BİR DAHA ZOR GELİR İDAM CEZASI!
Bir zamanlar ceza hukukumuzda yeri olan idam cezasının yürürlükten kaldırılmasından sonra, bir daha uygulanmasını sağlayacak yasal düzenlemelerden kimi zaman söz ediliyorsa da lafta kalmakta ve bazı olaylar nedeniyle yurttaşlarımızın 'İdam, idam' haykırış
Bir zamanlar ceza hukukumuzda yeri olan idam cezasının yürürlükten kaldırılmasından sonra, bir daha uygulanmasını sağlayacak yasal düzenlemelerden kimi zaman söz ediliyorsa da lafta kalmakta ve bazı olaylar nedeniyle yurttaşlarımızın “İdam, idam” haykırışları; meydanlardan ve salonlardan öteye geçmemektedir.
İdam cezasının kaldırılmasıyla insanlık dışı terörün bu cezadan sıyrılmasına daha önceleri halkımızca gösterilen tepkinin siyasi alanda atışmalara yol açtığını son zamanlarda artış gösteren çocuk istismarlarına gösterilen aynı tepki vesilesiyle anımsadığımdan, bu konuda bir çift laf söyleme gereğini duydum. AB ülkeleri, idam cezasına karşıdırlar ve bu cezanın tekrardan yürürlüğe konması durumunda 60 yıldır aşındırdığımız kapı, kesin şekilde kapanmış olacaktır. Bunun biliniyor olmasına rağmen derin üzüntü duyulan durumlarda “İdam, idam!..” diye kimi zaman yapılan seslendirmelere yönelik gerçekçi bir açıklama yapılmamaktadır.
Son yıllarda büyük artış gösteren çocuk istismarları gönül dağlayıcıdır. Bu edepsizliği icra edenlerin idam edilerek değil, kazığa oturtularak cezalandırılmaları görüşünde olanlar da vardır ve böylesine bir tepkiye hak vermemek mümkün değildir. Ne var ki, yukarıda da belirttiğim gibi, yürürlükten kaldırılan idam cezasını AB sevdasından vazgeçme kararı alınmaksızın yeniden hayata geçirmek zordur. Nitekim, tüylerimizi diken-diken eden çocuk istismarları nedeniyle, idam cezası taleplerini değerlendirecek olan parlamento çatısı altındaki siyasi partilerin sözcülerince yapılan açıklamalarda bu ahlaksızlığı sergileyenlere, ağırlıklı olarak en ağır caydırıcı cezalar verileceği vurgulanmaktadır.
Halkımız, çocuk istismarcısı haysiyetsizler için en ağır caydırıcı cezaların bir an önce saptanarak yaşama geçirilmesini isterlerken feveranlarının sonucu olarak da terör konusunda olduğu gibi “İdam, idam!..” diye haykırmaktadırlar. Ancak bu cezanın uygulanması çok zordur ve hatta bazı koşullar gereği mümkün olmadığına göre, idam cezasını siyasilerin dile getirmemesi gerekir. Zira, dile getirenlere; “Madem idam cezasından söz ediyorsunuz, o halde TBMM gündemine taşıyın ve sonucunu görelim..” diyebilirler. Aslında, diyorlar da ve bunu kulaklarımda çınlayan ifadelerden anlıyorum. Bunun içindir ki, siyasilere tavsiyem; idam konusunda vatandaşa şirin görünmekten kaçınmalarıdır.
Bakmadan Geçme





