ESAD KONUSUNDA MAKARAYI BAŞA SARMAK!

Türkiye, İran, Irak (Merkezi Hükümeti), Suriye (merkezi Hükümeti) ve Rusya’nın işbirliğiyle, ABD’nin Ortadoğu’dan tasfiye edileceğine ve pılını-pırtını toplayıp çekip gideceğine neredeyse inanmağa başlamıştık. Ancak,  AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın,

(ESAD BİR TERÖRİSTTİR)

demesi,

(pişmiş aşa su katmak)

veya

(makarayı başa sarmak)

deyimlerini çağrıştırdı.

Erdoğan’ın, hafta içinde gittiği Tunus’ta mevkidaşı Tunus Cumhurbaşkanı El-Baci Kaid El-Sibsi ile yaptığı ortak basın  açıklamasında bir gazetecinin sorusu üzerine,

"Suriye'de Esad'la yürümek kesinlikle mümkün değildir. Ne için? 1 milyona yakın vatandaşını öldürmüş olan bir Suriye'nin başkanıyla nasıl olacak da geleceği kucaklayacağız? Suriye'nin halkı böyle birisini başında görmek ister mi? Çünkü Esad, kesinlikle açık ve net söylüyorum, devlet terörü estirmiş aslında bir teröristtir"

demesi gerçekten şaşırtıcı oldu.

Şunu kabul etmek gerekir ki, Türkiye’nin çıkarı, Esad’la işbirliği yapmaktan geçer.

(Düşmanımın düşmanı, dostumdur)

deyiminden yola çıkarak Suriye Cumhurbaşkanı Beşer Esad’ın (YPG’yi ve PYD’yi terörist unsurlar olarak) gördüğüne ilişkin açıklamalarını anımsayalım. Bizim Suriye’de, ABD’nin desteğiyle Türkiye sınırında bir koridor oluşturmağa çalışan YPG ve PYD ile mücadelede başarılı olmamız için, Suriye’deki Esad güçleriyle işbirliği içinde olmamız şarttır. Bu işte destekçilerimiz olan Rusya, İran ve Irak merkezi hükümetlerinin de görüşleri budur. Esad’ın Türkiye’ye karşı ne bir düşmanlığı ne bir toprak talebi vardır.

Ortadoğu’da sürüp giden ve Suriye’de yoğunlaşan iç savaşın müsebbibi de Esad değil, ABD’dir. Suriye’de iç savaşı tahrik eden, sürdüren ve ikinci bir İsrail kurdurmak hevesinde olan ABD’nin kendisidir. Suriye’deki katliamların ve göçlerin baş sorumlusu da bu süper güçtür.

Ortadoğu’daki 5’li ittifaka (Türkiye, İran, Irak, Suriye) en çok öfkelenen, çıkarlarını kaybetmek ve Büyük Ortadoğu Projesinin bu ittifak sebebiyle akamete uğrayacağını anlayan ABD iken, biz neden Esad’ı

(TERÖRİST BAŞI)

ilân ederek, beşli ittifaka çomak sokalım.

Peki, Suriye Cumhurbaşkanı Beşer Esad terörist de, Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde soykırım ve savaş suçlarından hüküm giymemiş mi. Yani, El Beşir, müseccel bir suçlu konumundayken, Türkiye’nin çıkarları gereği O’nu ziyaret ediyoruz da, suçu müseccel olmayan Esad’ı neden terörist başı ilân ediyoruz. Bu durumda, bir çelişki yok mu!

Elbette, Türkiye milli çıkarları gereği Sudan Başkanı El Beşir’e dost elini  uzatmalıdır. Aynı şekilde, yine milli çıkarlar gereği, Suriye Başkanı Beşar Esad ile en azından arayı bozmamalıdır. Türkiye’nin milli çıkarları bundadır.

Bakın uyanık ABD’ye. Bir terörist örgüt olan PYD/YPG’ye nasıl destek veriyor ve (Benim Suriye’deki kara gücüm) diyor. Türkiye YPG için ne kadar (Terörist örgüt, PKK’nın ikiz kardeşi) derse desin, ABD, bu terör örgütüne silah yardımını yine de sürdürüyor.

Terörist başı olup olmamasıyla uğraşmaktan çok, Türkiye’nin menfaatleri gereği, Esad’ın dostluğuna ihtiyacımız olduğunu anımsatmakla yetinelim…

ZENGİNLİK AKILLA OLSA, SANA ZIRNIK DÜŞMEZDİ

Siirtli Meczubun biri, çarşılarda, sokaklarda dolaşır:

-Akıl satıyorum, alan var mı!

diye bağırırmış.

Siirtli zengin bir tüccar, meczubu çağırmış, şaka yollu ve alaycı bir ifâdeyle:

-Aklı kaça satıyorsun?

demiş.

Meczup, cevap vermiş:

-Senin akla ihtiyacın yok! Çünkü, ŞANSIN var. ŞANSIN, aklının önüne geçmiş. Zenginlik, akılla olsaydı, sana zırnık düşmezdi!

TAŞLAMALAR

YENİ YILDA ÜMİTLER

PİYANGOYA KALMIŞTIR

VERGİLERDEN, ZAMLARDAN

VATANDAŞLAR YANMIŞTIR

YENİ VERGİLER GELİR

YENİ YILA  BİLİNİZ

YANDI MEMURLARIMIZ

VE YANDI EMEKLİMİZ

MAAŞ ZAMMI NE OLDU

BİR DE ONU SÖYLEYİN

ASGARİ ÜCRETLİYİ

VURUN VE SEPETLEYİN

YAĞDIRACAK ZAMLARI

NOEL BABA BİZLERE

BİZİM NOEL BABAMIZ

ERDOĞAN’DIR BİR KERE