- Haberler
- Dünya
- Dünya İslam Sağlık Birliği, WIHU'23 Cezayir Kongresi 8. Dünya İslam Sağlık Şurası Sonuç Bildirgesi
Dünya İslam Sağlık Birliği, WIHU'23 Cezayir Kongresi 8. Dünya İslam Sağlık Şurası Sonuç Bildirgesi
Değerli katılımcılar, Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerimize olsun… Dünya İslam Sağlık Birliği 2023 Kongremizi 14-16 Aralık 2023 tarihleri arasında Cezayir'de gerçekleştirmekten büyük onur ve mutluluk duyuyoruz.Bu vesileyle kongremize desteklerind
Değerli katılımcılar,
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerimize olsun…
Dünya İslam Sağlık Birliği 2023 Kongremizi 14-16 Aralık 2023 tarihleri arasında Cezayir’de gerçekleştirmekten büyük onur ve mutluluk duyuyoruz. Bu vesileyle kongremize desteklerinden dolayı Cezayir Cumhurbaşkanı Sayın Abdülmecid Tebbun’a şükranlarımı arz ederim.
Ev sahibi Najda İnsani Yardım Derneği mensuplarına başta başkan sayın Dr.Muhammad Gharbi olmak üzere hürmet ve muhabbetlerimi sunuyorum. Türkiye’den Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın hayır dualarını ve Türk halkının selamlarını getirdim.
Maalesef bu kongreyi büyük bir üzüntü içerisinde gerçekleştirmekteyiz. Gazze’de ve tüm Filistin’de her gün yüzlerce insan, kadın, çocuk, yaşlı demeden katledilmektedir. İsrail, konut, sağlık tesisi, ibadethane, ambulans demeden bombardımana maruz bırakmakta ve hastaların hastanelerden dışarı atmaktadır. Hastaneler ve sağlık kuruluşları ilaç ve tıbbi malzemeden yoksun kalmakta, insanlar açlık ve yokluk içinde sürgün edilmektedir.
Biz Müslüman doktorlar ve sağlık personeli olarak bu durumu ve İsrail zulmünü en güçlü şekilde tel’in ediyor ve İsrail’in insanlığa karşı işlemiş olduğu bu suçların durdurulması ve hesabının sorulması için uluslararası kuruluşları göreve çağırıyoruz. İsrail dünya tarihinde savaş hukukunu hiçe sayarak hastane ve ambulansları vurmakta ve hastaların, yaralıların tedavi edilmesine engel olmaktadır. İsrail ve destekçileri bu insanlık suçlarının sorumluluğundan asla kaçamayacaklardır.
Dünya İslam Sağlık Birliği’nin kurulmasının esas amacı Filistin davasıdır. Filistin ve Gazze, Talut ve Calut’tan bu yana hak-batıl mücadelesinin savaş alanı olagelmiştir. Son 75 yıldır bölgeyi zulüm, işkence ve katliama boğmuş durumdadır. 2010 yılında İsrail’in Gazze saldırıları sürecinde Sağlık-Der ekibi olarak gittiğimiz Gazze’den dönüşte Kahire’de buluştuğumuz Arap Doktorlar Cemiyeti heyeti Müslümanların dağınık halde olması nedeniyle yeterince ve etkin biçimde yardım edemediklerini ve bu tür organizasyonları koordine edecek dünya çapında bir yapıya büyük ihtiyaç olduğunu bizimle paylaşmıştı. Dünya Müslümanlarının sancaktarlığını yapma konusunda Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın yetiştirdiği bir birey olarak Dr.Kasım Sezen’in öncülüğünde bir yapılanmaya gidilmesini ve kendilerinin de destek olacaklarını ifade etmişlerdi. Türkiye’ye dönüşte merhum Necmettin Erbakan ve cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yapılan istişareler sonucunda 2016 yılında dünyanın 65 ülkesinden toplam 400 delegenin katılımıyla Dünya İslam Sağlık Birliği kurulmuştur ve halen 96 ülkede faaliyet göstermektedir.
Şu an devam eden Filistin-İsrail savaşında mazlum Filistin halkının yardımına koşuyoruz ve tüm İslam âleminde doktorlar, sağlık personeli ve insan hakları savunucularının Gazze ve Filistin’de bir canı hayata tutundurmayı arzuladıklarını biliyoruz.
Bizler, Peygamber Efendimizin(s.a.v.) “Bir kötülüğü görürseniz elinizle düzeltin, buna gücünüz yetmezse dilinizle düzeltin, buna da gücünüz yetmezse kalbinizle buğz edin” sözü gereği madden ve manen, tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ifade ediyor ve Mısır hükümetinin Refah kapısından girişe izin vermesi halinde Gazze’ye girmek üzere hazır olarak bekliyoruz.
Enerji ve yakıt girişi sağlanmaksızın, kısıtlı tıbbi malzemelerle/cihazlarla, bombardımanlar altında, su ve gıda dâhil zaruri ihtiyaçların karşılanmadığı hastanelerde, anestezisiz ameliyatlar yapılır olmuş ve en son kuvözdeki bebeklerin elektrik ve oksijen kesintisi nedeniyle solunum cihazlarından ayrılması ile asla affedilmeyecek yeni bir savaş suçu işlenmiştir. Ambulanslar bombalanmış, siviller olay yerinde ölmeye mahkûm edilmiştir. Onurlu hekimlik görevini yürüten ve kahramanca mesleklerini uygulayan ‘beyaz bayraklı’ hekimler ve cefakâr yardımcı sağlık personelleri de bu barbarlıktan nasibini almış ve yüzlerce kayıp verilmiştir. Tüm bu kahraman meslektaşlarımıza selam ve dualarımızı iletiyoruz. Buna karşın Gazze’de hastanelerin havaya uçurulmasını isteyen 100 İsrailli doktorun, meslektaşımız olmasından ötürü utanç duyuyoruz.
Fosfor bombası dâhil binlerce bombayla harabeye dönen Gazze’de insanlar ve diğer canlılar enkaz altında kurtarılamadan ölmekte, şehit edilenlerin naaşlarının toplanmasına bile izin verilmemektedir. İnsanların su, elektrik ve yiyeceğe ulaşmaları engellenmekte, diğer ülkelerden gönderilen yardım tırları sınırda bekletilmektedir. Atık suların sokaklara karıştığı bölgede, sokak hayvanlarının naaşlara saldırdığı hastane başhekimi tarafından bildirilmiştir. Bir milyon insanın göç etmek zorunda bırakıldığı yollarda Gazze’lileri bulaşıcı hastalık riski ve işgalci İsrail askerlerinin saldırısı gibi tehlikeler beklemektedir. Tarihte Nazi Almanya’sında görülen soykırım, farklı yöntemlerle işgalci İsrail tarafından uygulanmaktadır.
Sebebi ne olursa olsun bu insanlık suçları hem toplum vicdanında hem de savaş hukuku kurallarına göre affedilemez. Bu soykırımı hiçbir gerekçe haklı gösteremez. Biz WIHU duyarlı hekimleri olarak Filistin halkının izzetli direnişine destek veriyor, tüm dünyayı vicdani bir tavır almaya davet ediyoruz. İnsan hayatının kutsallığını koruma misyonu temelinde bu vahşete sessiz kalmayıp bir insan dahi öldürüldüğünde bütün insanlığın öldürüldüğünü haykırmaya devam edeceğiz.
Bu duygu ve motivasyonla gerçekleştirdiğimiz 8.Dünya İslam Sağlık Şurası’nda aşağıdaki noktaları özellikle vurgulamak isteriz:
1) İslam Dünyası tüm gücünü seferber ederek Gazze’ye acilen kapsamlı bir insani ve tıbbi yardım göndermelidir.
2) Dünya genelinde Yahudi sermayesine yönelik başlatılan boykot, amacına büyük oranda ulaşmış ve Siyonist sermayeye ciddi bir darbe vurmuştur. Bu boykot artarak devam etmeli, hiçbir Müslümanın evine Siyonist grupların ürettiği ürünler girmemeli ve alternatif ürünler İslam ülkelerinin iş birliğiyle üretilmelidir.
3) Dünya İslam Sağlık Birliği inisiyatifiyle başlatılan gönüllü sağlık personeli seferberliği tüm İslam dünyasını kapsayacak şekilde genişletilmeli ve hasta ve yaralı Filistinlilerin yardımına koordineli bir şekilde bir an önce koşulması sağlanmalıdır.
4) 7 Ekim’den bu yana İsrail tarafından sürdürülen soykırım ve saldırıların dünya kamuoyunda sürekli gündemde tutulması ve yardım faaliyetlerinin sürekli ve ihtiyaca binaen yapılandırılarak devam ettirilmesi için çaba gösterilmelidir.
5) İnsanlık suçu işleyenlerin cezalandırılması için uluslararası kuruluşlar nezdinde gereken faaliyetlerin yapılması için ilgili mercilerle temas sağlanmalıdır. Sebebi ne olursa olsun, bu suçlar asla affedilemez niteliktedir. Dünya İslam sağlık Birliği olarak haklı davasında Filistin direnişine destek veriyoruz, tüm dünyayı vicdani bir tavır almaya davet ediyoruz.
6) Filistinli sivillerin yaşam haklarının korunması, gerekli yaptırımlar etkin biçimde uygulanarak ateşkesin sağlanması ve savaşın durdurulması, sınır kapılarının açılarak ihtiyaç duyulan maddelerin tedariğinin sağlanması, yararlıların mümkünse yerinde, değilse yakın ülkelere transfer edilerek tedavilerinin sağlanmasını talep ediyoruz.
7) Soykırım ve katliam karşıtı eylemlerin ülke sınırı gözetmeksizin tüm meslektaşlarımız tarafından artarak devam ettirilmesini diliyoruz. Sağlık gönüllüleri olarak biz üzerimize düşen tarihi sorumlulukları yapmaya hazırız.
Dünya İslam Sağlık Birliği gönüllüleri olarak bu amaçla üzerimize düşen tüm adımları gecikmeden atmaya hazır olduğumuzu ifade etmek isteriz. Savaş halinde dahi dokunulmazlığı olan hastanelerin, hastaların ve sağlık personelinin saldırıya maruz bırakılması kabul edilemez!
Dünya İslam Sağlık Birliği olarak tarihin omuzlarımıza yüklediği sorumluluk bilinciyle yakın bir coğrafyada, Filistin toprağı Gazze’de yıllardır devam etmekte olan “soykırım” a sessiz kalmamız mümkün değildir.
Saldırılarda hayatlarını kaybeden tüm sağlık çalışanlarına ve Filistinli kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Her ne gerekçeyle olursa olsun, sağlık kuruluşlarının bombalanmasını ve hastaların, yaralıların, sağlık personelinin öldürülmesini kabul etmiyoruz, İsrail’in bu katliamlarının bir an önce son bulmasını temenni ediyoruz.
Bu katliamlarına bir an önce son bulması için gerekli tedbirlerin alınmasını vicdan sahibi tüm ülkelerden bekliyoruz. Tüm dünya ülkelerinin sağlık çalışanlarına, Tıp fakültelerine, dünya sağlık örgütüne, insan hakları savunucularına ve vicdan sahibi tüm toplumlara İsraile gerekli yaptırımları uygulayarak bu barbarca katliamları durdurmasını sağlamalarını bekliyoruz.
Bu duygularla hepinizi en içten duygularla selamlıyor ve kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
WORLD ISLAMIC HEALTH UNION, WIHU’23, ALGERIA CONGRESS
8. WORLD ISLAMIC HEALTH SHOURA
FINAL DECLARATION
Dear participants
May Allah's peace, mercy and blessings be upon us...
We are honored and delighted to hold our World Islamic Health Union 2023 Congress in Algeria between 14-16 December 2023. On this occasion, I would like to express my gratitude to the President of Algeria, Mr. Abdel Majid Tebbun, for his support to our congress.
I would like to express my respect and affection to the members of the host Najda Association, especially its president Dr. Muhammad Gharbi. From Turkey, I bring the blessings of our president Mr. Recep Tayyip Erdoğan and the greetings of the Turkish people.
Unfortunately, we are holding this congress with great sadness. Hundreds of people are being massacred every day in Gaza and all over Palestine, women, children and the elderly. Israel bombards houses, health facilities, places of worship, ambulances and throws patients out of hospitals. Hospitals and health institutions are deprived of medicine and medical supplies, and people are exiled in hunger and poverty.
As Muslim doctors and medical personnel, we strongly condemn this situation and the Israeli atrocities and call on international organizations to stop and hold Israel accountable for its crimes against humanity. Israel shoots hospitals and ambulances, disregarding the laws of war in the history of the world, and prevents the treatment of the sick and the useful. Israel and its supporters will never escape responsibility for these crimes against humanity.
The main purpose of the establishment of the World Islamic Health Union is the Palestinian cause. Palestine and Gaza have been the battleground of the struggle between right and wrong since Talut and Goliath. For the last 75 years, the region has been plagued by cruelty, torture and massacre. In 2010, during the Israeli attacks on Gaza, the delegation of the Arab Doctors Association, which we met in Cairo on our return from Gaza, where we went as Sağlık-Der team, shared with us that Muslims could not help sufficiently and effectively due to their dispersed state and that there was a great need for a worldwide structure to coordinate such organizations. As an individual raised by Prof. Dr. Necmettin Erbakan to be the standard-bearer of the Muslims of the world, they had expressed that a structure should be established under the leadership of Dr. Kasım Sezen and that they would also support it. As a result of consultations with the late Necmettin Erbakan and our President Recep Tayyip Erdoğan upon his return to Turkey, the World Islamic Health Union was established in 2016 with the participation of 400 delegates from 65 countries of the world and is currently active in 96 countries.
We are rushing to the aid of the oppressed Palestinian people in the ongoing Palestinian-Israeli war, and we know that doctors, health personnel and human rights defenders all over the Islamic world desire to save a life in Gaza and Palestine.
We express that we stand by our Palestinian brothers and sisters with all our means, materially and spiritually, in accordance with the words of the Prophet (PBUH) "If you see an evil, correct it with your hands, if you are unable to do so, correct it with your tongue, and if you are unable to do so, hate it with your heart" and we are waiting ready to enter Gaza if the Egyptian government allows entry through the Rafah gate.
In hospitals without energy and fuel, with limited medical supplies/devices, under bombardments, in hospitals where essential needs, including water and food, were not met, surgeries were performed without anesthesia, and most recently, a new war crime that will never be forgiven was committed when babies in incubators were separated from their respirators due to power and oxygen cuts. Ambulances were bombed and civilians were condemned to die on the spot. The 'white flag' physicians and heroic auxiliary health personnel, who carried out the honorable duty of medicine and heroically practiced their profession, were also affected by this barbarism and hundreds of casualties were suffered. We send our greetings and prayers to all these heroic colleagues. On the other hand, we are ashamed that 100 Israeli doctors who wanted hospitals in Gaza to be blown up are our colleagues.
In Gaza, which has been devastated by thousands of bombs, including phosphorus bombs, people and other living beings are dying under the rubble without being rescued, and the bodies of the martyred are not even allowed to be collected. People are prevented from accessing water, electricity and food, and aid trucks sent from other countries are kept waiting at the border. The chief physician of the hospital reported that stray animals attacked the bodies in the region where waste water mixes with the streets. Dangers such as the risk of infectious diseases and attacks by the occupying Israeli soldiers await the people of Gaza on the roads where a million people are forced to migrate. The genocide seen in history in Nazi Germany is practiced by the occupying Israel with different methods.
Whatever the reason, these crimes against humanity cannot be forgiven both in the public conscience and according to the rules of the law of war. No justification can justify this genocide. As WIHU sensitive physicians, we support the dignified resistance of the Palestinian people and invite the whole world to take a conscientious stance. On the basis of our mission to protect the sanctity of human life, we will not remain silent about this atrocity and we will continue to shout that when even one human being is killed, all humanity is killed.
With this feeling and motivation, we would like to emphasize the following points at the 8th World Islamic Health Council:
1) The Islamic World should mobilize all its power and send a comprehensive humanitarian and medical aid to Gaza urgently.
2)The worldwide boycott of Jewish capital has largely achieved its goal and dealt a serious blow to Zionist capital. This boycott should continue, no Muslim should be allowed to buy products produced by Zionist groups and alternative products should be produced in cooperation with Islamic countries.
3) The mobilization of volunteer medical personnel initiated by the World Islamic Health Union should be expanded to cover the entire Islamic world and it should be ensured that the sick and wounded Palestinians are helped in a coordinated manner as soon as possible.
4) Efforts should be made to keep the genocide and attacks carried out by Israel since October 7 on the agenda of the world public opinion and to continue the aid activities continuously and structured according to the needs.
5) Contact should be made with the relevant authorities to take the necessary actions before international organizations to punish those who commit crimes against humanity. Whatever the reason, these crimes are never forgivable. As the World Islamic Health Union, we support the Palestinian resistance in its just cause and invite the whole world to take a conscientious stance.
6)We demand the protection of the right to life of Palestinian civilians, a ceasefire and cessation of hostilities through the effective implementation of the necessary sanctions, the opening of border crossings to ensure the supply of the necessary materials, and the treatment of the wounded on the spot if possible, if not, by transferring them to nearby countries.
7) We hope that the actions against genocide and massacres will be continued by all our colleagues regardless of country borders. As health volunteers, we are ready to fulfill our historical responsibilities.
As volunteers of the World Islamic Health Union, we would like to express that we are ready to take all the steps that fall on us for this purpose without delay. It is unacceptable that hospitals, patients and health personnel, which have immunity even in times of war, are subjected to attacks!
As the World Islamic Health Union, with the awareness of the responsibility that history has placed on our shoulders, it is not possible for us to remain silent about the "genocide" that has been going on for years in Gaza, the land of Palestine, in a nearby geography.
We wish Allah's mercy to all health workers and our Palestinian brothers and sisters who lost their lives in the attacks and patience to their relatives. We wish a speedy recovery to the wounded. We do not accept the bombing of health institutions and the killing of patients, wounded and health personnel for any reason whatsoever, and we hope that these massacres by Israel will end as soon as possible.
We expect all countries of conscience to take the necessary measures to end these massacres as soon as possible. We expect all health workers, medical faculties, the world health organization, human rights defenders and all societies of conscience to impose the necessary sanctions on Israel to stop these barbaric massacres.
With these feelings, I greet you all with the most sincere feelings and wish our congress to be auspicious.
Bakmadan Geçme





