ATATÜRK VE ÖĞRETMEN MAAŞLARI!

24 Kasım Öğretmenler Gününde öne çıkan konulardan biri de elleri öpülesi öğretmenlerimizin ekonomik durumlarıdır.Eğri oturup, doğru konuşmak lâzım.

24 Kasım Öğretmenler Gününde öne çıkan konulardan biri de elleri öpülesi öğretmenlerimizin ekonomik durumlarıdır. Eğri oturup, doğru konuşmak lâzım. Öğretmenler Günü dolayısıyla demeçler verecek siyaset erbabı, bu mesleğin kutsallığını dile getirmek açısından öyle demeçler verecekler ki, (bu ne büyük sevgi, bu ne büyük saygı) demekten kendimizi alamayacağız. Ama inanın ki, bu sözlerin hepsi de boş havanda su dövmek işine benzemektedir. Öğretmenlere verilen önemin göstergesi aldıkları maaşlarıdır. 2017 yılında öğretmenlerin ellerine geçen net maaş 2900 TL ile 3200 TL arasındadır. İşte, öğretmenin kıymeti bu kadardır!

2017/2018 ders yılında 100 bin öğretmen açığı olduğu beyan edilirken ve atama bekleyen 400 bin öğretmen adayı varken, öğretmen atamaları neden yapılmıyor. Öğretmen adayları limon satarak, garsonluk yaparak geçimlerini sağlamak uğraşı içindedirler. Atanmadıkları için intihar edenler bile var. Bu mudur yeni nesli inşa etmekle görevli öğretmenlere verilen değer!

Türk Milletinin Başöğretmeni Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN de, öğretmenlerle ilgili birçok özdeyişleri vardır. Atatürk, bir yerde cumhuriyeti ve cumhuriyeti korumakla görevlendirdiği gençleri Öğretmenlere emanet etmiştir.

(Öğretmenler, yeni nesil sizin

eseriniz olacaktır)

söylemi bunun kanıtıdır. Peki, Mustafa Kemal’in (ATATÜRK) öğretmenlerle ilgili maaş kıstasını biliyor musunuz. Örnek olması açısından yaşanmış bir anekdotu gündeme getirmekte yarar var.

Meclis-i Mebusan kurulmuş, dört bir yandan milletin temsilcileri Ankara’ya gelmişler. Mustafa Kemal’e söylerler:

-Paşam, Ankara’ya gelen mebusların bazılarının ekonomik imkânları çok kısıtlı. Bu bakımdan ne yapmamızı tensip buyurursunuz.

Mustafa Kemal şu cevabı verir:

-Elbette onlara geçinebilecekleri bir maaş bağlamak lazım. İyi bir meblağ tespit edin. Ancak, mebuslara verilecek maaş, öğretmenlerin maaşlarından yüksek olmasın!

Şimdi, düşünün ve bir mukayese yapın bakalım. Mustafa Kemal diyor ki (Mebuslara verilecek maaş, öğretmen maaşlarından yüksek olmasın.) Yani, bugüne uygularsak ya milletvekili maaşlarını, öğretmen maaşlarının seviyesine çekeceğiz, ya da, öğretmen maaşlarını, milletvekili maaşlarının seviyesine çıkaracağız.

İşte, Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN, ÖĞRETMENLERE VERDİĞİ DEĞERİN İSPATI! Lafla, peynir gemisi yürümez! Öğretmenlerin elleri öpülerek sorunlarına  çözüm üretilmez!

ANEKDOT

Küçük şehzade, padişah babasına öğretmenini şikâyet etmiş.

-Beni azarlıyor, sınıftaki öğrencilerin yanında küçük düşürüyor. Gel de, ona haddini bildir

demiş.

Padişah, ders vermek açısından teklifini kabul etmiş görünerek Şehzadenin öğretmenine gizli haber göndermiş:

-Yarın mektebe geleceğim. Sözde Şehzadeyi korumak için kendisine çatacağım. Hiç çekinmeden, üzerime yürüsün ve beni de dövecek gibi yapsın.

Talimatını vermiş. Ertesi gün de mektebe giderek, muallime:

-Sen benim oğlumu nasıl döversin!

diye çıkışmış.

Muallim, daha önce aldığı talimat üzerine Padişahın üzerine yürüyerek:

-Ben şehzade falan dinlemem. Benim rahleme gelen her kişi talebedir. Dersini yapmadığı, bilmediği zaman azarlarım, gerekirse döverim!

diye bağırmış.

Padişah, kaçar gibi yaparak dönmüş. Mektepten geldiğinde de şehzadeye söylenmiş:

-Bu senin öğretmenin ne kadar yaman kişi. Az kalsın, senin yüzünden beni de dövecekti. Sen iyisi mi, verdiği dersleri can kulağıyla dinle ödevlerini yap. (Padişah oğluyum) diyerek bana güvenme…

Bakmadan Geçme