- Haberler
- DİKİLEN FİDANLAR TUTSAYDI!
DİKİLEN FİDANLAR TUTSAYDI!
11 Kasım 2019 günü (GELECEĞE NEFES) programı çerçevesinde Türkiye genelinde kimilerine göre 11 milyon, kimlerine göre 13.5 milyon fidan toprakla buluşturuldu.
11 Kasım 2019 günü (GELECEĞE NEFES) programı çerçevesinde Türkiye genelinde kimilerine göre 11 milyon, kimlerine göre 13.5 milyon fidan toprakla buluşturuldu. Siirt’te de 123 bin fidanın muhtelif bölgelerde toprakla buluşturuldukları belirtilmekte. Doğrusunu isterseniz, dikildikleri söylenin fidanların onda birinin bile tutacağına, inansak ve zaman içinde serpilip ağaç olacaklarına inansak yine de büyük bir sevinç duyacaktık. Dikilen 11 milyon ağacın onda birinin tutarak ağaca dönüşmesi demek, yine de 1 milyon 100 bin ağaç demek olur.
60 yıldan beri kendi çapımda Siirt’e gazetecilik yapan bir vatandaş olarak bugüne kadar sözde tesis edilen fidanlıklarda o kadar çok fidan dikme etkinliğine katıldım ki, sayılarını mümkün değil anımsayamam! Hep anlı şanlı törenler yapılır, fidanlar, toprakla bütünleştirilir, sonuç ise sıfır artı sıfır elde var sıfır…
Fidan dikmek, fidanlık alanlar kurmak iyi de, diktikten sonra hiç bakılmayan, korunmayan, korunmak şöyle dursun hayvanların, hatta insanların tasallutlarına maruz bırakılan bu etkinliklerden beklenen nedir!
(Laf ola, torba dola) kabilinden fidanlıklar tesis edeceksiniz, sonra kendi kaderine terk edip insanların ve hayvanların tasallutlarına maruz bırakacaksınız! Fidanlık tesis etmek, ağaç dikmek bu mudur, yani!
Şöyle geçmişe yönelik dönüp baktığımda emin olun katıldığım etkinliklerde dikilen fidan sayısı rahatlıkla 5 milyonu aşmıştır. Ama fidan dikilen alanlardan hiç birinin fidanlığa dönüştüğünü görmek nasip olmadı. Şöyle altında oturacağım, gölgesinden yararlanacağım, meyvesinden yiyebileceğim bir tek ağaç bile görmedim.
Bunun bir tek istisnası var. Teşviklerle oluşturulan fıstık bahçeleri. Bunun sebebi de, vatandaşlara ait olmasından, sahibinin bizzat koruması altında bulunmasından ve gür bir gelir kaynağı olmasından kaynaklanıyor. Bu açıdan özellikle eski Valilerimizden adı
(FISTIKÇI VALİ)ye
çıkan Sayın Nuri Okutan’a yeri gelmişken bir kere daha teşekkür edelim.
Diyeceğimiz şu ki tesis edilen ve vatandaşın koruması altında olan tesisler neşv-u nema bulurken, devletin koruması altında olan hiçbir tesisin neşv-ü nema bulduğuna şahit olmadık. Dikilen fidanlara, yapılan masraflara yazık oluyor.
Fidan dikmekten maksat, ağaçlara dönüşmeleri, gölgelerinden, meyvelerinden yararlanılması, belki en son olarak sürelerini doldurdukları ve kuruduktan sonra kereste veya odun olarak değerlendirilmeleri değil mi!
Şimdiye kadar İlimizde törenlerle tesis ettirilen hiçbir fidanlığın koruya dönüştüğünü, gölgesinin altında uzanıldığını, meyvesinden yararlanıldığını görmek nasip olmadı. Bunun için, ağaç dikme etkinliklerini hep göstermelik bir uğraş olarak görmekteyim. Tecrübelerimin ışığında yaşadığım gerçek budur.
Fidan mı dikeceksiniz, koruluk mu tesis edeceksiniz, bunu vatandaşın arazisinde yapınız. Sonra da ona, hulus-i kalp ile teslim ediniz. Ancak o zaman korunacaklarına ve yüzde yüz olmazsa bile yüzde 50 dolaylarında neşv-ü nema bulacaklarına inanabilirsiniz…
Sözün özü: Önemli olan fidanlar dikmek değil, dikilen fidanları korumaktır. Koruyamayacak olduktan sonra, dikilen fidanların meseli de
BOŞ HAVANDA SU DÖVMEKTİR!
TAŞLAMALAR
İŞSİZLİKTİR EN BÜYÜK
SORUNUMUZ İNANIN
MİLLET AÇLIK ÇEKİYOR
UYUYANLAR, UYANIN
SİZİN KARNINIZ TOKTUR,
SIRTINIZ PEK BU BELLİ
20 MİLYON AÇ İNSAN
İNTİHAR MI ETMELİ
SOSYAL ADALET OLSA
BİR TEK AÇ İNSAN KALMAZ
BİRİNE ÇAY KAŞIĞI
BİRİNE KEPÇE OLMAZ
ÜÇ-BEŞ MAAŞ ALAN VAR
OH NE ALA MEMLEKET
BÖYLE SÜRMEZ BU DÜZEN
BÖYLE YÜRÜMEZ ELBET
Bakmadan Geçme





