AT ETİ, EŞEK ETİ!

Son günlerde en çok tartışılan ve gündeme getirilen konulardan biri de KAHRAMAN MEHMETÇİKLERE at ve eşek eti yedirilmiş olmasıyla ilgili gelişmelerdir.Ben yetkili olsam, Vatan savunması için canını siper edinen MEHMETÇİĞE at ve eşek eti yedirmek alçaklığı

Son günlerde en çok tartışılan ve gündeme getirilen konulardan biri de

KAHRAMAN

MEHMETÇİKLERE

at ve eşek eti yedirilmiş olmasıyla ilgili gelişmelerdir. Ben yetkili olsam, Vatan savunması için canını siper edinen

MEHMETÇİĞE

at ve eşek eti yedirmek alçaklığını gösterenleri

KURŞUNA DİZERDİM!

Dinimizde, at eti yemek helal olarak gösterilmekte ise de bazı mezheplere göre mekruh kabul edilmektedir. Eşek eti ise haramdır. Ancak, insanların ölüme gidecekleri açlık sınırında oldukları zaman yenebilmesi için fetva verilmiştir.

Asıl konumuz at ve eşek etinin yenilmesinin helal mi, haram mı, mekruh mu olduğunu tartışmak değildir. Bu arada kesilen atların ve eşeklerin durumlarına bakmak lazımdır. Etleri için kesilen atlar, eşekler mutlaka hasta, sakat, uyuz ve yaşlıdırlar. Bu bakımdan yiyenlerin sağlığını tehdit eden boyutları vardır. Hastalıksız, sağlam, genç bir at, bir eşek, koyundan da, keçiden de, öküzden de çok daha pahalıdır. Bu gibi melanetleri üstlenenler elbette yarış atlarını kesecek değillerdir. Hasta, yaşlı atları eşekleri yok pahasına, hatta bedavaya tedarik ederek keserler.

Televizyonlarda yapılan bir baskında at ve eşek mezbahaları(!) görüntülenmişti. Kesimlik olarak ayrılmış at ve eşekler arasında ölmüş olanlar bile vardı. Yani, bu utanmazlar, kahraman Mehmetçiklere ölmüş hayvan etini bile yedirmekten imtina etmiyorlar.

Son zamanlarda bazı askeri kışlalarda yemek sonrası yaşanan zehirlenmeler elbette tesadüfi değildir. Ancak, suçlu olanlar, elbette sadece etleri için at ve eşekleri kesenler değildir. Bu gibi etlerin kabulünü yapanlar da en az bu namussuzlar kadar suçludurlar.

İnanır mısınız, at ve eşek mezbahasındaki(!)  görüntüleri izledikten sonra, et yemekten tiksinir hale geldim. İşin acı tarafı, bu gibilere verilecek yasal ceza sadece ve sadece para cezasıdır. Bu yasanın bir an önce değiştirilerek, bilerek insan hayatını tehlikeye atmak suçundan hapis cezasına çevrilmesi gerekmektedir. Bizden söylemesi.

“MALA MINE EL VELEYE!”

Batman ve Şırnak’ın müstakil il konumuna getirilerek Siirt’ten koparıldıkları, bunların yanında Sason, Kozluk, Beşiri ilçelerinin ve bazı beldelerle 210 köyün bu yeni illere bağlandığı sıralarda Ahmet Arıtürk, bir arkadaşıyla otobüsle bir seyahate çıkmış. Otobüsün önünde 1 ve 2 numaralı koltuklarda oturan iki arkadaş, Kurtalan’dan geçtikten bir süre

sonra

Ahmet Arıtürk elerini dizlerine vurarak bağırmış:

-MALA MINA EL VELEYE (Yazık oldu Siirt’e!)

Yanında oturan arkadaşı M. Selim Başaran, Ahmet Arıtürk’ün ellerini dizine vurarak böyle bağırmasına önce bir mâna veremeyerek sormuş:

-Hayrola, ne oldu?

Ahmet Arıtürk cevap vermiş:

-Görmedin mi trafik levhasında ne yazıyor?

-Yok, ne yazıyor?

-“BATMAN İL SINIRI!” Yani, buradan Malabadi köprüsüne kadar olan kesim, siyasi sebeplerle Siirt’ten koparıldı. Daha doğrusu çalındı. Artık, sınır levhaları bile değişti. Daha ne olsun! Yeni sınır levhasını bu ilk görüşümüzde “MALA MINE EL VELEYE!” demeyip de, ne zaman diyeceğiz!

Bakmadan Geçme