- Haberler
- Çöpe Giden Üretim
Çöpe Giden Üretim
Birçok ihtiyaç kalemini başka ülkelerden ithal ederken, bazı ürettiklerimizin küçümsenmeyecek miktarının çöpe gittiğini yapılan bazı açıklamalardan öğrenince, koyu koyu düşünmeden edemiyorum doğrusu… Tarım ve hayvancılık potansiyelimize rağmen, bu sektörl
Birçok ihtiyaç kalemini başka ülkelerden ithal ederken, bazı ürettiklerimizin küçümsenmeyecek miktarının çöpe gittiğini yapılan bazı açıklamalardan öğrenince, koyu koyu düşünmeden edemiyorum doğrusu… Tarım ve hayvancılık potansiyelimize rağmen, bu sektörlerde de dışa bağımlı hale gelmiş olduğumuz, bazı kalemlerin sıfır gümrükle ithal edilmesi kararı ile tescil edilmiş oldu zaten… Savunma alanındaki ihtiyaçlarımızın çoğunu da başka ülkelerden tedarik etmekteyiz halen ve üretilenin çöpe gittiğinden söz ediliyor şimdi de…
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın, Çin’den sonra Karpuz, Kavun üretiminde dünya ikincisi olan Türkiye’mizde her yıl yaklaşık 4 milyon ton Karpuz, 2 milyon ton kavun üretildiğini, ancak; yarım milyon ton Karpuz ile 200 bin tondan fazla kavunun çöpe atıldığına dair medyada yer alan sözleri nedeniyle koyu koyu düşünmemek mümkün mü?.. Anladığım kadarıyla çöpe gittiği ifade edilen Kavun, Karpuzu başka ülkelere ihraç etmeyi becerememişiz herhalde ve “Ülkemiz ihracatı Karpuz; kavuna mı kalmış…” demek, yanlıştır kanımca… Çünkü bu açıklama, sadece daha çok üretmenin bir anlam taşımadığı gerçeğini gözler önüne seriyor ve ürettiğimizin fazlasına dış Pazar bulamıyorsak, sorgulamamız gerekir bu önemli olumsuzluğu… İhracatın gerçekleşmesinde en önemli faktörlerden biri, başka ülkelerle olan dostluğumuzun karşılıklı çıkarlar üzerinde samimiyetle inşa edilmesidir ve bu noktayı dikkate almamak durumunda hedefleneni elde etmek mümkün değildir asla... Şüphesiz, samimi dostlukların ihdas edilmesi beklentisinde, yüce önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” söylemi büyük önem taşır ve bir Rus uçağını düşürdüğümüz süreçte, bu ülkenin bazı alımlarını durdurması yanı sıra, ülkemize gelen Rus turistlerin sayısındaki azalmanın halkımıza ve dolayısıyla ülkemiz ekonomisine verdiği geniş zararların, dış dostlukların ne denli önem taşıdığını çok net şekilde gözler önüne serdiği unutulmamıştır mutlaka…
Demek ki; dış dostluklara halel getirmeme noktasında çok duyarlı olmak gerekir evvel emirde.. Bazı sektörlerde çok elverişli olan potansiyellerimizi en iyi şekilde değerlendirsek bile dostlukları önemsememişsek, ürettiğimizin fazlasını ihraç etme şansımız olmayacağından, o fazlalıklar da çöpe gitmek durumunda kalacaktır haliyle… Yani, “Daha çok üretmeliyiz” denilirken, “ürettiğimizi nasıl pazarlayabiliriz” in muhasebesini yapmanın bir zorunluluk olduğunun bilinmesi gerektiğini vurgulamak istedim, Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Bayraktar’ın çöpe gittiğini dile getirdiği Karpuz ve Kavun vesilesiyle…
Bakmadan Geçme





