Zekeriya Menak: Kurtalan'ın Toplumsal Hafızası

Her türlü anlık sesli ve görüntülü aramalar yapmak malumunuzdur ki artık günlük, gündelik vaka-ı adiyedendir.İletişim ve ulaşım teknolojisinin olağanüstü gelişmişlik düzeyi anı yaşamanın verdiği haz ve hız benzersiz bir deneyim sunmaktadır.

Her türlü anlık sesli ve görüntülü aramalar yapmak malumunuzdur ki artık günlük, gündelik vaka-ı adiyedendir. İletişim ve ulaşım teknolojisinin olağanüstü gelişmişlik düzeyi anı yaşamanın verdiği haz ve hız benzersiz bir deneyim sunmaktadır.

Şöyle bir geriye yaslanıp 1980'li yılların sosyal koşullarına anlık bir zihinsel misafirlik gezisine çıkabilenler, o günleri ve daha öncesini deneyimleme yaşında olanlar gerçek anlamda nasıl bir teknolojik devrim ve evrim sürecinde geçerek bu günlere geldiğimizi rahatlıkla fark eder.

Bu fark ediş, inanılmaz bir farkındalık oluşturur bu süreci yaşayanlar için. Nasıl oluşturmasın ki!? Kendisi okuma bilmediği için okuma yazma bilen bir hemşerisine veya tanıdığına bir mektup yazdırıp bunu PTT Kurumu ile muhtemelen okuma yazma bilmeyen anasına, babasına gönderen eski dönem insanının gurbetteki hüzün ve acı dolu durumunu düşünün.  Böyle bir insanın yaşadığı bu ulaşılmazlık hasretine karşılık anlık sesli ve görüntülü arama ile herkese artık rahatlıkla ulaşabildiği bir imknlar dünyasında yaşayan aynı insanın duygu dünyası ve anlam dünyası nasıl olabilir?

Kurtalan'ın Toplumsal Hafızası başlıklı bir yazıya, böyle karmaşık çözümlemelerle başlamak yazının başlığıyla ilgisiz olarak algılanabilir. Eğer yazının sonunda bu karmaşık olgularla Kurtalan'ın Toplumsal Hafızası arasında bir bağlantı kurabilmiş isek yazı zaten amacına ulaşmış olur. O bağlantıyı oluşturamazsak da artık cahilliğimize bağışlarsınız.

Sosyal bilimlerde '

Toplumsal Hafıza; grup kimliğiyle önemli ölçüde ilişkili olguların grup üzerindeki bellek ve bilgi havuzunu ifade eden bir kavramdır

.'

Şimdi bu tanım çerçevesinden

Kurtalan'ın hafızasında yer alan bazı önemli figür ve olaylar

ı hızlı bir şekilde burada sıralayalım.

MISIRÇ, KURTALAN OLDU

Bu sıradan bir adlandırma dönüşümü değil. Modern dönemde Kamu gücü ve iradesi ve idaresi, meknları dönüştüren temel kaynaktır. Modern devletlerin uluslararası ve ulusal eylem planları meknları, coğrafyaları dönüştüren bir güç kaynağıdır.  Bilindiği gibi Mısırç, Kurtalan olmadan önce hükümet merkezi

Zokê

köyü idi. Osmanlı döneminde

Fettah Beg

'in de kararghı ve köyü olan Zokê'deki köy mezarlığına gidenler orada metfun kaymakam mezarlarını da görebilecektir. Ayrıca

Garzan

'ın dengbejlerinin kelamlarında hayat bulan pek çok bacide(baci, Kürtçede genel anlamda müzik parçası anlamına gelir) Zokê'de meydana gelen, gerek Osmanlı ordusu temsilcileri ile yerel toplumsal güçler arasında gerekse de bölgedeki aşiretler arasındaki güç mücadelelerinde Zokê ismi hep zikredilir.

Mısırc'ın Kurtalan olması pek tabi ki

Kara Tren

'in veya nam ismi ile

Kurtalan Ekspres

'in Günyedoğu'nun son durağı olarak kayıtlara geçmesi ve Kurtalan'a demir atmasıyla mümkün olmuştur.

İnternet taramalarında herkesin ulaşabileceği kaynaklardan Kurtalan Ekspres'in tarihi hakkında şu genel bilgiler verilmektedir: '

Kurtalan Garı

, Siirt'in Kurtalan ilçesi Sümer Mahallesi'nde yer alan TCDD'ye ait hemzemin ana tren istasyonudur. Fevzipaşa – Yolçatı – Kurtalan demiryolu üzerinde yer alan istasyon,

-o sıralar adı

Devlet Demiryolları Umum Müdürlüğü

olan-

TCDD tarafından inşa edilerek 29 Ekim 1944'te hizmete girmiştir. Bir kenar peronundan oluşan istasyon, Güney Kurtalan Ekspresi Anahat Trenleri'ne hizmet vermektedir.'

Hiç kuşkusuz Kurtalan ismi Kurtalan Ekspresi ile özdeşleşecek ve sallan sallana yol alan Kara Tren,

İstanbul Haydarpaşa-Kurtalan arasında mekik dokuyacaktır

. Bu tarihsel olay ve gelişme Kurtalan'ın tarihsel ve toplumsal hafızasında ve tren raylarının geçtiği bütün Kurtalan coğrafyasında, Garzan Ovasında acı tatlı pek çok bireysel hatıranın kaynağı olacaktır. Özellikle demiryolu hattı üzerinde bulunan her köyde kurulan ve bir vagonu andıran eski karatren durak evleri o durakları kullanan insanların hafızasında silinmez hatıralar oluşturmuştur. Kurtalan Ekspres veya nam ismi Kara tren ile Anadolu'ya yayılan hatıralar köy hayatının pastoral boyutlarını modernleşme sürecine eklemleyen önemli bir deneyim olarak kayıtlara geçmiştir. Özellikle

Tarık Akan, Melike Demirağ ve Tuncel Kurtiz'in

başrollerini paylaştığı ve senaryosunu Yılmaz Güney'in yazdığı

SÜRÜ filminin

Kurtalan Tren Garını ve bir kısım Garzan Ovası görüntülerine yer vermesi

bir üst kültür örneği olarak toplumsal hafızalarda önemli bir yer tutmuştur. 1970'lı yıllarda bile bölgemizden diğer bölgelere tren ile hayvan ihraç edildiği bilinmektedir. Ailemden bize kalan hatıralarda, 1940 yıllardan 1970'lere kadar Beysatun ve Mercê köyü ve Garzan Ovasında yaşayan ve

aslen Snêp Köyünden olan ve soyadları Toprak olan  bir ailenin

Kurtalan Ekspres ile İstanbul'a hayvanlarını satmaya götürdüklerini duymuştuk.

Eski geleneksel yapımızdan arta kalan hatıralardan anlaşıldığı kadarıyla Kürt toplumunda genel olarak

Ağa ve Şeyh aileleri

, batılıların soylu dediği ama bizim literatürümüzde ümera ve ulema dediğimiz halkın içindeki prestijli toplulukları tanımlamaktadır. Günümüzde de isminde söz ettiren ve şimdilerde etki alanları diğer normal aileler gibi olan ancak tarihteki yerlerinde mümtaz olan aileler pek tabi ki bizim geçmişimizin toplumsal hafızasında merkezi ve nirengi noktaları tutmuşlardır. Bu anlamda Kurtalanda Ömeriler veya soyadlarının ifade ettiği

şekliyle Sevgili ailesi ve Geylaniler

veya soyadlarında geçtiği şekliyle

Ceylan ve Geylani ailesi

, etrafında kümelenen dergh ve tarikatlar silsilesi ve bu silsilenin kendi tarihsel dinamikleriyle oluşturdukları eski toplumsal ağlar, ilişkiler bölgemizin diğer pek çok bölgelerinde olduğu gibi Kurtalan'ın toplumsal hafızasında çok önemli yerler etmişlerdir. Halk sosyolojisi için esaslı kaynaklar olan Şeyh aileleri beşeri ilişkilerin önemli istinat noktaları olarak işlev görmüş ve toplumun minimal sosyal kimliklerinin oluşmasına kaynaklık etmişlerdir. Bugünlere kadar aktarıla gelen pek çok kaside ve ilahiler bu mümtaz ailelerin büyüklerine hitaben yazılmış ve onların İslam'a olan özellikle dini ilimler ve medreselerdeki gayretleri yüceltilmiştir. Her köyde okutulan ve yine mezkûr şeyh ailelerinin denetiminde olan feqelerin köylerde yaşadıkları hatıralar gerçekten inanılmaz bir toplumsal hafıza figürü olarak alan araştırmalarına konu olmayı hak etmektedir. Bu çerçevede başta Zokeyt, Teylan, Cımzerk köyleri olmak üzere nice köylerde bu tür irili ufaklı medreselerin olduğu bilinmektedir. Bu medreseler, yeni koşullara uyum sağlamaya  çalışarak hala da varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Toplumsal hafıza bu konuda o kadar güçlüdür ki sosyologlar ve ilahiyatçılar bu medrese damarlarının sosyal etkilerini bilimsel makalelerde analiz etmekte ve günyüzüne çıkarmaya çalışmaktadırlar.

Kurtalan'ın toplumsal hafızasında yer alan en önemli tarihsel figürlerden bir tanesi de hiç kuşkusuz Garzan Ovasının beslediği coğrafi ve sosyal hinterlandın haşmetli, etkili ismi Cemilê Çeto nam adıyla Cemil Ağa'sıdır.

Siirt Üniversitesinde tarih profesörü olan Sayın Said Olgun Hoca

mızın arşiv araştırmalarıyla gün yüzüne çıkardığı Cemil ve Bışar kardeşlerin çevresinde gelişen tarihsel olaylarla ilgili makalesi bu konuda çok önemli bir boşluğu doldurmuştur. Cemilê Çeto ve çevresinde gelişen tarihsel olaylar Kurtalan'ın toplumsal hafızasında deyimlere ve atasözlerine geçecek kadar kültürümüze entegre olmuş ve bugünlere kadına taşınagelmiştir.

Kurtalan'ın toplumsal hafızasında yer alan önemli bir figür de

Çiyaye Mıla

adı verilen ve Kurtalan merkezi güney yönünden sıralı bir şekilde selamlayan sıradağın derinliklerinde yer alan eski

Dêr

yani Klise kalıntılarıdır. Bu Klisenin 19. Yüzyılda bile Hristiyan hacıları kendisine çektiğini ve önemli bir ziyaretgah yeri olduğunu yakın dönemde vefat eden çok yaşlı bir insandan duymuştum.

Kurtalan'ın toplumsal hafızasında yer alan ve hatta yukarıda da değinildiği gibi Kurtalan'ın varoluşunu belirleyen

Tren Garı ve Kurtalan Ekspres

bölgenin ana ulaşım aracı olmasından dolayı

Kurtalan'ı müthiş bir beşeri hareketliliğin merkezi

haline getirmiştir. Öyle ki 1970'li yıllarda, Hakkari, Şırnak ve çevre köylerinden hatta Bitlis'ten Kurtalan'a gelen ve Kurtalan Ekspres ile Anadoluya gidecek insanlara hitap edecek ve taleplerine cevap verecek birkaç tane otel açılmıştır. Bu otellerden bazıları 1980'lı yıllara kadar varlığını koruyabilmiştir. O otellerden bir tanesinin bir kadın tarafından işletildiğini ve o kadının isminin

Sitti Bacı

olduğunu biliyoruz. Karayolları ve otobüslerin yaygınlaşması ve herkes tarafından ulaşılabilir olmasıyla birlikte Kurtalan yavaş yavaş bölgenin beşeri insan ve hayvan kaynaklarının  Anadolu'ya sevk edildiği bir merkez olmaktan çıkmıştır. Bunun sonucu olarak da açılan o oteller de kapanmıştır. Şimdi Kurtalanda otel olarak sadece

Kurtalan Öğretmenevi

hizmet vermektedir.

Bir ilçenin toplumsal hafızasında

pek de hafızası olmayan delilerin de önemli bir figür olarak etkide bulunduğu

malumunuzdur. Meşhur

Evdoyê Din, Bedo, Emmo Salo

ve onların etrafında gelişen hatıralar belli bir yaşın üzerindeki insanların hafızasında bir biçimde yer almayı başarmıştır.

Evdoyê Din

olarak bilinen Abdullah amca'nın öyle zannedildiği gibi deli olmadığı, bilakis aklıyla delice role girerek öyle davrandığını söyleyenler de vardır. Evdoyê Din'in, bedenini saran paltosunun iç ve dış ceplerine doluşturduğu kğıtları göstererek Kurtalan'ın tapusunun kendisine ait olduğunu, Kurtalan'a gelip kamyon ve pikaplardan bir şeyler satmaya çalışanlardan Kurtalan'da ticaret yapması karşılığında kendisine kira vermeleri gerektiğini söylediği ve onlardan şaka yollu para aldığına dair anlatılar vardır. Özellikle şu anda hayatta olan

Kerto nam Mehmet Ali abinin

, eski yeni bütün şehirlerarası otobüs şoförleriyle kurduğu dualı uğurlama seansları güzel hatıralar olarak zikredilmeyi hak etmektedir.

Kurtalan'ın toplumsal hafızasında yer alan en önemli olaylardan birisi de

Yezidi hemşehrilerimizin

başında geçen acı olaylarla ilgilidir.

Hemduna Köyü

'nün önce Kurtalan'a bağlı olduğunu biliyoruz. Hemduna köyü ve toprakları üzerinde ve çevresinde meydana gelmiş olaylar geçmişten çok sağlam ders almamıza yetecek kadar çeşitlilik arz etmektedir.

Kirvelik kurumu

üzerinden diğer köylerimizle güçlü bir entegrasyon yaşayan Hemduna'lı hemşehrilerimiz son yıllarda köylerine dönerek, yeniden çok güçlü yatırımlarla Kurtalanın sosyal, kültürel ve ekonomik hayatına çok ciddi katkılarda bulunmaktadırlar. Onlarsız bir Kurtalan tahayyül etmek zordur.

Kurtalan'da kendisinden bahsettiren ve ünü bütün Türkiye siyasal hayatına, kültür ve düşünce dünyasına konu olmuş bir aristokratımız var; merhum,

Derwêşê Sado nam adıyla Derviş Akgül Ağa

. Hayatı ve düşünceleri bir müstakil kitaba konu olacak kadar derin ve etkileyici olan merhum Derviş Akgül Ağa, beyefendiliği, nezaketi, çok şık giyim ve kuşamı; özellikle de başına taktığı fötürü ile oldukça özgün bir insan figürü olarak Kurtalan'ın toplumsal hafızasında müstesna bir yer edinmiştir. Türkiye'nin pek çok ulusal gazetesinde yazı yazan siyasal analizciler, Kürt Siyasal hayatı, hareketi söz konusu olduğunda muhakkak merhum Derviş Akgül Ağa'ya özel bir önem atfetmişlerdir. Kişiliğinden, kimliğinden, özgün duruşu ve giyiminden asla taviz vermeyen merhum Derviş Akgül Ağa gerçek anlamda bir aristokrat değer olarak Kurtalan'ın toplumsal hafızasında derin iz bırakmıştır.

Kurtalan'ın toplumsal hafızasında esaslı bir yer edinmiş

bilge insan Salıhê Şeyğ Habip

nam ismiyle bilinen

merhum Salih İnsel

'ın çevresinde gelişen olaylar, espriler ve atışmalar belli bir yaşın üzerinde olan Kurtalanlı nesiller için inanılmaz güzelliktedir. Merhum Salih İnsel, özellikle gidip geldiği camii cemaati, komşu ve akrabalarıyla arasında geçen sosyal ilişki, sohbet ve atışmalarla meşhurdur. Bir yaz sıcağında öğle veya ikindi namazından çıktıktan sonra, sıcaklığın insan tahammülünü zorladığı bir anda çevresini saran camii cemaatinden dostlarının gözleri önünde, başını havaya kaldırıp Allah'a yaptığı naz muhteşemdir. Allah'a hitaben:

'Ha gidi ha, jıbona du weşiyê tıriya Bêkendê ku çêbe, Tu yame na qelini!'

Türkçesiyle aktaracak olursak: 'Allah'ım, sırf Beykend'in birkaç salkım üzümü pişsin, olgunlaşsın diye bizi mi yakacaksın bu sıcaklarla!'

Kurtalan'ın sosyal hayatında öncü bir rol oynayan ve Arap kökenli olan esnaf bir iki ailenin Kurtalan'daki serüveni gerçekten de Kurtalan'ın toplumsal hafızasında önemli hatıralar bırakmıştır. Özellikle

Bilim ve Erdem aileleri

nin öncü esnaflık rolü ve bu konudaki girişimleri pek çok konuda Kurtalan için ilkler grubundadır.

Bilim Ailesinin

öncüsü,

merhum Haci Hekko'

nun o dönemlerde özellikle Kurtalan çarşısındaki yapıcı ve olumlu rolü çokça duyduğumuz bir özelliktir. Kasaplık, fırın, fotoğraf çekimi vb bir çok sektörde Bilim ailesi Kurtalan çarşısında öncü rolü oynamışlardır.

Diğer yandan Kurtalan'ın toplumsal hafızasında yer etmiş siyasi figürlerden bazılarını özellikle ismen de olsa zikretmeden geçemeyiz. Merhum milletvekillerimiz

Abdurrezzak Ceylan ve Nizamettin Sevgili,

yaşadıkları dönemde oluşturdukları etki ve arkalarında bıraktıkları hatıralarla Kurtalan'ın toplumsal hafızasının önemli figürlerindendir. Diğer yandan

bütün belediye başkanlarımızı ve özellikle halka mal olmuş pek çok kaymakamımızın da

Kurtalan'ın toplumsal hafızasında bir yer edindiği gerçektir.

Pek tabi ki Kurtalan'ın toplumsal hafızasında siyaset çevresinde gelişen acı tatlı olaylar büyük bir yekûn tutmakta ve ayrıca analiz edilmeyi hak etmektedir. Ancak burada maksadımız, Kurtalan'ın sosyal ve kültürel yaşamına mal olmuş yönleriyle bir çerçeve çizmekti.

Kurtalan'da özellikle köyler ve aşiretler arasındaki eskiden beri süregiden tatlı atışmalar sosyal yapımız hakkında bize pek çok ipucu vermekte ve Kurtalan'ın toplumsal hafızasının kurumlaşmasına bu atışmalar ciddi katkılarda bulunmaktadır. Bütün bunların ayrıntılandırılması ve örneklendirilmesi bir gazete yazısının kapsamına alınamayacak kadar geniştir.

Kurtalan'ın toplumsal hafızasını ulusal düzeyde güçlendiren en önemli etkenlerden birisi de rahmetli

Barış Manço

'dur

. Barış Manço'nun Kurtalan'ın Teliba köyünden olduğu

, küçük iken buradan alıp götürüldüğüne dair iddialar ulusa basında da haber konusu olmuştur. O haberlerde dile getirilen iddialar kısaca şöyledir: '

Kurtalan ilçesine bağlı Bozhöyük köyünde ikamet eden 82 yaşındaki Resul Gök, kardeşi olduğunu iddia ettiği Barış Manço'nun ölüm yıl dönümünde mevlit vererek yemek dağıttı. Gök, tek dileğinin ölmeden Barış Manço'nun çocukları olan yeğenlerini görmek olduğunu belirterek, ünlü sanatçının ölmeden önce kendisiyle görüştüğünü ve kardeş olduklarını konuştuklarını ileri sürdü. Sanatçının gerçek isminin Barış Manço olmadığını belirten Resul Gök, anne ve babalarını daha küçükken kaybettiklerini, kardeşi Barış Manço'yu askere gitmeden teslim ettiği halasının yanında kaybolduğunu, askerden döndükten sonra kardeşini bulamadığını ve yaptığı araştırmanın ardından kardeşinin izine İstanbul'da rastlayarak görüştüğünü iddia etti.'

Bu haber, 01/02/2013 tarihli Sabah Gazetesi internet sitesinde

yer almaktadır. Ancak bu tür haberler ulusal basına düşmeden 30 yıl önce de Kurtalan, Kurtalanlılar, Barış Manço'nun Kurtalanlı olduğuna dair kesinlikli bir inanca sahiptiler.

Barış Manço'nun kurduğu müzik grubuna Kurtalan Ekspres ismi vermesi

de Barış Manço'nun Kurtalanlı olduğuna dair algıyı besleyen önemli bir etken olarak işlev gördüğü söylenebilir. Barış Manço'nun hayatını bir video paylaşımında youtube'ta yayımlayan

tarihçi Talha Uğurluel

, Barış Manço'nun babasının cumhuriyetin ilk dönemindeki tren rayları ihalelerini aldığını ve özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadoludaki tren rayları ihale çalışmaları için Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde gezip dolaştığını anlatıyor. Toplumsal hafızaya işlenmiş bir güçlü şahsın, figürün gerçeklere galebe gelip gelemeyeceğini bilemeyiz ama Kurtalan'ın toplumsal hafızasında Barış Manço tam bir kabul ile Kurtalanlı olarak kabul edilmektedir.

Kurtalan'ın toplumsal hafızasını oluşturan önemli kişiler, olay ve kurumlarla ilgili hızlıca yazdıklarım hiç kuşkusuz bu konuda yazılacakların hepsini değil sadece bir kısmını kapsamıştır. Bu konular pek çok aile ve aşiret örneği üzerinden zenginleştirilebilir.

Özellikle Bölgemizde ve genel olarak Türkiye'de, siyasi olayların Vizontelelik pek çok sahne ve figürünün yaşandığı dönemlerdeki olaylardan Kurtalan'da payını almıştır. 1970'li, 1980'li, 1990'lı yılların terör ve tedhiş ortamı, konjonktürün acı, sisli ve puslu havası, toplumsal hafızaya pek çok acı olayın da nakşedilmesine sebep olmuştur. Siyasetin netameli zemini bu toplumsal hafızada çok hızlı bir şekilde dönüşüme uğrayabilmekte ve etkisini yitirebilmektedir. Ortak akıl ve kültür adına olan olgular ise toplumsal hafızanın kalıcı figürleri olarak anılmaya devam etmektedir.

Bu vesileyle değerli Kurtalanlılardan, hemşehrilerimden, yazdıklarımdan azı çoğa, eksiği tama kabul buyurmalarını dilerim.

Bakmadan Geçme