BAŞKA ÖNCELİĞİMİZ VAR!

Isı yalıtımı, enerji verimliliği açısından büyük önem taşır ve kalkınmış ülkelerde vatandaşlar ile tüm sektörlerin mensupları, bu verimliliğin bilinci içinde sorumluluklarını yerine getirirler.Ülkemizde ise ısı yalıtımı son yıllarda benimsenmeye başlandığ

Isı yalıtımı, enerji verimliliği açısından büyük önem taşır ve kalkınmış ülkelerde vatandaşlar ile tüm sektörlerin mensupları, bu verimliliğin bilinci içinde sorumluluklarını yerine getirirler. Ülkemizde ise ısı yalıtımı son yıllarda benimsenmeye başlandığından, ısıtmanın yanı sıra soğutmada da %50 tasarrauf sağladığı belirtilen bu güzellik, henüz yaygınlaşmış değildir ve ülke genelinde ısı yalıtımının uygulanması gereken milyonlarca bina vardır. Su gibi akan zaman içinde yaz mevsiminden çıkarak kış mevsimine ulaşmamız göz açıp kapar gibi yakındır ve Siirt’imizde de ısı yalıtımının yapılması gereken çok sayıda bina vardır. “İklim Değişikliği Paris Anlaşmasına”  göre, uluslararası taahhüdün yerine getirilmesi gerektiğine dikkat çeken medya haberlerini gözden geçirirken, bu taahhüdün yerine getirilmesini hedefleyen bir denetim mekanizmasının devrede olmadığını düşünmeden edemedim ama bizim Türkiye olarak Isı Yalıtımı’ndan daha önemli  bir önceliğimiz olduğunu da anımsadım.

Ülkemiz her noktasında fay hattındadır ve son zamanlarda bazı yörelerimizde yaşanmakta olan depremler sallananları ürkütürken, deprem uzmanlarınca da “Büyük bir depremin ayak sesleri” olarak nitelenmekte ve özellikle 20 milyon insanımızın yaşadığı İstanbul’lda yaşayanları kara-kara düşündürmektedir. Deprem uzmanlarının felaket tellallığı yapmak yerine ilgililerimizin ne tür önlemler alması gerektiğini dile getirmeleri gerektiğini belirtirken, ülke geneli depreme dayanıklı olmayan milyonlarca konutun bir an önce depreme dayanıklı konuma getirilmesinin geciktirilmemesi gerektiğine de bir kez daha dikkat çekmek isterim.

İklim Değişikliği Paris Anlaşmasına göre Isı Yalıtımı taahhüdünün yerine getirilmesi elbette isabetli olacaktır, ancak; binaların Isı Yalıtımından önce depreme dayanıklı konuma getirilmeleri daha çok önem taşır ve Türkiye’mizdeki deprem gerçeğinin, ilgililer için önemli bir sorumluluk taşıdığını da vurgulamadan geçmeyeceğim. Deprem uzmanlarınca 1. deprem kuşağında yer aldığı ifade edilen Siirt’imizin ihmal edilmiş olan yukarı kesiminin bir an önce kentsel dönüşüm kapsamında ele alınarak değerlendirilmesi için tüm ilgililerimizin ısrarlı olmalarını temenni ederken, ülkemizin her yerindeki depreme dayanıklı olmayan binaların bir an önce dayanıklı hale getirilmelerinin de her hizmetten daha çok önem taşıdığı hatırlatmasında bulunuyorum.

AA

Bakmadan Geçme