BU OYUN BOZULACAK!

ABD ve İsrail'in plânladıkları Büyük Ortadoğu Projesinin akim kalacağı ortaya çıkmıştır.Başta, vahim hatalarla yürütülen dış politikanın son haftalar içinde rayına girdiği ve ülkenin çıkarları doğrultusunda hareket edildiği memnuniyetle gözlemlenmektedir.

ABD ve İsrail’in plânladıkları Büyük Ortadoğu Projesinin akim kalacağı ortaya çıkmıştır. Başta, vahim hatalarla yürütülen dış politikanın son haftalar içinde rayına girdiği ve ülkenin çıkarları doğrultusunda hareket edildiği memnuniyetle gözlemlenmektedir.

Esad’ın, İran’ın, Irak Merkezi Hükümetinin düşman olarak görülmesi hatasından vazgeçilmiş, bu ülkelerle işbirliği içinde olmamız gerektiği geç de olsa anlaşılmıştır. Türkiye’nin de, İran’ın da birlik ve beraberliği, Irak ve Suriye’nin birlik ve beraberliğinin korunmasına bağlıdır. Suriyeve Irak bölünürse, Türkiye ve İran da bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak demektir. Aklın yolu birdir. Bunun böyle olduğunu görmemek için kör olmak gerekir.

Bölge ülkeleri arasında Rusya’nın da söz sahibi olduğunu kabullenmek durumundayız. Bölge ülkeleri konumundaki Türkiye, İran, Irak ve Suriye ancak Rusya’nın da desteğini almak kaydıyla ABD’nin ve İsrail’in Büyük Ortadoğu projesini akim bırakabilirler.

Bu bakımdan, Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkalığını yapmak durumundan çıkıp, etrafımızda olup bitenleri iyi görmeğe,  Rusya’nın da desteğini alarak  İran, Irak Merkezi hükümeti ve Esad’la el birliği etmeğe başladığımıza göre, Türk dış politikası rayına girmiş demektir.

Kahraman Mehmetçik angajman kuralları gereği Suriye topraklarına girmiş bulunuyor. Bölge ülkeleriyle birliktelik sağlanmasaydı, elbette bunu yapamazdı.

Sınırımızda bir terör koridoru oluşturmak isteyen güçlere karşı giriştiği harekâtında Kahraman Mehmetçiklerimize başarılar diliyoruz.

KENDİ YEMEĞİ, BOĞAZINDAN GEÇMEYEN PİNTİ SİİRTLİ

Çok zengin, ancak, zengin olduğu kadar da cimri bir Siirtliyle ilgili olarak anlatılan bir anekdot vardır. Öylesine cimriymiş ki, kendi parasıyla alınmış bir yemeği yemesi bile imkânsızmış. Bir gün, iş için birlikte İstanbul’a giden arkadaşları, pinti Siirtliye oyun oynamak istemişler. Yattıkları otelde, pinti Siirtli yatarken cebinden bir miktar parasını almışlar. Amaçları, elini hiç cebine atmayan ve tufeyli geçinen Siirtlinin parasıyla hem ona, hem kendilerine bir ziyafet çekmekmiş.

Cebinden para alındığının farkında olmayan pinti Siirtli, her zaman olduğu gibi, yemeğini bedavaya getirmek için tüccar arkadaşlarıyla lokantaya gitmiş. Pinti Siirtlinin cebinden aldığı parayı lokantanın garsonuna veren iş arkadaşı:

-Al bakalım bu parayla, ne geliyorsa, bize güzel bir sofra donat!

demiş.

Birbirinden güzel yemekler masaya dizilmiş. Amma, her zaman hepsinden önce kollarını sıvayarak yemeğe girişen pinti Siirtlinin eli bir türlü yemeğe uzanamıyormuş.

-Neden yemek yemiyorsun?

diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:

-Vallahi, öyle anlaşılıyor ki, bu yemek benim paramla sipariş edilmiş. Çünkü, boğazımdan geçmiyor, bana gerçeği söyleyin!

demiş.

Bakmadan Geçme