yerli otomobil üre
Türkiye'de yerli otomobil üretimi konusu bu defa ciddi bir şekilde ele alındı. 2 Kasım 2017 günü Beştepe Sarayında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı toplantıda, 5 önemli kuruluş bir araya gelerek, yerli otomobil üretme konusundaki işbirliği protokolünü imzaladılar. Artık, ilk yerli otomobilin üretileceğine de şüphe kalmadı.
Türkiye'nin ilk yerli otomobil üretme serüveni 1929'lu yıllara kadar uzar. O yıllarda Tophane rıhtımında Ford'a ait ilk montaj fabrikasının kurulması ile başlayan serüven yaşanan 'ekonomik buhran' sebebi ile çok az üretim yapabildikten sonra fabrika kapatılır.
1952 yılında da
Tuzla'da jeep montajı bir için fabrika kurulur. Daha sonra askeriyeye devredilen fabrika 2006 yılında kapatılır.
Biz Siirtlilerin de, otomobil sanayiyle ilgili maceralarımız vardır. Hatırlanacağı üzere bir zamanlar
(JET FADIL)
namıyla ünlenen hemşerimiz Mehmet Fadıl Akgündüz de yerli otomobil üretmek için kolları sıvamıştı. Hem de 2002'li yıllarda Kezer yöresinde satın aldığı arazi üzerinde fabrikanın temelini dahi atmıştı. Ancak, proje bir şekilde kadük oldu.
Daha sonra, 2011'li yılları anımsayalım. Siirtspor yönetimi tarafından verilen yemeğe katılan JETPA yönetim kurulu başkanı Mehmet Fadıl Akgündüz, Türkiye'de ilk yerli otomobil üretimi için çalışmalara yeniden başladığını,
(İMZA)
adı altında bir otomobil üreteceklerini açıkladı.
Akgündüz, ayrıca yine Siirt'te toplu konut, 7 yıldızlı otel, alışveriş merkezi, 10 bin kişilik konferans salonu ve spor kompleksi kurulacağını, proje çalışmaları için çalışmalara yeniden başlanacağını vurgulamıştı.
Siirt Polis evinde düzenlenen yemeğe katılan Jetpa yönetim kurulu başkanı Fadıl Akgündüz, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Kayseri'deki toplantıda gündeme getirdiği
'
yerli otomobil
üretimi başlasın'
talimatı üzerine çalışmalara yeniden başladığını ileri sürmüştü.
Akgündüz, yemekte yaptığı konuşmada, Siirt'te Otomobil fabrikasının kurulması ve fabrikada görev alacak yaklaşık 400 üst düzey personellerin konaklaması için toplu konut projesi, alışveriş merkezi, içerisinde 2 adet kaplıcanın bulunduğu 7 yıldızlı otel, 10 bin kişilik konferans salonu ve spor kompleksi kuracağını belirterek, 'Halen bizim bu otomobil fabrikası için aldığımız arsa duruyor. Hava alanın yanında o projemizin inşaatımızda o günlerde başlanmıştı ve şirketimize tedbir konmuştu. Elhamdülillah ki medyanın o günkü siyasilerle işbirliği olan belli ticari grupların bize karşı yürüttüğü operasyon bu gün haksız olduğunu bütün kamuoyuna alınan hukuki sonuçlar göstermiş vaziyette. Hakkımızda açılan dolandırıcılık davası geçtiğimiz Mart ayın 4'ünde kaldırıldı. Şu anda Jetpa Holding doğduğu ilk günkü gibi, anasından emdiği süt gibi helal bir şekilde, yine kaldığı yerden devam ediyor. Yine bölgesine, şehrine ve aynı zamanda ülkesine hizmet etmeye kaldığı yerden devam edecek' diye konuşmuştu.
Akgündüz, yerli otomobil için daha önce yürüttükleri İmza projesini tekrardan hayata geçireceklerini ifade ederek, 'İmza projemizin devam etmesi için biraz daha finansman istiyor. Onun için başlaması için tabii ki alt yapı çalışmalarımız daha önceden yapılmıştı. Çok hazırız o noktada, İstanbul projesinin mutlaka bitmesi lazım, orada bir temel atmak için mutlaka İstanbul projemizi bitireceğiz. Bu da uzun bir süre değildir. Önümüzdeki senenin sonlarına doğru da inşallah imza otomobil fabrikası ile ilgili inşaata geçeceğiz. Bu arada inşaat devam ederken diğer teknik konuları da geçmişten kaldığı yerden tamamlayıp muhtemelen bu günden itibaren söylersek 3 buçuk 4 sene içerisinde İmza otomobilimiz Siirt'ten dünyaya ihraç edilecektir. Neden dünyaya diyorum bizim yaptığımız protif otomobili Cenevre otomobil fuarında Dünyaya tanıttığımızda tam 300 üzerinden distribütör talebi gelmişti' şeklinde konuşmuştu.
2002 yıllında kuruması için çalışmaları başlanan ve ardından Jetpa'ya açılan hukuki davalar sebebiyle yapımı durdurulan İmza markada kullanmayı planladıkları konseptin, farklı markalarca kopyalandığını iddia eden Akgündüz, 'Bu gün dünyadaki bütün otomobil üreticileri bizim geliştirdiğimiz o konseptin kopyalarını Mercedes'ten başlamak üzere Mitsubishi kadar Hyundai'ye kadar yaptığını görüyoruz. Dolayısı ile çok güzel bir model yapmıştık. Şimdi o modelimizi yapmaya başlayacağız. İlk etapta Sedan modelimizde hazır, bunu henüz kamuoyuna açmadık böyle kopya edilmesin diye, Sedan 4x4 exuiler gibi çalışmalarımız da var' dedi.
Çalışmaların hızlandırılması ve eski fabrika için 6 ülkeden toplanan ekibin tekrardan toplandığını ifade eden Akgündüz, 'Biz eski ekibi toparladık, hani 6 ülkeden bir ekip kurulmuştu, hatta geçtiğimizi hafta o toplantıları yaptık İstanbul'da onlar bir taraftan o teknik çalışmaları yapmaya başladılar. Tabi ki fabrikanın kurulması işi tahmin ediyorum önümüzdeki 2012 sonu ve 2013 başlarında olur. Eğer 2 senede yapım çalışmaları tamamlanırsa 2015'te Siirt'ten Türkiye'ye ve Dünya'ya il Türk otomobili İmza'yı sunmaya başlayacağız.
O projenin birinci ayağı Siirt'te yapılıyor biliyorsunuz bölgede Batman, Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa sirayet edecek diğer modellerimiz var. Toplam 24 bin kişi, bizim kuracağımız fabrikalarda çalışacak. Bunun ayrıca 1'e 10 yan sanayiye yansıması söz konusu. 240 bin kişide bize hizmet verecek. Diğer sektörlerin çalışma kapasitesi olacak. Dolayısı ile önümüzdeki 3-4 sene içerisinde bölgemiz gecikmeli bir şekilde 2002 de kavuşacağı İmza fabrikası 2015'te 13 yıl gecikme ile geçecektir'
Akgündüz, Türkiye'deki yerli otomobil üretimine karşı gelenler olduğunu belirterek, 'Sayın başbakanımız TÜSİAD'ın toplantısında yerli otomobil yapın babalar diye seslendi. Hemen ilk gün Sayın Rahmi Koç karşı geldi; 'Türkiye bunu yapmaz' diye. aslında Türkiye yapıyor. Bizzat kendi fabrikaları otomobil yapıyor. Fark şudur ki üzerine Fiyat yazmayacak Koç yazacak ya da İmza yazacak. Bunu nedense kabul etmiyorlar. Ama Türkiye bunu yapacak ve inşallah onlarda bunu sevinçle karşılayacaklar artık o günler geliyor bu ülke ve bu güzel yatırımlar bu umut ettiğimiz bölgemizdeki yaşadığımız ve hiç sevmediğimiz kötü haberlerinde sonunu getirecektir' diye konuşmuştu.
Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlığı döneminde 20 Ocak 2011'de TÜSİAD'ın 41'inci Genel Kurulu'nda, Türkiye'nin yerli otomobil üretmesi gerektiğini gündeme getirmişti. O tarihten sonra yerli otomobil için arayışlar da başlamıştı.
Erdoğan'ın Başbakan olduğu 2011 yılında (yerli otomobil üretecek babayiğit arıyorum) dediğinin ertesi günü, yine bu sütunlarda yaptığım bir yorumda yarı şaka, yarı ciddi, (O babayiğit neden bizim Fadıl olmasın) diye yazmıştım.
Türkiye'nin ilk yüzde yüz yerli otomobil üretme serüveni ise 1961'li yıllarda gerçekleşmiştir. 1960 devriminin güçlü lideri Cemal Gürsel'in direktifiyle bir grup mühendis ilk yüzde yüz yerli üretim otomobili yaparlar ve Gürsel'in isteği üzerine üretilecek otomobile
(DEVRİM)
adını verirler. Ancak, Türkiye'de yerli otomobil üretimine karşı olan gizli bir el, deneme yapılacağı gün otomobilin benzinini boşaltmıştır. Birkaç kilometre giden ilk yerli üretim otomobil, benzini bitince (ZINK) diye duruverir. Depoyu ful olarak doldurmuş olan beyin takımının aklına benzini kontrol etmek gelmez. Motorunun yetersiz olduğu hükmüne varılır. Böylece daha 1961'liyıllarda üretime geçmesi tasarlanan YERLİ ÜRETİM OTOMOBİL PROJESİ KADÜK OLUR.
1960'lı yıllarda İhtilal yıllarının Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, 16 Haziran 1961'de tümüyle yerli üretim bir otomobil yapılmasını emretmiş, yerli araba üretimi görevini de Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) işletmesine verilmişti. Bunun üzerine 23 mühendis 'Devrim Arabası' projesine başlatmıştı.
Projeyi, 'Türk insanının makus talihine karşı bir meydan okuma' olarak algılayan Türk mühendisler, Eskişehir'deki fabrikada, 129 günde tamamıyla yerli üretim olan araçlar yaptı. Ancak Cumhuriyetin kuruluş yıl dönümünde (29 Ekim 1961) gerçekleştirilen sürüş testinde 'Devrim Arabası' önce tekledi, sonra yolda kaldı. Hikaye acı bir şekilde sona ererken, Türkiye'nin ilk yerli otomobil projesi rafa kaldırılmış ve bugünlere gelinmişti.
Tam 54 yıl sonra, yerli otomobil üretmek konusu yeniden ve ciddi bir şekilde masaya yatırıldı. Yerli araba üretimini yükümlenen beşli konsorsiyum içinde yine de bir SİİRTLİ BABAYİĞİD'İN (ETHEM SANCAK) bulunması, hemşerilerimiz açısından sevindiricidir. İnşallah bu kez başarırlar ve Erdoğan'ın dediği gibi ilk yerli otomobil de en geç 2021 yılında üretilmiş olur…
'EY HARAMZADELER!'
Geçmiş yıllarda, işi
TELLALLIK
olan
AMMO MUSA KAZYAĞİ
adında biri varmış. Kaybolan çocuklar, eşyalar, hayvanlar, paralar ve sair şeyler için
TELLALLIK YAPARMIŞ.
Aranan bir para veya eşya için duyuruya başladığı ilk sıralarda:
'YA EVLET-IL HELEL!=EY HELALZEDELERİN ÇOCUKLARI!'
diyerek dikkatleri çekerken, epey süre dolaştıktan ve artık nefesi kesilip, kayıp eşyayı bulmaktan ümidini kesince, aranan şeyi bulan kişinin kötü niyetli biri olduğuna kanaat getirerek
HARAMZEDE OLDUĞUNA
hükmeder ve nakaratı
'YE EVLET-IL HARAM! EY HARAMZADELERİN ÇOCUKLARI!' şeklinde değiştirirmiş.
Elektriğin olmadığı ve olup da, sadece gece birkaç saatliğine verildiği yıllarda yaşayan Ammo Musa, bilahare
'SİİRT'İN CANLI HOPARLÖRÜ'
olarak nitelendirilmiştir.
Ammo Musa'nın, Cuma günü için, Cuma namazını hatırlatmak babında uyarı mahiyetindeki salasını kitabımızın
'Siirt'in tanınmış simaları'
bölümünde sunacağız.