BÜYÜK KUDÜS MİTİNGİ

Dün, Saadet Partisi Genel Merkezi tarafından İstanbul Yenikapı’da

“BÜYÜK KUDÜS MİTİNGİ”

düzenlenmişti. Mitingin amacı ABD Başkanı Donald Trump'ın açıkladığı sözde barış planına tepki göstermekti. İstanbul’a gitmek ve mitinge katılmak imkânım olmadı ama televizyon ekranlarından mitingi izledim. Muhakkak, milyonlarca insanımız da bizim yaptığımız gibi yaparak, televizyon ekranlarından izlemiş olacaklardır. Mitinge katılanların ellerinde sadece Türk Bayrakları ve Filistin Bayrakları vardı. Soğuk havaya rağmen, miting alanı tıklım-tıklım dolmuştu.

Büyük Kudüs Mitingine ev sahibi olan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun yanı sıra, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Hüdapar Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hamas Kudüs Sorumlusu Musa Akari, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim gibi isimler katılmışlardı. Yani,

MİLLET

İTTİFAKININ

tüm bireyleri bir arada gibiydiler. Ancak adına

CUMHUR

İTTİFAKI

denilen ve başını AKP’nin çektiği siyasi partilerden kimseler yoktu.

ABD Başkanı Donald Trump’un, Kudüs’ü İsrail’in Başkenti olarak kabul ettiklerine dair açıklaması, Dünya genelinde tepkilere yol açarken, özellikle Türkiye’de konuyla ilgili demeç vermeyen kalmadı.

(Kudüs bizimdir,

bizim olacak)

sloganları atanlar, İsrail’i, ABD’yi ve Donald Trump’u lanetleyenler gırla gidiyor.

İşin gerçeği şu ki bağırıp çağırmakla,

(Kudüs bizimdir, bizim olacak)

demekle bir arpa boyu mesafe alınamayacağı muhakkaktır. Fiili bir durum vardır. Kudüs, İsrail’in işgalindedir. Bağırıp çağırmamız bu gerçeği değiştirmez. ABD ile savaşacak durumumuz da yok! Bu süper güç, bütün Ortadoğu’nun haracını almaktadır. Özellikle halkları Müslüman ülkelerin varlıklarını sömürmekte, petrollerini, yeraltı zenginliklerini yağmalamakta, birbirlerine kırdırarak, düştükleri hallere bakıp, ellerini ovuşturmaktadır. Tabii, halkının yüzde 99’u Müslüman bir ülke olan ve bir zamanlar İslam Dininin Bayraktarlığını yapan Türkiye’nin, Trump’ın emrivakilerine karşı tepki göstermesi gerekliydi. Bu bakımdan Saadet Partisinin

(BÜYÜK KUDÜS

MİTİNGİ)

düzenlemesi çok yerinde olmuştur. Mitinge katılanların hayli kalabalık olması ve kahir ekseriyeti teşkil etmesi ise verilen mesajın anlamını daha da güçlendirmiştir.

Bu bir gerçektir ki, Kudüs, her üç semavi dinde de kutsal sayılan bir şehirdir. Peygamberler şehridir. Müslümanların ilk kıblegâhı olan

Mescid-i Aksa Kudüs’tedir.

Mi’raç mucizesinin sembollerindendir. Kur’an-ı Kerim’de mealen:

"Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir"

buyrulmaktadır. Yahudilerin

"Ağlama Duvarı"

olarak kutsadıkları Müslümanların

"Burak Duvarı"

olarak tanımladıkları mukaddes duvar da Kudüs’tedir. İslam dininde üç mukaddes belde vardır. Bunlar Mekke, Medine ve Kudüs’tür.

Evet, Müslümanlar olarak, Kudüs’ün düşürüldüğü duruma elbette yüreklerimiz yanmaktadır. Saadet Partisinin miting düzenlemesi ve mitinge çok sayıda siyasi parti temsilcilerinin katılarak konuşmalar yapmaları isabetli olmuştur. Keşke CUMHUR İTTİFAKINA bağlı siyasi partiler de mitinge katılsalar ve Kudüs davasında birlik ve beraberlik sergilenmesine katkı sağlasalardı. Ne yazık ki, sadece Türkiye’de değil, dünyada genelinde birbirine düşürülmüş Müslüman ülkelerin durumları ortada. Müslüman ülkeler olarak birbirimizi boğazlamaya çalışmıyor muyuz. Şairin dediği gibi:

“Akan bütün kanlar HAK için aksa

Esir kalır mıydı MESCİD-İ AKSA”

TAŞLAMALAR

(ÇOCUKLARIM AÇ) DİYE

İNTİHAR EDEN İÇİN

(UCUZ KAHRAMAN) DİYEN

CAN UCUZ MU SÖYLESİN

CAN BU KADAR UCUZSA

NEDİR PAHALI OLAN

BİR YERDE ON MAAŞLI

BİR YERDE İŞ ARAYAN

YOKSULLUK VAR, AÇLIK VAR

BUDUR İŞİN GERÇEĞİ

MEDYANIZ DA BAŞARMAZ

GERÇEĞİ GİZLEMEYİ

YANDAŞ MEDYA NE DESE

ARTIK YOKTUR İNANAN

MİLLET UYANMAKTADIR

YİRMİ YILLIK UYKUDAN