ÇAĞIMIZIN BİLGESİ
İlim adamı olmak, bilge kişi olmak gerçekten çok önemli bir özelliktir.İlim ve bilgi öylesine geniş bir okyanus ki, sınırsızdır.
İlim adamı olmak, bilge kişi olmak gerçekten çok önemli bir özelliktir. İlim ve bilgi öylesine geniş bir okyanus ki, sınırsızdır.
Fizikçiler, kimyacılar, matematikçiler, hendeseciler, ilahiyatçılar, tarihçiler, coğrafyacılar, filozoflar, mutasavvıflar, astronotlar say-say arkası gelmez.
Tıp biliminde belki yüz ayrı dal vardır. Her bir dalın uzmanı, mütehassısı ayrıdır. (Bilim adamı) ile (bilge adam) tabirleri arasında ince bir çizgi vardır. Bilim adamı, belli bir konuda ihtisas sahibi olan kimsedir. Bilge adam ise, bilim konularından agâh olan kişidir.
Geçmiş yıllarda, âlim adam denildiği zaman, akla gelen genelde din adamları olurdu. Şunu da belirtmekte yarar var. Birçok gerçek bilim adamları, âlim zannedilen din adamlarının verdikleri kararlarla sürülmüş, hapsedilmiş, hatta yakılarak öldürülmüşlerdir.Tarihte, bu gibi olayların örnekleri çoktur.
(Çağımızın en büyük bilgesi kim?) diye düşünürken, birden bire aklıma internet geldi. İnternet denince de
! Şimdi, bir konuya sıkıştık mı, interneti açıyor ve
GOOGLE AMCADAN
merak ettiğimiz konuları soruyoruz.
Google Amca’mızın
bilmediği, ya da cevapsız bıraktığı hemen hiçbir soru yok. Bu bakımdan diyoruz ki:
-En büyük bilge, GOOGLE AMCA!
Bilgelikle ilgili yazımızı, ilmin sonsuzluğuna vurgu yapan bir anekdotla nokta koyalım. Anekdot şu:
Kendini, dini konularda çok üstün bir bilge vehmederek, bu yüzden çok kibirli olan, sözde âlimin birinin oturduğu meclise giden, Bektaşi’nin biri sormuş:
-Hocam, çok merak ediyorum. Acaba Hazret-i ALLAH ile kullarının ilimlerini mukayese etmek kabil mi! Bunu bana bir örnekle açıklayabilir misin!
Bektaşi’nin sorusuna istihzayla karışık cevap veren sözde büyük âlim:
-Hiç, Hazret-i ALLAH ile kul arasında ilmin mukayesesi yapılabilir mi. Amma, yine de örnek olması açısından bir misal vereyim
diyerek, önündeki bir dosya kâğıdını alıp ortasına bir (nokta) işareti koyarak sözlerine devam etmiş:
-Teşbihte hata olmazsın. Şayet, Hazret-i ALLAH’IN ilmini bu dosya kâğıdı kadar kabul edersek, insanların yaratılışlarından, kıyametin kopacağı ana kadar gelmiş, geçmiş; gelip geçecek bütün insanların ilimleri de bu nokta kadar olur.
Beklediği cevabı alan Bektaşi, taşı gediğine koyarak söylenmiş:
-Peki Hocam, bu nokta içinde, size düşen miktarı gösterir misiniz!
-!!!
Bakmadan Geçme





