- Haberler
- Siirt Haber
- Ekmen: 'Esat Oktay Yıldıran'ın Adının Bir Okula Verilmesi Akıl Tutulmasıdır' (VİDEOLU HABER)
Ekmen: 'Esat Oktay Yıldıran'ın Adının Bir Okula Verilmesi Akıl Tutulmasıdır' (VİDEOLU HABER)
Ekmen, 'Ölümünden sonra Meclis'te yapılan tartışmalarda, bu kişinin işkenceci yönü Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarına geçiyor.Tescilli bir işkencecinin, hakkında onlarca kitap yazılmış, yüzlerce hatırat ve anekdot bulunan bir kişinin, isminin bir
Ekmen, “Ölümünden sonra Meclis'te yapılan tartışmalarda, bu kişinin işkenceci yönü Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarına geçiyor. Tescilli bir işkencecinin, hakkında onlarca kitap yazılmış, yüzlerce hatırat ve anekdot bulunan bir kişinin, isminin bir İlköğretim okuluna verilmesini hangi akılla izah edebiliriz?” diye sordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ilan edilen Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi’nin bir hafıza müzesine dönüştürme çalışmalarını hatırlatan Ekmen, Cezaevinin tekrar işkencelerle gündeme gelmesindeki çelişkiyi şöyle dile getirdi:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Sayın Mustafa Yeneroğlu iken, bir alt komisyon kurularak, bu cezaevindeki bütün işkence ve insanlığa aykırı fiiller kayıt altına alınmıştır. Şimdi böyle bir durumda, bu ismin bu okula verilmesi, Kaymakamlığın ve Valinin buna onay vermesi üzerine, bir de bunun için özel bir tören yapılması, akla ve vicdana sığar mı acaba? AK Parti'nin Kürtlere vermiş olduğu sıcak mesajların karşısında bunu nereye oturtacağız acaba?”
“Bu ikinci bir Mustafa Muğlalı Paşa olayıdır.” diyen Ekmen, Muğlalı’yı şu sözlerle hatırlattı: “Mustafa Muğlalı Paşa olayı nedir? 1943 yılında, kaçakçı olduğu iddiasıyla 33 kişiyi bu Paşa öldürüyor. Tek parti döneminde yargılanamıyor. Demokrat Parti döneminde bu kişi yargılanarak ceza alıyor. Ancak daha sonra bir darbeden sonra, adeta intikam alır gibi, bu 33 kişinin katledildiği yere çok yakın bir noktada, Mustafa Muğlalı Paşa'nın ismi, Özalp’ta bir askeri garnizona veriliyor. Eski Milli Eğitim Bakanımızdan Hüseyin Çelik'in ısrarlı takibi sonucunda, Muğlalı Paşa'nın ismi 2011 yılında o garnizondan kaldırılmıştı.”
DEVA Partili Ekmen, Yıldıran’ın da isminin daha önce İstanbul’da bir parka verildiğini fakat gelen tepkiler üzerine 2010 yılında kaldırıldığını hatırlattı. Dolayısıyla bu olayın bilinmeyen bir şey olmadığını ve burada bir kasıt olduğunun altını çizen Ekmen, konuşmasını şöyle bitirdi:
“Türkiye'de siyaset ve devletle az buçuk ilişkili olan herkesin bildiği bir mesele. Bu, bir akıl tutulmasıdır, bu bir bir vicdan tutulmasıdır ve bu kabul edilemez. Behemehal bu isim bu okuldan kaldırılmalı ve kaldırılmakla yetinilmemeli; bu süreci yürütenler hakkında idari tahkikat yapılmalıdır.”
[video width="1280" height="720" mp4="https://siirtgazetesi.com.tr/wp-content/uploads/2023/12/Bir-okula-Esat-Oktay-Yildiran-adi-verilmesi-hakkinda.mp4"][/video]
EKMEN:
“HAMASETİ BIRAKIN, MİLLETİN DERDİNE DEVA OLUN”
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, bütçe maratonunun son gününde TBMM Genel Kurulu’nda AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun sataşması üzerine kürsüye çıkarak hükümeti temsil edenlere, AK Parti milletvekillerine ve grup başkanvekillerine Türkiye’deki sorunları neden konuşmadıklarını sordu.
Ekmen, “Bütçe demek, iktidar partisinin milletimize sunduğu vizyonu ortaya koyması demektir. Bütçe demek muhalefetin bu vizyona katkıda bulunması demektir.” diyerek; İktidar temsilcilerinin bütçe adına tek söz söylemezken, hamaset dolu sözler sarf ettiklerini belirtti. Ekmen, “Grup Başkanvekilinin konuşmasını üç kelimeyle özetleyin derseniz; hamaset, hamaset, hamaset deriz, ama şu anda hamaset yapmanın ne yeri ne de zamanıdır.” dedi.
Son terör saldırıları ile ilgili kapalı da olsa özel bir oturum yapılması yönünde muhalefet partilerinin bir talebi olduğunu; terörle mücadeleyi, operasyonel hataları, işlerin neden buraya vardığını veya buradan bir dönüş olup olamadığını konuşmak istediğini söyleyen Ekmen, şunları ifade etti:
“Şimdi, Sayın Grup Başkan Vekili, elbette, 7.500 lira maaş alıp 8 bin lira kira ödeyen ama Sayın Cumhurbaşkanına ulaşamayan emekliler hakkında konuşamazdı. Sayın Grup Başkan Vekili intihar eden öğrenciler hakkında da konuşamazdı. Sayın Grup Başkan Vekili Mersin'de, Adana'da bahçede kalmış narenciye hakkında konuşamazdı. Ama kendisi bir hukukçu, şu iki konuda konuşabilirdi: Birincisi, Hâkim Savcılar Kurulu rüşvet iddiaları nedeniyle kararname yayınladı. Arkadaşlar, rüşvet almanın suçu yer değişikliği. Hukuk devletinin geldiği nokta bu. Bizzat AK Partili dostlarımızın da içinde olduğu avukat arkadaşlar İsrail'in savaş suçları aleyhine suç duyurusunda bulundular. Buradan Uluslararası Ceza Mahkemesine heyet gönderiyorsunuz ama Adalet Bakanı bir savcıya bu suçların soruşturulması için talimat dahi vermiyor. Bir hukukçu olan Sayın Grup Başkan Vekili hiç olmazsa yargıdaki kokuşma ve İsrail mevzusunda konuşabilirdi, bunlar hakkında da konuşamadı.”
Ekmen, İktidarın sadece hamaset yaptığını belirterek; “Bu millete sizden DEVA olmaz.” diyen Akbaşoğlu’na şu cevabı verdi: “Bu millete bizden deva olup olmayacağını en iyi sizin takip ettiğinizi, Külliye'deki çalışma gruplarının eylem planlarımızı didik didik okuduğunu biz de biliyoruz, bürokratlarınız da biliyor, hiç merak etmeyin.”
DEVA Partili Ekmen, bu durumdan şikayetçi olmadıklarını, ortaya ürünlerini koyduklarını ve iktidarın da faydalanmasından memnun olduklarının altını çizerek; Bütçe görüşmeleri hamaset yeri değil, milletin derdine deva olma yeridir dedi.
https://youtu.be/aGsxeebot_c
Bakmadan Geçme





