BIRAKALIM, KORONAVİRÜSLE DÜNYAMIZ GENÇLEŞSİN!!!

Bilindiği gibi İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bir genelgeyle 65 yaş ve üstü vatandaşlar için

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI

getirilmiştir. Ayrıca kronik rahatsızlığı olan vatandaşların da ikametlerinden dışarı çıkmaları, park, bahçe gibi açık alanlarda dolaşmaları yasaklanmıştır. Türkiye'de 8 milyona yakın 65 yaş üstü vatandaş bulunmaktadır. Kronik hastalar cabası!

Gerçi Devlet Baba bu tarife uyup da tek başına yaşayanların ihtiyaçlarının giderilmesi için Valiliklere, kaymakamlıklara bir takım görevler yüklemiştir. Bu konuda görevlendirilmiş olanların görevlerini ne derecede gerçekleştireceklerini zaman içinde göreceğiz.

İstatistikler gösteriyor ki,

KORONAVİRÜS’TEN

yaşamlarını yitirenlerin tümüne yakını 65 ve daha yüksek yaşlarda olanlardır. Yani, bu salgın sanki dünyayı gençleştirmek gibi bir görev de üstlenmiş bulunmaktadır! Hani, dünya nüfusu giderek yaşlanıyor, diyoruz ya!

Peki, yaşlı vatandaşlarımızı korumak amacıyla alındığı belirtilen bu tedbirin pratikte bir yararı var mı! Şöyle düşünün, bir evde 65 yaşında bir vatandaş var. Çok az sayıda tek başına yaşayanlara karşılık, milyonlarca 65 yaş ve üstü vatandaş aile ortamı içindedirler. Kendileri kurallara uyup dışarıya çıkmasalar bile, çocukları, torunları haliyle dışarıya çıkmaktadırlar. Yani, sadece yaşlıların tecrit edilmesinin pratikte pek bir mantığı yoktur. Bir evde 1 yaşlıya karşılık 4-5 genç varsa, onların kapacakları virüsü eve getirip, yaşlı bireylere bulaştırmayacaklarının garantisi var mı!

Gerçekte, sokağa çıkma yasağının etkili olması için,

TOPYEKÜN

bir yasak getirilmesi gerekir. Koronavirüsün varlığını göstermesi için 14 günlük bir kuluçka dönemi olduğu belirtilmektedir. O halde yapılması gereken, 14, hatta 21 gün süreyle tümüyle sokağa çıkma yasağı uygulamak olmalıdır. O zaman, sokağa çıkmamanın bir anlamı olur! Bu 21 gün zarfında sağlık ekipleri ev-ev dolaşarak bütün vatandaşları taramadan geçirir, hastaları tespit eder ve tespit edilen hastalar olursa, ev halkıyla birlikte karantinaya alırlar!

Yoksa sadece 65 yaş ve üzerinde olan vatandaşlara sokağa çıkma yasağı getirilirse, bunun hiçbir anlamı olmaz. Hem, madem bu KORONAVİRÜS 65 yaş ve üzeri vatandaşları etkiliyor, bırakın yaşlılar gitsin, dünyamız gençleşsin! Böylece Devlet baba, yığınla emekliye maaş vermekten kurtulmuş olur! Bütçe rahatlar! Yaşlı vatandaşlarımız gücenmesinler diye anti parantez belirteyim ki, ben kendim 77 yaşındayım!

ANEKDOT

Öyle anlatılır ki, bir maliye bakanı en iyi memuru şöyle tarif etmiş:

-

En iyi memur, emekli olur olmaz ölen ve arkasında maaşını alacak kimse bırakmayandır!

Türkiye’de emeklilik yaşı 65 olduğuna göre, KORONAVİRÜS bu teoriyi tatbikata mı geçiriyor, dersiniz!

TAŞLAMALAR

İŞ DUAYA KALDIYSA

YANDIK Kİ HEM NE YANDIK

KORONAVİRÜS SENCE

DUA DİNLER Mİ ARTIK

HANGİ YÜZLE EL AÇIP

YALVARALIM ALLAH’A

ÜÇKÂĞITÇILIK BİZDE

GİTMEYELİM UZAĞA

DUA İÇİN DİLİ PAK,

GÖNLÜ PAK İNSAN GEREK

DUA ETSE TUTAR MI

İŞİ ZULÜM ENGEREK

PAYLAŞMAYI BİLSEYDİK

KABUL OLUR DUAMIZ

(RABBENA HEP BANA)DIR

BUDUR BÜTÜN KAVGAMIZ