ENGEL SİZSİNİZ!..

Taşına, toprağına, bayrağına kurban olduğum memleketimin üç dilli kardeş şehrimin güzel insanlarına selam ve saygılarımla…

Malumunuz olduğu üzere  her sene 10-16 Mayıs haftası engelliler haftasıdır.. Ülkemizin ve Dünyanın çok önemli konularından biridir ve çok önemlidir, zira sadece ülkemizde 6-7 milyon arası engelli olduğu belirtiliyor.. Tam net rakam bilinmemekle birlikte maalesef durum bu.. Bunların çeşitlemeleri ise görme engelli, işitme engelli, fiziksel engelli, zihinsel engelli ve bedensel engellilerle birlikte daha birçok engel sıralayabiliriz ki, saymakla bitmez.. Peki toplumun yargısı ne diye sorarsanız, bir engelli gördüğümüz zaman içimiz acıyor ve sadece Allah şifa versin diyoruz.. Peki hiç her birimizin bir engelli adayı olduğunu aklımıza getiriyor muyuz? Tabii ki vardır üstelik, ailesinde engeli olan bir üyesi var ise gerçekten çok zor.. Allah yardım etsin hem engelliye hem de bakana..

Engelin durumuna göre yıllarca yatağa bağlı olanları ve onlara bakanları söylemiyorum bile, aile olarak eliniz kolunuz bağlıdır.. Sosyal hayatınız tamamen evdeki engelliye bağlıdır, üstelik geçim sıkıntısı çekiyor iseniz gerçekten Allah yardım etsin.. Biz sağlıklı insanlar bunun hikmetini bilip ne kadar şükretsek azdır.. Peki elimizden bir şey geliyor mu? elbette herkes kendince bir şey yapabilir, en azından bu mübarek ramazan ayında yapacağımız hayırları önce engelli ihtiyaç sahibi aileleri kollayarak yapabiliriz, acizane yıllar önce radyoda sunuculuk yaptığım yıllarda görme engellilere kitap okudum ve onların dünyasında bulundum, kendilerini yakından tanıma olanağı buldum.. İstanbul Altı Nokta Derneği Başkanı sevgili Murat Demirok başkan gibi doğuştan olmayan, çocukken hastalık geçirip sonra kör olan Murat başkan ve niceleri.. Onlarda beni çok sevdiler, benim onları sevdiğim gibi.. Özellikle gurur duyarım, beni onur üyesi seçmişlerdir.. Şimdiki başkan sevgili Ziya gibi başarılı bir psikolog, aynı zamanda lise öğretmeni birçok kendini bırakmamış, engeline rağmen bunun üstesinden gelmiş saygıdeğer insanlar.. Peki herkes bu kadar şanslı mı? değil elbette.. Zaten eskiden aileler kaderine razı olup birçoğuna eğitim bile aldıramamıştı.. Şükür ki son yıllarda bu konuda gerçekten çok önemli çalışmalar var.. Her şey yoluna girdi mi? hayır elbette ama, yiğidin hakkını verelim, son on senedir engellilere iş istihdamı Türkiye'nin yüz senede aldığı istihdamdan fazladır.. Eğitimde böyle, şimdi her şehirde olmasa bile özel eğitim okulları birçok yerde var.. Çocuklar ve özellikle gençler bilgisayar ile birçok bilgi sahibi oluyor ve sosyal yaşama entegre olabiliyorlar, hep beraber gördük, çok yakın zamanda ampute milli takımımıza tüm ülke nasıl sahip çıktık ve bu şekilde birçok spor ve sanat faaliyetlerini birlikte götürüyor, makus talihlerini yenmeye çalışıyorlar.. Üstelik son yıllarda bakıma muhtaç ağır engellilere devlet tarafından maaş bağlanmış ve ailede bakan yükümlü kimse ücretlendirilmiştir, vesile olanlardan Allah razı olsun.. Sosyal devlet sorumluluğu açısından örnek bir tutum.. Peki herkes alabiliyor mu? elbette hayır.. İşte onun için bize düşen acımak değil, yardımcı olmaktır ve hiç bir şey yapamıyorsak bile engel biz olmayalım…

Acımak yerine empati yapalım, biz olsaydık, tabii ki olabiliriz.. Bir trafik kazası veya her ne olacaksa bizi de bir anda engelli bir birey haline getirebilir.. Ne oldum dememeli, herhalde buraya uygun düşer.. Kimse istemez lakin, başa gelince yapılacak çok şey var.. Bu vesile ile rahmete gitmiş değerli müzik adamı kibar, saygıdeğer kardeşim Murat Göğebakan’la bir ödül töreninde kendisine verdiğim ödülü hatırlıyorum.. Şöyle demişti rahmetli; hiç bir şey yapamazsanız, engel olmayın.. Allah rahmet eylesin, onun gibi nice değerli tüm ölmüşlerimiz Allah'a emanet olun..

Siirt Vakfının Engelliler Günü için düzenlediği etkinlikten... Aydın Sevinç ve merhum Murat Göğebakan...