- Haberler
- Ekonomi
- ATO Başkanı Hemşerimiz Baran'dan, 2025 Yılı Bütçesindeki Destek Paketlerine İlişkin Değerlendirme
ATO Başkanı Hemşerimiz Baran'dan, 2025 Yılı Bütçesindeki Destek Paketlerine İlişkin Değerlendirme
Baran açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: 'Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz'ın 2025 yılı bütçesine dair açıklamalarını yakından takip ettik.Bütçede yer alan reel kesim desteklerine ayrılan 561 milyar liralık kaynağı iş dünyası açısından o
Baran açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: "Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz'ın 2025 yılı bütçesine dair açıklamalarını yakından takip ettik. Bütçede yer alan reel kesim desteklerine ayrılan 561 milyar liralık kaynağı iş dünyası açısından olumlu ve güçlü bir sinyal olarak değerlendiriyoruz. Bu kaynakların işveren prim ödemeleri, tarımsal krediler, esnaf kredileri, sanayi teşvikleri, mesleki eğitim ve ihracat gibi kritik alanlara tahsis edilecek olması ticaretin ve istihdamın desteklenmesi adına memnuniyet verici. Özellikle SGK işveren prim ödemeleri için 223 milyar lira ödenek ayrılması, işverenlerin üzerindeki çalışan maliyetini hafifletmesi açısından oldukça önemli.
Hükümetimizin esnafa sunduğu 60 milyar liralık kredi desteği, piyasalarda nakit akışını rahatlatacak ve ticaretin canlanmasına katkı sağlayacaktır. Ancak burada Odalarımıza kayıtlı gerçek kişi şahıs işletmelerinin ve KOBİ'lerimizin finansmana erişimde yaşadığı sıkıntılara dikkat çekmek gerekiyor. Bir sokak düşünün, yan yana iki kuaför var. Biri esnaf statüsünde faaliyetlerine devam ediyor, diğeri ise sermayesiyle kurduğu şahıs şirketi üzerinden hizmet veriyor. Esnafımız çok daha uygun koşullarla finansmana erişim sağlarken, aynı alanda faaliyet gösteren şirketleşmiş girişimlerimiz daha yüksek kredi maliyetleriyle karşılaşıyor. Bu durum adil olmayan bir görüntü ortaya çıkartıyor.
Ticaret odalarımıza kayıtlı tüccarlarımızın da yeni yatırımlara yönelebilmesi, mevcut pazarlarını koruyabilmesi, istihdam kapasitelerini ve ticaret hacimlerini artırabilmeleri için uygun finansman olanaklarına ihtiyaç duyulmaktadır. Büyüme hedeflerimizin yapı taşları olan KOBİ'lerimize yönelik daha kapsayıcı, iş gücü piyasasının dengesini gözeten, iyi analiz edilmiş seçici kredilerin devreye alınmasını bekliyoruz. Kamu bankalarının bu süreçte devreye girerek, yüksek faizlerden ötürü finansmana erişimde yaşanan sıkıntıları hafifletmesini arzu ediyoruz.
Öte yandan, özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı teşviklerine ayrılan kaynaklar, imalat sanayimizi güçlendirme adına önemli bir adım olsa da, bu desteklerin kapsamının genişletilmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'nin üretim gücünün artırılması, sadece ihracat pazarlarına değil, iç ticaretin desteklenmesine de bağlıdır. Kendi odamızdan örnek verecek olursak, 170 bine yakın üyemiz var. Bunlar 68 meslek komitesinin altında toplanıyor. Faaliyet alanları açısından hepsinin ürün ya da hizmet ihracatı yapması mümkün değil. Bu bağlamda, iç piyasadaki ticaret erbabına yönelik can suyu niteliğinde yeni teşvik ve desteklerin devreye alınması gerektiğine inanıyoruz. Enflasyonla mücadeleden taviz vermeden istihdamı gözeten ve büyümeyi hedef alan bir yaklaşımla hareket edelim. Binbir zahmetle, emekle, mücadeleyle kurulmuş şirketlerimizin nakit akışı nedeniyle kapanmaya varan sıkıntıları yaşamasına müsaade etmeyelim.
Küresel resesyon beklentileri ve merkez bankalarının sıkı para politikaları tüm ülkelerde olduğu gibi bizim de büyüme hedeflerimizi etkiliyor. Bu nedenle, bütçede yer alan destek kalemlerinin iş dünyası için ne kadar önemli olduğunun farkındayız. İhracattaki gücümüzü tahkim etmeye çalışırken iç ticaretin de sönmesini önleyecek tedbirlerin devreye alınması çok kıymetli. Ekonomimizin tüm kesimlerinde finansman sorunlarının çözülmesi, istihdamın artırılması ve ticaretin canlanması için atılacak her adımı destekliyoruz. Türkiye'nin güçlü üretim kapasitesi ve dinamik iş gücüyle enflasyonla mücadele sürecinde başarıya ulaşacağına olan güvenimiz tam."
Bakmadan Geçme





