- Haberler
- EHL-İ SİYASETE TAVSİYEMİZDİR!
EHL-İ SİYASETE TAVSİYEMİZDİR!
(Dil belası!) olarak tanımlanan çok isabetli bir özdeyişimiz vardır.Gerçekten, kişi en çok dilinin belasından çeker.
(Dil belası!) olarak tanımlanan çok isabetli bir özdeyişimiz vardır. Gerçekten, kişi en çok dilinin belasından çeker. Yine tasavvufla ilgili önemli bir deyim vardır. (Eline, beline, diline hâkim ol!) denilir. Dil konusunda bir uyarı da, (Eliyle düşen kalkar, diliyle düşen kalkamaz!) şeklinde söylenmiştir.
Yüce Allah (Celle Celelühü) insana iki kulak, bir dil vermiştir. Bunun hikmeti iki dinleyip bir konuşmak olarak yorumlanır. Velhasıl, kişinin diline sahip olmasının önemini anlatan söylemlerin sınırı yoktur!
Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed’de (O’na al ve ashabına salat ve selam olsun) birçok hadis-i şeriflerinde kişinin diline hâkim olmasının önemine vurgu yapmıştır. Dili, yırtıcı bir hayvana benzeten Peygamber Efendimiz, serbest bırakılırsa, sahibini parçalayacağını belirtir. Çok konuşanın dili sürçer. Hata üstüne hata yapar. Dilini koruyan, dinini de korumuş olur. Olur olmaz konuşanlar için (Dili uzun) deyiminin kullandığını da anımsatalım.
Hazret-i Ebubekir’in, konuşmamak için dilinin altına taş koyduğu, böylece, kendisini boş sözler konuşmaktan alıkoyduğu rivayet edilmiştir. Yüce Allah’ın boş konuşanı sevmediği hadislerle vurgulanmıştır.
Kur’an-ı Kerim’de mealen: (Sadaka vermek, iyiliği emretmek ve insanların arasını bulmak hariç, konuşmakta, fısıldaşmakta hayır yoktur) buyrulmaktadır.
(Ya hayırlı şeyler söyle, ya da sus!) sözünün hikmetini de bilmeliyiz. Dilimizin belasından kendimizi kurtarmalıyız.
Böyle bir yazı yazmak nereden icap etti derseniz, ehl-i siyasete bakıyoruz da, HASIM gibi gördükleri diğer siyaset erbabına etmedikleri hakaret kalmıyor. Sonra, bir şekilde barışıyor ve birbirlerini kucaklamağa başlıyorlar. Ancak, diğer siyasi rakipleri geçmişte konuştuklarını anımsatarak bu yüzde yüz dönüşün hikmetini(!) haklı olarak sorguluyorlar. İnkâr etmek de mümkün değil. Çünkü günümüzde hemen-hemen bütün konuşmalar videolara kaydedilmekte, televizyonlarda veya sosyal medyada yayınlanmaktadır.
Siyasilere tavsiyemizdir. Bugün hasım gibi gördükleri siyaset erbabının ne aleyhlerinde, ne de leyhlerinde konuşurlarken ileri gitmesinler. Yarın ne olacağı belli olmaz, kendilerini kendi dilleriyle zora sokmasınlar:
ANEKDOT
Küfürbaz biri, bir şeyhe intisap ederek tövbe etmiş, ancak tövbe ederken, bu kusurunu şeyhine açıklayarak, yardımcı olmasını istemiş. Şeyh Efendi de, kendisine bir bakla vererek, dilinin altına koymasını, küfür edeceği zaman, baklanın öne çıkarak, kendisine tövbesini anımsatacağını söylemiş. Mürit de böyle yapmış. Gerçekten de, küfür edeceği zaman, dilinin altındaki bakla dilinin üzerine çıkarak uyarı görevini yapıyormuş.
Gel zaman, git zaman şeyh müritleriyle birlikte yaya olarak bir yerden bir yere giderlerken, aniden yağmur bastırmış. Bir an evvel menzile ulaşmak için adımlarını hızlandırmışlarken, kadının biri pencereden Şeyh efendiye seslenmiş ve durmasını istemiş. Şeyh Efendi de, önemli bir sorun olduğu düşüncesiyle, müritleriyle birlikte yağmur altında uzun bir süre beklerken ve sırılsıklam olmuşlarken kadın bir daha pencereden görünmüş ve:
-Artık gidebilirsiniz! demiş!
Kadının bu hareketine anlam veremeyen şeyh, durdurulmalarının sebebini sorunca kadın:
-Kümesteki tavukların altına yumurta koydum. Bir sarıklı geçerse, yumurtalardan biri horoz olurmuş diye duymuştum. Sizi onun için durdurdum.
Kadının bu cevabına hayli öfkelenen Şeyh yanındaki küfürbaz müridine söylenmiş:
-Dilinin altındaki baklayı çıkarmanın tam zamanıdır!
TAŞLAMALAR
YILLARDAN BERİ SİİRT
DEMİRKIRAT İSTİYOR
“KARA TREN GELMEZ M’OLA”
TÜRKÜSÜNÜ SÖYLÜYOR
SİİRT’İ ÇIKMAZ SOKAK
KONUMUNDAN KURTARIN
HEMEN BU GÜN BAŞLANSIN
ÇOK GEÇ OLACAK YARIN
65 YILDAN BERİ
KURTALAN’DA MIHLANDI
BİR DE BAKACAĞIZ Kİ
DEMİRKIRT ŞAHLANDI
KURTALAN EKSPRESİ
HABUR’A KADAR GİTSİN
SİİRT’İN ÇIKMAZ SOKAK
KONUMU DA DEĞİŞSİN
Bakmadan Geçme





