• Haberler
  • ÇANAKKALE ZAFERİ VE ŞEHİTLER GÜNÜ!

ÇANAKKALE ZAFERİ VE ŞEHİTLER GÜNÜ!

Bilindiği gibi 18 Mart günleri Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü olarak kutlanır.Çanakkale Destanı şanlı tarihimizin en büyük destanlarından biridir.

Bilindiği gibi 18 Mart günleri Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü olarak kutlanır. Çanakkale Destanı şanlı tarihimizin en büyük destanlarından biridir. Bütün dünyaya

(ÇANAKKALE GEÇİLMEZ)

deyimini söyleten bu destan onbinlerce yiğidin kanlarıyla yazılmıştır. Çanakkale Destanı büyük Türk Milletinin mübarek kanıyla yazdığı destanların başında gelir. Bu öyle bir destandır ki

AZINLIK VE YOKLUKLAR İÇİNDEKİ BİR KİTLENİN, İMAN GÜCÜYLE NASIL

MAĞRUR VE DONANIMLI BİR

ÇOĞUNLUĞU MAĞLUP EDECEĞİNİN İSPATIDIR.

Çanakkale savaşlarında, vatanımız sınırları içinde şehidi olmayan il, ilçe hatta kasaba ve köy yoktur dersek yalan olmaz. Genel bir söylentiye göre Çanakkale Savaşlarında verilen şehit sayısı 250 bin olarak telaffuz edilse bile, Genelkurmay Başkanlığının verilerine göre 57 bindir. Şehit sayısı ister 250 bin, ister 57 bin olsun, her iki sayı da oldukça yürek yakıcıdır. Yine Genelkurmay Başkanlığı arşivlerine göre Çanakkale savaşlarında şehit olan Siirtli sayısı 40’tır. Yüzde yüz şehit olacaklarını bile bile, düşmanlara karşı göğüslerini siper eden

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ,

ölümsüz milletimizin gurur abideleridir.

Bu millet, sadece Çanakkale’de değil, evvelinde de çok şehitler vermiştir, bugün de şehitler vermeğe devam etmektedir. Vatanımızın bekasının, aziz şehitlerin kanları pahasına olduğunu asla unutmayalım. Bütün Şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anarken, şehitler defterinin hep açık kalacağına ve hiç kapanmayacağına inancımızı vurgulayalım.

Şehitlik kavramı çok kutsaldır. Dinimize göre, Peygamberlikten sonra gelen en yüce rütbedir. Şehitler de kendi aralarında sınıf, sınıftır. Şehitlik mertebeleri tıpkı askerlikte olduğu gibi erden, mareşala kadar değişiklikler arzeder. Yani, şehitlerin er rütbesinde olanı var, mareşal rütbesinde olanı.

Şehitlerin en ulvisi Allah, vatan, namus uğrunda savaşırken can verendir. Yine dinimizin kurallarına göre, zulmen öldürülen, çöken bir duvar altında kalan, yanarak ölen, suda boğulan ve hatta doğum yaparken can veren kadın dahi şehit sayılır.

Meydana gelen toplumsal olaylarda can verenler de, şehit mertebesindedirler.

(Zulme karşı susan, dilsiz şeytandır)

düşüncesinden yola çıkarak toplumsal tepkilere katılan insanlar da, elbette şehit sayılırlar. Ancak, ortalığı karıştırmak, fitne, fesat ve provokasyon için toplumsal olaylarda yer alanların ölmeleri durumunda şehitlikle bir alakaları olmayacağı gibi, ahret alemine murdar olarak giderler.

Çanakkale Zaferi gibi bir zafer, elbette şairlerimizi de duygulandırmış ve bu eşsiz kahramanlığın destanını destanlaştıran şiirlerin vücut bulmasına yol açmıştır.  Çanakkale Zaferiyle ilgili yazılmış en vurgulayıcı destan şüphesiz

İSTİKLAL MARŞIMIZIN

da yazarı olan Büyük Şair Mehmet Akif Ersoy’un

(ÇANAKKALE

ŞEHİTLERİNE)

adı altında edebiyatımıza kazandırdığı şaheseridir. Bu destan sayesindedir ki, Çanakkale Şehitlerinin kahramanlıkları adeta yüreklerimize kazınmıştır. Mehmet Akif’in bu destanını bilmeyen, okumayan yoktur, dersek yalan olmaz. Bu öyle bir destan ki okuduğumuz zaman kendimizi adeta

ÇANAKKALE SAVAŞLARININ

içinde bulmaktayız.

Acizane, benim de Çanakkale Şehitlerine ithaf olarak yazdığım ve

(AŞKIN KİTABI)

adlı eserimde yer alan şiirlerim bulunmaktadır. Çanakkale Zaferi’nin 105. yılı etkinlikleri kapsamında okuyucularımın dikkatlerine sunmak istedim.

ÇANAKKALE ŞEHİDİNE

SELAM OLSUN, SELAM OLSUN

ANADOLU YİĞİDİNE

SELAM OLSUN, SELAM OLSUN

BU GÜLLEYİ KİM TAŞIYA

SELAM SEYİT ONBAŞIYA

VATAN İÇİN UĞRAŞIYA

SELAM OLSUN, SELAM OLSUN

SELAM NUSRAT GEMİSİNE

ZABİTİNE, NEFERİNE

TÜM MÜSLÜMAN MİLLETİNE

SELAM OLSUN, SELAM OLSUN

ARAB’A, LAZ’A, ÇERKEZ’E

YEDİ DÜVELDEN HERKESE

TÜRK AHMED’E, KÜRT MEHMED’E

SELAM OLSUN, SELAM OLSUN

HAYDİN KALKALIM HALAYA

ŞEHİTLİK İÇİN SIRAYA

ŞARAPNELDEN BU YARAYA

SELAM OLSUN, SELAM OLSUN

ÂBİD SELAM OLSUN BİZE

MÜSLÜMAN, TÜRK HEPİMİZE

ÖLÜMÜZE, DİRİMİZE

SELAM OLSUN, SELAM OLSUN

***

BEYHUDE UĞRAŞMA, ŞAŞKIN KEFERE

ÇANAKKALE DERLER, GEÇİLİR Mİ HİÇ

MEHMETÇİĞİM SİPER ETMİŞ GÖĞSÜNÜ

ÇANAKKALE DERLER, GEÇİLİR Mİ HİÇ

HER NEFER BİR DESTAN OKUYABİLSEN

KAL’ASI İMANDIR ANLAYABİLSEN

İT SÜRÜSÜ GİBİ NE BU ÜŞÜŞMEN

ÇANAKKALE DERLER, GEÇİLİR Mİ HİÇ

GELDİĞİN GİBİCE DÖNERSİN GERİ

SİLÂHA GÜVENEN GAFİL SERSERİ

TOPUN İNLETSE DE GÖĞÜ VE YERİ

ÇANAKKALE DERLER, GEÇİLİR Mİ HİÇ

DESTANLAŞTI BURDA BİR NİCE YİĞİT

KİMİ GAZİ OLDU, KİMİSİ ŞEHİT

BİZ, TARİHİ TUTTUK BU İŞE ŞAHİT

ÇANAKKALE DERLER, GEÇİLİR Mİ HİÇ

BEDİR GAZASINA BENZİYOR İNAN

ZİRÂ İSLÂMİYET HEDEFTE OLAN

GÖĞÜSLERDE VARKEN BU KAT-KAT İMAN

ÇANAKKALE DERLER, GEÇİLİR Mİ HİÇ

SİPERDEN ÇIKARKEN MEHMED TEKBİRLE

İNLEDİ YER VE GÖK KULAK VER, DİNLE

GELME KÂFİR GELME, ÖFKEYLE, KİNLE

ÇANAKKALE DERLER, GEÇİLİR Mİ HİÇ

ÂBİD, ÇANAKKALE DESTANDIR, DESTAN

KAN İLE YAZILMIŞ BU DESTAN, İNAN

YEDİ DÜVEL GELDİ, DÖNDÜ BURADAN

ÇANAKKALE DERLER, GEÇİLİR Mİ HİÇ

***

Sözün özü: Çanakkale’de geçit verilseydi, Kurtuluş Savaşlarından önce Türkiye işgal edilmiş olacaktı.

(ÇANAKKALE GEÇİLMEZ)

deyimini tarihe altın harflerle kazdıran başta Gazi

Mustafa Kemal Paşa (ATATÜRK)

olmak üzere Çanakkale Savaşlarına katılan ve kanlarıyla destanlar yazan şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet ve minnetle anarak, yazımı noktalıyorum.

TAŞLAMALAR

(ÇANAKKALE GEÇİLMEZ)

DENMEMİŞTİR BOŞUNA

BU SÖZ BİRİLERİNİN

GİTMESE DE HOŞUNA

DOĞUM YERİ GERÇEKTE

ÇANAKKALE’DİR ONUN

BUDUR MUSTAFA KEMAL

TARİH, ŞAHİDİ BUNUN

(BEN SİZE SAVAŞMAYI

DEĞİL ÖLMEYİ EMİR

EDİYORUM) BUYURAN

ÇANAKKALE’DE KİMDİR

ÇANAKKALE’DE YARBAY

MUSTAFA KEMAL VARDI

BÜYÜDÜ DE BÜYÜDÜ

(ATATÜRK) NAMIN ALDI

Bakmadan Geçme