'BU NASIL BİR DÜŞMANLIK!?'
Zaman zaman Kurtuluş Savaşımızın mimarı yüce önder Atatürk'ü hedef alan tutum ve davranışlara tanık olurken 'Bu nasıl bir düşmanlık!..
Zaman zaman Kurtuluş Savaşımızın mimarı yüce önder Atatürk’ü hedef alan tutum ve davranışlara tanık olurken;
“Bu nasıl bir düşmanlık!..”
diye öfkeleniyorum başkaları gibi… Ülkemizi işgal edenleri kovmak ve ulusumuzu hürriyetine kavuşturmak için verilen inançlı mücadelenin liderliğini yapan eşsiz kumandan Mustafa Kemal, silah arkadaşları ve duydukları güvenle arkalarından giden atalarımız olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet vücut bulmayacağı gibi, bizler de şimdiki kimliklerimize ve işgal ettiğimiz makamlara sahip olmayacaktık kesinlikle…
Mustafa Kemal Atatürk’ü hedef alan düşmanlıkta, dini açıdan yapılan eleştiriler ağırlıklıdır ve kimi tıynetsizlerin “Dinsiz” yakıştırmasında bulundukları da bilinmektedir maalesef… Liderliğinde yürütülen İstiklal mücadelesi zaferle neticelendirilmeseydi, dilim varmıyor sonrasındaki olası sonuçları sıralamaya… İşgal edilen komşu Irak’ta yaşananlarla ilgili anlatılanları dinlerken tüylerim diken diken oluyor ve yüce öndere hakaret etme küstahlığına yeltenenlerin, önemli gerçekleri akıllarının köşesinden geçirmediklerine hükmediyorum, sağ duyu içinde Atatürk düşmanlığına nefret duyanlar gibi...
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşının zaferle sonuçlanmasından sonra isteseydi halifeliğini ilan edebilirdi ve kimseler itiraz etmeyecekti böyle bir karara… Fakat yüce önder, hakimiyetin kayıtsız şartsız millete ait olması anlayışını içeren Cumhuriyet yönetiminde karar kıldı ve demokrasiyle taçlandırdı yeni yönetimi… Atatürk’ün gerçek din adamlarına saygısı vardı ve Kuran’ı Kerim’in, yani yüce Allah’ın kutsal kitaptaki emirlerinin anlaşılması için de büyük bir gayret seferber etti aynı zamanda… Yüce dinimizi hurafeden korumayı hedefleyen Laiklik ilkesi kimi yobaz tarafından “Dinsizlik” diye ifade ediliyorsa da, bu ilkenin bazı din otoritelerinin görüşü doğrultusunda benimsendiği de bilinmekte… Atatürk’ün büyük saygı duyduğu dini otoritelerden biri, milletvekilliği görevini 5 dönem olmak üzere ölene dek ifa eden Siirt milletvekili Halil Hulki Aydın’dı ve laiklik önergesini 40 milletvekili adına dönemin Mebusan Meclisine sunan Halil Hulki Aydın, Müftülük görevi de yapmış olan çok değerli bir din alimi hemşerimizdi aynı zamanda…
Bizleri bugünkü kimliklerimize, sahip olduğumuz makamlara ulaştıran ve tüm dünya ülkelerinin saygı duyduğu kurtarıcıya hakaret etmek, üzücü olduğu kadar düşündürücüdür elbet… Unutulmasın ki, yüce önder laiklik ilkesini güzel dinimizi Fethullah Gülen ve onun gibi dini istismar etme arzusu taşıyan şarlatan yobazlardan korumak adına benimsemiştir ve bunun aksi söylenemez kanımca da…
Bakmadan Geçme





