DOĞAL AFETLERDEN BETER
Dünyamızda sözü edilen doğal afet türlerinin 31 ve bu afetler içinde 28'inin meteorolojik olduğu belirtiliyor.Ani gelişen afetlerden deprem, su taşkınları, çığ, seller, volkanlar, yangınlar, fırtınalar içinde en çok can ve mal kaybına yol açanı afet depr
Dünyamızda sözü edilen doğal afet türlerinin 31 ve bu afetler içinde 28’inin meteorolojik olduğu belirtiliyor. Ani gelişen afetlerden; deprem, su taşkınları, çığ, seller, volkanlar, yangınlar, fırtınalar içinde en çok can ve mal kaybına yol açanı afet depremidir ve ülkemizin her noktasında deprem riski olması, büyük talihsizliktir. 20 Ocak 2020 tarihinde Elazığ ilimizde 41 vatandaşımızın ölümüne yol açan deprem felaketinin yaralarını sarma çalışması devam ederken, geçen Perşembe günü aynı ilimizde Kandilli Rasathanesine göre 5.1 büyüklüğünde bir deprem yaşanması, ülkemizin bu önemli gerçeğinin hatırlanmasına vesile olduysa da şu an karşı karşıya kalınan coronavirüs endişesi yüzünden ülkemiz gündeminde gereği kadar yer almadı. Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım’ın meydana gelen depremde kent merkezi ve köylerinde bir hasar yaşanmadığını dile getiren açıklaması, dinleyenler için teselli kaynağı oldu.
Bu ilimizde 20 Ocak 1920’de yaşanan depremi Siirt’te çok şiddetli şekilde hisseden hemşerilerimiz panik içinde boş alanlara koşuşturmuşlardı ve Perşembe günü Elazığ’da meydana gelen yeni depremi hissetmedikleri için “Bu kez sallanmaktan kurtulduk.. Doğal afeti hasarsız atlatan Elazığlı kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz...” derlerken, coronavirüs’ün doğal afetlerden bile beter olduğunu; “Deprem uzmanları, yıllardır bu afetle birlikte yaşamak durumunda kalacağımıza değinerek, alınması gereken önlemlere dikkat çekiyorlardı.. Bizler ise çekilen dikkatleri önemsemediğimizden yeni bir deprem afeti yaşandığında deprem konusunun her şeyden daha önemli olduğu gerçeğini görüyorduk ama, halen de bu konuda alınması gereken önlemlerin öncelik teşkil ettiğini kabullenmiş değiliz... Sallandığımız vakit salâvatlar getirerek yüce yaratana sığınıyoruz ama yine de gereğini yerine getirmek için azami duyarlılığı göstermiyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de görülen virüs vakalarında sayının artması, endişelendiriyor. Paniğe kapılmadan uyarılara riayet etmeye çalışıyor olmamıza rağmen her an bu vakanın hedefi olabileceğimizin endişesini taşıyoruz... .Yani, deprem korkusundan beter bir korku içindeyiz. İnşallah alınan önlemler, kısa zamanda virüs depreminden kurtulmamızı sağlar” sözleri ile ifade ediyorlar tepkilerini... İnşallah, bu beklentinin gerçekleşmesi gecikmez.
Bakmadan Geçme





