(AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI!)

FETÖ’nün hain darbe girişiminden 20 aya yakın süre geçti. Örgütle iltisakları olduğu gerekçesiyle yakalanarak gözaltına alınanların, tutuklananların ve hüküm giyenlerin sayıları yüzbinlerle ifade edilmekte. Hala yakalananlar ve gözaltına alınanlar var. Bu ne FETÖ imiş ki

(AYIKLA

PİRİNCİN TAŞINI)

esprisinde olduğu gibi, ayıkla, ayıkla bitmiyor. Hemen her gün FETÖCÜ oldukları iddiasıyla gözaltına alınanlar ve tutuklananlar var.

Bu nasıl bir örgüttür ki bütün kamu kurum ve kuruluşlarına sirayet etmiş, birçok sivil toplum örgütlerini kuşatmış, siyaset erbabını, askerleri, valileri, hâkimleri, savcıları, akademisyenleri, iş adamlarını kontrol altına alabilmiştir. Bütün bunların, FETÖ’nün lideri olarak empoze edilen Fethullah Gülen tarafından programlandığına ve yapılmış olabileceğine inanmak elbette ki safdillik olur. İlkokul diplomasını bile hariçten aldığı söylenen ve resmi görevi vaizlik olan birinin büktün bunları yapmış olabilmesi elbette mümkün değildir. Arkasında ABD ve onun haber alma ve haber verme teşkilatı (CIA) olmazsa, bütün bunların binde birini bile gerçekleştirebilir miydi.

Bu örgütün, Türkiye cumhuriyetinin harem-i ismeti sayılabilecek

KOZMİK

ODALARINA

dahi girmeyi başardığı düşünülürse, ne kadar donanımlı ve plânlı olduğu daha iyi anlaşılacaktır. FETÖ dışında hiç bir örgütün bunu başarmasına imkân ve ihtimal yoktur. Aradan 20 ay geçti, hala  (FETÖCÜ) suçlamasıyla birileri yakalanıyorsa, durup düşünmek lâzım. Bu gibiler, nasıl oluyor da böyle uzun süreli kendilerini kamufle edebiliyorlar.

FETÖ, sadece Türkiye’de de örgütlenmiş değildir. Örgütü'nün yurtdışında açtığı okullar ve yurtdışı yapılanması da oldukça geniştir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte Orta Asya'daki Türki Cumhuriyetler üzerinden yurtdışına açılan örgüt, 160'a yakın ülkede, 800'e yakın okul ve üniversite, 100'e yakın öğrenci yurdu, 1000'den fazla STK/vakıf/dernek, 200'den fazla yazılı ve görsel medya, 500'den fazla şirketten oluşan ve yaklaşık 25-50 milyar dolar sermayesi olan devasa bir ağa dönüşmüştür. Faaliyet gösterdiği bütün ülkelerde üst düzey yöneticileri bir şekilde ele geçiren örgüt her kıtada örgütün imamları, kıta imamlarının altında ise sorumlu ülke imamları bulunmaktadır. Kıta ve ülke imamlarının koordinesinde o ülkenin alt yapı çalışması yapılmakta ve örgütün o ülke üzerindeki politikası belirlenmektedir. Özellikle eğitim faaliyetleri adı altında ülkede sempati kazanmaya çalışılarak, ülkenin siyaset ve üst düzey bürokrat kesimi ile irtibata geçilmeyi hedef edinerek dünyanın belki de en geniş örgüt ağını kurmayı başarmıştır.

FETÖ’nün Afrika ülkelerinde 63, Asya’da 222, Avrupa ülkelerinde 150, Kuzey Amerika’da 315, Güney Amerika’da 7 ve Okyanusya’da 10 okulu var. Yani, Türkiye’de tasfiye edilse bile, Dünya çapında tasfiyesi oldukça zor. Kaldı ki, ABD, bütün gücüyle örgütün arkasında duruyor. Bir bakıma FETÖ’yü, CIA’nın bir kolu olarak nitelendirmek de mümkündür.

Yani, Fethullahçı Terör Örgütünden kurtulmak öyle kolay değildir. Bu bakımdan, FETÖ pirincinin taşlarını ayıklamak oldukça zor ve hatta imkânsız gibi…