BİR EKONOMİK REÇETE DE BİZDEN!

Her ne kadar (ekonomi düze çıkıyor, bu yıl çok iyi bir yıl olacak!) deniliyor olsa bile, bunun böyle olmadığı bellidir. Kaynak sıkıntısı çeken hükümetin, zaten çok zor durumda yaşamlarını sürdürmeğe çalışan emeklileri şimdi de daha da zor durumlara sokacak çalışmalar yürüttüğü öne sürülüyor.

Emekliler aleyhine yapılması düşünüldüğü iddia edilen konuları şu şekilde sıralayabiliriz:

*Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenlerin maaşlarından belli bir oranda kesinti yapmak!

*Sağlık hizmetleri dolayısıyla emeklilerden alınan katkı payını arttırmak!

*2 yıldan beri verilmeğe başlanan bayram ikramiyelerini kaldırmak!

*Ölen emeklilerin maaşlarını alan dul ve yetimlerinin maaşlarına kısıtlamalar getirmek!

Bu ve benzeri konular üzerinde Sosyal Güvenlik Kurumunun çalışmalar yapmakta olduğu söylentileri dolaşırken, hükümet kanadından hiçbir açıklama yapılmaması haklı olarak emeklilerin tedirginliklerini arttırmaktadır.

Zaten, yüzde doksanı açlık sınırında maaşla iktifa eden emekliler için uygulanılması düşünüldüğü öne sürülen bu iddialar dileriz ki, gerçek değildir ve sosyal medyanın abartılarından ibarettir!

Yetkililer ve etkililer, her ne kadar ekonominin tıkırında olduğunu iddia etseler bile, yaşadıklarımızdan biliyoruz ki, gerçek hiç de söyledikleri gibi değildir. Türkiye, ekonomik açıdan cumhuriyet tarihinin en zor süreçlerinden birini yaşamaktadır. Suriye’de ve Libya’da yaşanan adı konulmamış savaş, ekonominin gidişatını da büyük ölçüde etkilemekte, hazine, kaynak sıkıntısı çekmektedir. Bunun için olacak ki, ATATÜRK’ÜN İş Bankasındaki hisselerine el konularak, fona devredilmesi bile düşünülmektedir.

Evet, her ne kadar gizlenmek istense bile vatandaşlar olarak yaşam kalitemizdeki düşüşten anlıyoruz ki, ülkemizde büyük bir ekonomik sıkıntı vardır. Biz, maliyeden pek anlamayız ama yine de yöneticilerimize kendimize göre pratik bir

EKONOMİK REÇETE

sunmak istiyoruz. Emekliye, işçiye, memura dokunmadan, onların yaşamlarını karartmadan yapılabilecek basit bir uygulama önerimiz olacak. Bakalım, bizim bu önerimize yetkililer ve etkililer ne diyecekler. Önerimiz şu:

Birçok iş adamlarının, siyasetçilerin ve varlıklı vatandaşların başta MAN ADALARI olmak üzere güvenilir liman olarak gördükleri ülkelerin bankalarında yüklü miktarda gizli hesapları olduğu öne sürülmektedir. Hatta çok abartılı gelebilir, denilen o ki, bu gibi Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının dış ülkelerdeki gizli hesaplarda

BİR TRİLYON DOLAR

kadar nakitleri var. Doğru mu, yalan mı bilemiyoruz ama gerçekten var sayarak önerimizi sunalım. Hemen bir yasa çıkarılsın, gizli hesaplardaki paralarını getiren vatandaşlara, kaydı-kuydu, kaynağı sorulmadan, yine kendi adlarına kuracakları sanayi tesislerine yatırmaları şartıyla paralarını aklama fırsatı verilsin. Bu suretle hem ekonomiye kaynak sağlanır, hem sanayide büyük bir hamle gerçekleşir, yüzde onbeşler düzeyinde ifade edilen işsizlik de büyük ölçüde dizginlenmiş olur!

NASIL REÇETE AMA!!!