DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ VE ENGELLİLERİMİZ!
Bilindiği gibi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'dür.Bu tarih, 1992 yılından bu yana Birleşmiş Milletler tarafından Uluslarararası Engelliler günü olarak kabul edilmiştir.
Bilindiği gibi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’dür. Bu tarih, 1992 yılından bu yana Birleşmiş Milletler tarafından Uluslarararası Engelliler günü olarak kabul edilmiştir. 3 Aralık günlerinde engellilere yönelik dünya çapında organizasyonlar düzenlenmektedir. Bu aktiviteler genellikle ücretsiz olup, gönüllülük esasına dayanmaktadır. Hükümet desteği ve sivil toplum organizasyonlarıyla birlikte bu günün etkinlikleri çeşitlilik göstermektedir. Her yıl bu gün için değişik bir tema edinilmekte.
Engelli vatandaşlarımız hemen her yerde tam karşımızda duruyorlar. Ancak biz yine de onları görmüyoruz ya da görmezden geliyoruz. Bari 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde olsunun engelli insanlarımızı anımsayalım, sorunlarıyla ilgilenelim.
Ülkemizde hala pek çok insan engellileri anımsamayı kaldırımlarda, alt geçitlerde üstü kabartmalı sarı çizgileri süsleme sanadursun, gerçekte 3 Aralık
Dünya
Engelliler Gününde
asıl ilgilenilmesi gereken konular nelerdir. Bugün bunları irdeleyelim. Engelli olmak asla utanılacak ya da saklanması gerekecek bir durum değildir. Unutmayalım ki, hepimizin herkesin bir anda engelli olma ihtimali vardır. Bugün engelli vatandaşların sorunlarına kafa yormaz, ilgilenmezsek, yarın çok pişman olabiliriz. Yolda yürürken bize çarpan bir araba, yemek yaparken gözlerimize sıçrayacak kızgın yağ, ilerleyen yaşta duymaz hale gelecek kulaklarımız bir anda bizi engellilerin saflarına katabilir! Bu bakımdan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü bütün bunları düşünmeniz için iyi bir fırsattır.
Yapılan istatistiklerde Türkiye'de her 100 evden beşinde engelli bir vatandaşımızın var olduğu tespit edilmiştir.
Ülkemiz genelinde yaklaşık 4 milyon civarında engelli vatandaşımız bulunmaktadır. Çeşitli sakatlıklar ve kazalar sonucu belirli becerilerini yitirmiş kişiler de eklendiğinde sayı neredeyse 10 milyonu bulmaktadır.
Engelli vatandaşlarımızın dörtte birine yakınını zihinsel engeliler oluşturuyor. Engelli vatandaşlarımızın yarısından fazlasının bedensel engeli var.
İşitme ve görme engelli vatandaşlarımızın toplam oranı da engelli vatandaşımızın 10'da ikisine yakındır.
Yapılan araştırmalarda 80 milyonluk nüfusumuzda ortalama 1 milyon kişi engelli vatandaşlarımızı hakir görüyor.
24 milyon gibi bir çoğunluğun engelli vatandaşlara acıdığı ve empati kurduğu tespit edilmiş bulunulmakta.
Yine 80 milyonluk ülkemizde nüfusumuzun 4'te birine yakın kesimi engellilerle dostluk kuruyor ve onlara yardımcı oluyor.
Engelli vatandaşlarımızın 80.000 civarında bir çoğunluğu henüz 0-7 yaş grubunda! 60 yaş üstü engelli vatandaşlarımızın sayısı ise neredeyse yarım milyona yakın! Sosyal devlet olmanın gereği olarak evde bakım hizmeti verilen 400 bine yakın engelli vatandaşımız bulunuyor.
Herhangi bir işte çalışacak 18-50 yaş grubunda 700.000 civarında engelli vatandaşımız bulunmakta. Buna karşın Türkiye İş Kurumu verilerine göre kamu ve özel sektörde çalışan engelli vatandaş sayısı ancak 90.000 civarındadır.
Yapılan anketlere göre ülkemizde zihinsel engelli kişileri tanımlarken %30 oranında mahcup, mutsuz, yalnız ve üzgün kelimeleri tercih ediliyor.
Ülkemizde engelli vatandaşlara yardımcı olan derneklere ya da vakıflara üye olan kişi sayısı o kadar az ki ancak toplam nüfusun %0.04'üne denk geliyor ki bu oranın içinde kendisi de engelli olan vatandaşlar çoğunlukta!
Tüm bunlara karşın ülkemizde engelli vatandaşlara gereken ilgi ve yardımın gösterildiğine inananların oranı %10 ila %15 arasında!
Engellilere acımak yerine, sorunlarına sahip çıkalım, ellerinden tutarak muhtaç durumda bırakmayalım. Eğitilebilecekleri eğitelim, iş yapabileceklere, becerilerine göre iş verelim. Bunu bireysel olarak değil, yasalarla gerçekleştirelim.
Unutmayalım, engelli duruma düşmek riski her yaştaki ve her branştaki insanlar için bir soluk kadar yakındır.
Bakmadan Geçme





