DENETİM YOK MU?

Son yıllarda ulaşımın kolaylaşması, yani bir anlamda dünyanın küçülmesi hayatımızın hemen her alanında etkili olmaya başladı.Birçok alışkanlığımız değişti.

Son yıllarda ulaşımın kolaylaşması, yani bir anlamda dünyanın küçülmesi hayatımızın hemen her alanında etkili olmaya başladı. Birçok alışkanlığımız değişti.  Örneğin eskiden bildiğimiz, tanıdığımız, güvendiğimiz insanlardan alışveriş yapardık. Bakkalımız, kasabımız belliydi.  Yıllarca aynı berberde tıraş olur aynı terzide elbise diktirirdik.

Şimdi durum değişti . Artık  e-ticaret olarak adlandırılan internet üzerinden alışveriş yapılabildiği gibi hiç tanımadığımız il dışından gelen seyyar satıcılardan da alışveriş yapıyoruz. Hemen her gün il dışından gelen seyyar satıcılara rastlamak mümkün oluyor. Elbette kimsenin rızkında gözümüz yok. Herkes rızkının peşinde koşar, ailesinin geçimini sağlayamaya çalışır ama, bu yapılırken bazı kurallara uyulması ve bazı denetimlerinde yapılması şarttır.

İldeki bir esnaf vergi öderken ve fatura keserken,  il dışından minibüsü ile gelip satış yapan insanlarda aynı şekilde vergilerini ödesinler. Bunlar her gittikleri ilde nasıl olsa bir günlüğüne gelmişler yaklaşımı ile karşılanmalılar ve gerekli denetimler mutlaka yapılmalıdır.

Ama vergi mevzuatı açısından daha önemlisi, bunlardan bazılarının gıda ürünleri başta olmak üzere insan sağlığını ilgilendiren ürünler satıyor olmaları. Bunların sattıkları gıda ürünleri sağlıklı mı değil mi bunun bir denetimi yapılıyor mu? zannetmiyorum.  Çünkü yaklaşık iki  ay önce Siirt’e gelen bir esnafın minibüsü ile yer fıstığı yani halkımızın daha çok kullandığı isimle şam fıstığı sattığını gördüm. Şöyle bir baktım yer fıstığından başka neredeyse her şey vardı. Bir kilo yer fıstığında yaklaşık 300 gram tuz vardı ve bütün yer fıstıkları tuzla kaplıydı. Hem de çok kalın bir tabaka halinde. Allah korusun bir tansiyon hastası yemeye görsün, anında tansiyonu fırlar. Tuzun yanı sıra taş vardı. Evet, resmen bildiğimiz taşları satıyordu. Tuzla kaplanmış taşlar ve bütün yer fıstıkları tuzla kaplandığı için taşlar fark edilmiyordu bile.

Şu denilebilir… Aman efendim vatandaş görüyor ve buna rağmen alıyor. Evet doğrudur vatandaş  görerek alıyor ama aynı vatandaş imha edilecek nitelikte  kalitesiz etleri de alıyor. O halde et ve süt ürünlerine yönelik denetimler niye yapılıyor? Bu ürünler neden büyük törenlerle  imha ediliyor. Orada da vatandaş almasın denilir işin içinden rahat bir şekilde çıkılabilir.

Bir başkası Allah bilir, kaç yıllık  içi boşalmış sarımsağı  rahatlıkla satabiliyor. Hem de Ülkemizin en kaliteli sarımsağı olan Taşköprü sarımsağı diye.

Bunlar yalnızca gözüme ilişen iki tane örnek.  İlaç niyetine reçetesiz prospektüssüz haplar, merhemler ve  spreyler satanlar bile var. Başta da belirttiğim üzere hiç kimsenin rızkında gözümüz yok, olamazda. Ama birileri rızıklarını kazanırken, vatandaşın sağlını düşünerek, ahlaki, yasal ve dini kurallara uymalıdırlar. Yer fıstığı diye yarısı taş ve tuz  gibi garip şeyler satmasınlar ve satış yaparken vatandaşı yanıltmaya teşebbüs etmesinler. Hele-hele sağlığını hiç riske atmasınlar..

Bu nedenle başlığımızı tekrarlayalım; denetim yok mu?

Bakmadan Geçme