- Haberler
- BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ (BOP) NEDİR, NE DEĞİLDİR!!!
BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ (BOP) NEDİR, NE DEĞİLDİR!!!
Son günlerde BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) yine gündeme geldi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Partisinin ABANT'ta düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı olarak çalışmalarını
Son günlerde BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) yine gündeme geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Partisinin ABANT’ta düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı olarak çalışmalarını sürdürdüğünü iddia etti. Hatırlanacağı gibi, Erdoğan, Başbakan olarak yıllar önce (2012 yıllarında) ilk defa (Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanlarından biri) olduğunu söylemişti. O zaman da (bu görevi kim verdi) sorusu sorulmuş, ancak, bu sorunun cevabı verilmemişti. Hala da verilmiş değil. Erdoğan (Büyük Ortadoğu projesinin eş başkanı olduğunu artık söylemiyor. Millet de bu söylemini unutmuş gibi. Ancak, Kemal Kılıçdaroğlu dillendirince anımsadık!
Peki, Büyük Ortadoğu Projesi nedir, ne değildir! Bu projenin, bölgemiz ülkeleri aleyhine kurgulanmış bir senaryo olduğu muhakkaktır. Dünya petrol rezervinin yüzde 64’ünün Ortadoğu topraklarında olduğu gerçeğinden hareket ederek, bu projenin ABD ve Batı ülkeleri tarafından emperyalist bir zihniyetle kurgulandığı ortadadır. Ortadoğu ülkelerinin tümüne yakını
MÜSLÜMAN
devletlerden oluşmaktadır. Bu bakımdan, haçlı zihniyeti güden ABD ve şer ortakları, zengin petrol yataklarının üzerine konmak için bir proje geliştirmiş ve adını da “Büyük Ortadoğu Projesi” olarak tanımlamışlardır.
İlk aşamada 32 ülkeyi kaplayan bu plan 70’li yıllarda yapılan ve inşasına körfez savaşı denemesiyle başlanan ABD’nin Ortadoğu ve ön Asya petrollerine sahip olma savaşının stratejik planlamasıdır. Ortadoğu’da var olan, köktendinci akımlar, terör örgütleri, kitle imha silahları, uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı yapan örgütlü suç şebekeleri, ABD ve Batı çıkarlarına yönelik tehditler üretmektedir.
Büyük Ortadoğu Projesi’ne göre bu unsurların ortaya çıkmasının ve taraftar toplamasının asıl nedeni, bölge halklarının içinde bulundukları olumsuz ekonomik ve sosyal koşullar ile bölgede varlığını sürdüren antidemokratik rejimlerdir.
Eğer, ekonomik ve sosyal koşullar düzeltilir ve demokrasiye geçiş sağlanırsa, yönetime katılım olanağı bulan ve refah düzeyi yükselen Ortadoğu halkları, Batı’yı tehdit eden eylemlere destek vermeyecekler, köktendinci akımlar zayıflayacak, terör örgütleri çökecek ve ucuz petrolün Batı pazarlarına istikrarlı biçimde aktarılması güvence altına alınacaktır. “Arap baharı” adı altında başlatılan iç savaşlar gerçekte Büyük Ortadoğu Projesinin birinci aşamasıdır. Büyük Ortadoğu Projesine dahil ülkeler içinde Türkiye Başta olmak üzere Afganistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Cibuti, Fas, Filistin Özerk Yönetimi, Irak, İran, İsrail, Katar, Kuveyt, Komor Adaları, Lübnan, Libya, Mısır, Moritanya, Pakistan, Somali, Suudi Arabistan, Sudan, Suriye, Tunus, Umman, Ürdün ve Yemen gibi hemen hepsi halkı Müslüman ülkelerden müteşekkildir. Bu ülkelere Kafkasya ve Orta Asya cumhuriyetleri ile Endonezya ve Malezya’nın da dahil edilebileceği söylenmektedir. Büyük Ortadoğu Projesi, geniş bir coğrafyada kaynaklara ulaşma çabasıdır. Projenin amaçlarından biri petrol üreten ülkeleri ABD’ye daha fazla ve uygun şartlarla petrol satmaya ikna etmek için aba altından sopa göstermektir. ABD ekonomisindeki sıkıntılara çare aramaktır. Silah üreticilerinin, petrol devleri ve finansal şirketlerin sömürü projesidir. ABD’nin rakiplerinin petrol kaynaklarını kontrol etmek istemidir. Projenin amaçları arasında, bölgedeki üniter devletlerin yapılarını değiştirmek ve federasyonlara bölmek vardır.
Projeye, 1990’lı yıllarda start verilmiştir. Siyasal düzleme taşınması çabaları ise 2000’li yallarda başlamıştır. AKP’nin kuruluş çalışmalarını bu tarihlerde başlattığı ve resmi kuruluşunu 14 Ağustos 2001’de gerçekleştirdiğini de anımsatmakta yarar vardır.
BOP’un bir amacı da Ortadoğu’daki su kaynaklarını kontrol altına almaktır. Su bölgemizde yaşanmış ve yaşanan birçok çatışma ve savaş atmosferinin örtülü nedenidir. Türkiye’nin terörle mücadelesinde su, GAP üzerinden yürütülen bir stratejinin tayin edici unsurları arasında tutulmuştur. Proje kapsamında baraj yapımlarında dış finansman desteklerinde sıkıntılar yaşanması, su tutma ve aktarımında yaratılan uzlaşmazlıklar, bölücü terörün bölgeye odaklanması, bölgenin su denkleminden Türkiye’nin güvenliğine yansıyanlardır. Türkiye, bölgenin su konusundaki ihtilaflı ülkelerinin gözünde kaynak ülkedir. Fırat ve Dicle’ye odaklanan bu yaklaşım, Irak’taki işgalin seyrine bağlı olarak yeni bir “su güvenlik alanının” yaratılmasından yanadır. BOP ve onunla önemli paralellikler taşıyan “Büyük İsrail Projesi” gibi İsrail stratejileri, bölgenin ”su denklemini” yeniden oluşturma amacındadır. Buna göre, Türkiye’nin mevcut Suriye ve Irak özelinde görülen su sorununa yeni boyutlar ve aktörler eklenecektir. İsrail’in genişletilmiş Ortadoğu ölçeğinde belirleyici rol üstlenmek istediği yeni su denklemi, Irak’ın kuzeyinden başlayarak Fırat ve Dicle havzalarının bütünlüğünü içeren suya dayalı yeni güvenlik alanı yaratacaktır.
Sonuç itibarıyla BOP, ABD’nin ve batılı emperyalistlerin, Müslüman ülkeleri sömürmek için yürüttükleri sistematik projenin adıdır. ALLAH MUVAFFAK ETMESİN demekten başka elimizden gelen bir şey de yok!!!
TAŞLAMALAR
HER ŞEYE YÜZDE ALTMIŞ
ZAM OLMUŞKEN GERÇEKTE
ENFLASYON DÜŞMÜŞ DERLER
HAYRETTE KALDIK BİZ DE
RAKAMLARLA OYNAYIP
(ENFLASYON DÜŞTÜ) DERLER
APTALIZ YA, BUNDANDIR
YUTMAMIZI BEKLERLER
RAKAMLARA DEĞİL BEN
TEK CEBİME BAKARIM
BU DELİK CEBİM İLE
ENFLASYONA YATARIM
TÜİK VATANDAŞLARA
SORSUN BİR ENFLASYONU
CANAVAR GİBİ YUTMUŞ
VATANDAŞIN ÇOĞUNU
Bakmadan Geçme





