'YOLSUZLUK, HIRSIZLIK DEĞİLDİR!' AMMA!!!

Bazı İlahiyatçı Yazarlar

'YOLSUZLUK, HIRSIZLIK

DEĞİLDİR!'

diyerek bir nevi yolsuzlukları tezkiye etmektedirler. Biz e göre de gerçekten

(YOLSUZLUK, HIRSIZLIK DEĞİLDİR!)

Çünkü hırsızlık, haksız iktisabın en düşük derecesidir. Önce, hırsızlığın ne olduğuna ve kimlere hırsız denileceğine bakalım! Hırsızlık, herhangi bir kişinin evine, iş yerine girilerek parasını, kıymetli eşyasını çalmak veya bizzat kişinin üzerindeki cüzdanını vesaireyi aşırmaktır. Bu gibi işleri yapanlara da

HIRSIZ

denilir! İslam dinine göre, belirlenmiş bir meblağda mal, para vesaire çalanların elleri kesilir! El kesiminin önlenmesi için (DİYET) uygulaması da vardır.

Şayet, bir iş yerini veya bir şahsı silahla tehdit ederek parasını, değerli eşyasını alırsanız, bunun adı

GASPTIR. (Ya malını, ya canını!)

anlamına gelen bir durumdur. Hani şu bankaları, kuyumcuları, taksicileri gasp ederek, direnenleri, öldürenler gibi! Bunun cezası yasalar çerçevesinde hırsızlıktan çok daha ağırdır. Bu gibilere

(HIRSIZ)

denilmez! Modern adıyla gangster, bizim felsefe fukarası(!) dilimizde ise

(EŞKIYA)

denilir. Şeriatın uygulandığı dönemlerde, bunlara ya çok ağır hapis veya idam cezası verilirdi.

Gelelim, haksız mal edinmenin bir başka türü olan rüşvete, ihaleye fesat karıştırmaya ve benzeri işlemlere! Devr-i Osmani'de bu gibilerin cezaları genelde ellerinin değil, kafalarının kesilmesi şeklinde olmuştur. Çünkü bu işler, yerine göre onbinlerce kişilerin mağduriyetlerine yol açmaktadır.

Günümüzden şöyle bir örnek verelim. Diyelim ki, DEVR-İ FETÖ'DE olduğu gibi ÖSS, KPSS sınavlarına ait sorular çalınarak, birilerine pazarlandı. Bu durumda, onbinlerce insan, ömür boyu mağdur edilmiş olmuyor mu! Memuriyet sınavlarına katılan birilerine kopya verdiğiniz zaman, diğer adayları belki de ömür boyu devam edecek bir mağduriyete duçar etmiyor musunuz!

Bir örnek daha! Bir devlet ihalesini kotararak, rüşvet aldığınız müteahhide verdiniz! Sadece ihaleye giren müteahhitleri değil, 82 milyon insanın hakkına tecavüz etmiş olmuyor musunuz!

Genelde cezasız bırakılan bu büyük vurguncularla mukayese edildiklerinde, suçları karınlarını doyurmak için ekmek, ısınmak için kömür, tedavi olabilmek için cüzdan çalan

HIRSIZLAR

ne kadar masum ve zavallı konumda kalıyorlar, değil mi! Evde aç bekleyen çocuklarına

EKMEK GÖTÜRMEK İÇİN

biri hırsızlık yapıyorsa, çeşitli yolsuzluklarla malı deve yüküyle götürerek, hiç ceza almayanlara karşı,

BASİT

HIRSIZLARIN

ellerini kesmek değil, öpmek gerekecek!!!