DİNCİ VE KİNCİ BEKÇİLER İSTEMİYORUZ!

Çarşı ve Mahalle Bekçileri Yasası TBMM Genel Kurulunda görüşülürken, muhalefetin dile getirdiği en önemli çekince, AKP’nin kendi iktidarını korumak amacıyla bir güvenlik ekibi oluşturmak istediği konusundadır. Muhalefetin iddiası doğruysa, Bekçilere kimlik sormak, üst araması yapmak ve silah taşımak gibi haklar da tanınca siz o zaman seyredin  gümbürtüyü!

Bir zamanlar bir Devlet büyüğümüz

(Dindar ve kindar bir nesil yetiştireceğiz)

buyurmuştu. Bu deyimin ne kadar tehlikeli olduğunu düşünebiliyor musunuz! Öncelikle belirtmekte yarar var.

Dindar insan, kindar olmaz, olamaz!

Ancak, dindar geçinen yobazlar kindar olabilir. Onlara da

(DİNDAR) DEĞİL, (DİNCİ)

demek gerekir! Hani,

IŞİD

örgütü militanları misali bir başka devlet büyüğümüzün tanıtımıyla

(ÖFKELİ ÇOCUKLAR!)

diye tanımladığı,

TEKBİR GETİREREK, BAŞ KESEN GÜRUH, GİBİ!

İslam dininde,

KİN TUTMANIN

hiçbir şekilde benimsenmediğinin en açık ispatı

Peygamber Efendimiz Hazret-i MUHAMMED’İN (O’na, al ve ashabına salt ve selâm olsun)

Uhud Gazvesinde

Amcası HAZRET-İ HAMZA’NIN,

Vahşi adındaki köle tarafından şehit edilmesine ve şehit edilmekle yetinilmeyerek mübarek ciğerinin sökülerek Hind’e götürülmesine, Hind’in, kendisine götürülen ciğeri ısırdığının bilinmesine karşılık hem Vahşi’yi, hem de Hind’i affetmiş olmasıdır.

Uhud Savaşında müşriklerin safında bir köle olarak savaşa katılan Vahşi, Hind’in kendisine vadettiği hürriyete kavuşmak diğer bir tabirle

AZAT EDİLMEK

için Hazret-i Hamza’yı gözetleyerek fırsatını bulup uzaktan attığı bir mızrakla şehit etmiş, bunun nişanesi olmak üzere de, mübarek cesedini yararak ciğerini sökmüş ve Hind’e götürmüştü.

Hind adlı bu kadın Mekke’nin ileri gelenlerinden Utbe’nin kızı ve Muaviye’nin annesidir. Babası, Bedir Savaşında öldürüldüğü için intikamını almaya yemin etmiş ve bu işe kölesi olan Vahşi görevlendirerek Hazret-i Hamza’yı öldürmesi durumunda kendisini azat edeceğini vadetmişti.

Evet, Peygamber Efendimiz, Amcası Hazret-i Hamza’yı Şehit eden Vahşi ile öldürülmesi fermanını vererek, mübarek ciğerini çiğneyen Hind’e bile kin tutmamış ve Müslüman oldukları için affetmiştir. İşte, İslam dini böyle bir dindir. İslam dininde kin tutmak yoktur, denilince bu örnekten daha etkileyici bir örnek sunulabilir mi!

Kur’an-ı Kerim’de mealen:

“(Ey Rasûlüm!) Biz Sen’i ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik”

buyrulmaktadır. Peygamber Efendimiz de bir hadis-i şeriflerinde:

“Ben lânetçi olarak değil, âlemlere rahmet olarak gönderildim”

buyurmuşlardır. Dolayısıyla İslam Dini mensuplarını

(KİNDAR VE

DİNDAR)

olarak vasıflandırmak büyük bir hatadır.

Bu satırların okunduklarında büyük bir ihtimalle Çarşı ve Mahalle Bekçileri Yasa tasarısı Türkiye Büyük millet Meclisi genel kurulundan geçmiş ve kanunlaşmış olacaktır. Dileriz ki, yasanın çıkarılmasının amacı muhalefetin iddia ettiği gibi, AKP’nin kendi iktidarını korumak için kuracağı bir kolluk kuvvetine dönüşmesin. Hele hele, bekçilik görevine atanacakların

KİNCİ VE DİNCİ

güruhtan olmalarına asla müsaade edilmesin! Görevlerini, halkın yararına en iyi şekilde kullanacak olanlardan tespit edilmeleri konusuna gereken hassasiyet gösterilsin!

TAŞLAMALAR

DİNCİ VE KİNCİ BEKÇİ

İSTEMİYOR BU MİLLET

HALKA KALKAN OLMALI

BEKÇİ DEDİĞİN ELBET

AKP’LİNİN DEĞİL

MİLLETİNİN BEKÇİSİ

OLMALIDIR ELBETTE

YETKİ SAHİBİ BEKÇİ

DİNDAR, KİNDAR OLAMAZ

DİNCİLER KİNDAR OLUR

IŞİD MİLİTANIDIR

TEKBİRLE KELLE VURUR

ÖFKELİ DEĞİL, SAKİN

OLMALIDIR MÜSLÜMAN

İSLAMİYET DİNİNDE

KİN, NEFRET YOKTUR İNAN