Cevizli Helvaya Sahip Çıkalım

Günümüzde bütün dünyada ve ülkemizde firmalar, kentler, sahip oldukları en basit gıdaları da allayıp pullayıp pazara sunmak için büyük bir gayret içerisindedirler.Bu gıdaların tanıtımları yapılıyor ulusal ve uluslar arası düzeyde patent tescilleri yapılıy

Günümüzde bütün dünyada ve ülkemizde firmalar, kentler, sahip oldukları en basit gıdaları da allayıp pullayıp pazara sunmak için büyük bir gayret içerisindedirler. Bu gıdaların tanıtımları yapılıyor ulusal ve uluslar arası düzeyde patent tescilleri yapılıyor.

Biz ise her alanda olduğu bu gıdalarımız konusunda da hovarda bir miras yedi davranışı sergiliyoruz. Asırların birikimi olan bu lezzetlerimize sahip çıkmıyoruz.Her birinin birer birer tarihin tozlu sayfalarına gömülmelerine seyirci kalıyoruz. Kaybolmaya yüz tutan bu lezzetlerimizden biriside cevizli helva. Helvanın mayasını oluşturan çöğen otunun kaynatılarak elde edilen özü, yine kaynatılmış şeker şurubu, az miktara tahin ve bol miktarda ceviz içinden yapılan tmamen doğal bir helva. Enerji deposu olan bu helvanın yapımında kimyasal hiçbir madde olmadığı gibi, bir makinede kullanılmıyor. Yani tamamen doğal ve el yapımı bir lezzet harikası.

40-50 yıl öncesine kadar bütün mevlitlerin ve kısme olarak adlandırdığımız kandil günleri bayram arefelerinde yoksullara yapılan yardımın demirbaşı bir üründü. Mevlitlerde gelen misafirlere saç ekmeği veya lavaş ekmekle beraber cevizli helva ikram ediliyordu. Kısmelerde ise bir ekmek üzerinde bir iki parça cevizli helva ve tahin helvası ile mevsim meyvelerinden bir iki tane konularak yoksulların evlerine bir bir dağıtılırdı.

1970 li yılların ortalarına kadar Helvacılar çarşısında bulunan on yakın helvacı esnafı hem helva imale diyor ve hemde satışını gerçekleştiriyordu. O nedenle o yıllarda her zaman bu helvayı bulmak mümkündü. Helvacı esanfının birer birer bu mesleği terketmeleri ve birazda ekonomik gerekçeler bu helvanın üretiminin durmasına neden oldu..

Geçenlerde Kanal 56 Televizyonu için bu helvanın üretimini gerçekleştirdik.Sağolsunlar babadan kalma mesleğini sürdüren Hayrettin Aparı hemyearimiz bizleri kırmadılar.Helvayı üreterek çekimlerimizi yapmamızı sağladılar.Bu çekimler ilimiz tarihinde en azından küçük bir belge niteliğini taşıyacaktır.

Artık ancak özel siparişle üretiliyor.25-30 yaşındaki vatandaşlarımız artık bu helvadan habersizdirler. Çoğu görmemiş ve tatmamışlar Bu durum insanı üzüyor.Elbette ekonomik gerekçeler önemli.Ama böylesine güzel ve geçmişi asırlara dayanan bir lezzetin göz göre göre kaybolması üzücüdür. Gaziantepli kaliteli baklavayı 100 Tl ye varan fiyatlarla satabiliyorsa, biz cevizli helvamızı neden 30- 40 lira civarında bir fiyatla satamıyoruz.

Bu konu üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Bu gün internete girdiğinizde onlarca helva çeşidinin pazarlandığını görürsünüz. Hemde çok değişik fiyatlarla. Ucuzu da var, pahalısı da. Biz neden günümüzün pazarlama tekniklerini kullanarak, bu helvamızın satışını gerçekleştiremiyoruz? Bunu helva rütemini yapabilecek esnafımızdan konuyla ilgili bütün kurumların yetkililerine kadar herkesin düşünmesi gerekiyor. Çünkü bu helva, hem ekonomik ve hemde kültürel bir değer taşıyor.

Bakmadan Geçme