ESKİ EVLER, SORUN OLMAYA DEVAM EDİYOR

Bazı sorunlar vardır ki toplumun tüm kesimlerince varlıkları kabul edilir, işin başında bulunan yetkililerde dahil olmak üzere.Ama, sorun o kadar büyümüş veya o kadar girift ve adeta bir kangren halini almış ki, içinden çıkılamaz hali görüldükçe kimse bu

Bazı sorunlar vardır ki; toplumun tüm kesimlerince varlıkları kabul edilir, işin başında bulunan yetkililerde dahil olmak üzere. Ama, sorun o kadar büyümüş veya o kadar girift ve adeta bir kangren halini almış ki, içinden çıkılamaz hali görüldükçe kimse bu sorunu çözmeye el atmıyor, atmaya cesaret edemiyor. Ama her fırsatta da bu sorun dile getiriliyor. Basın organlarında da, dost sohbetlerinde de bu konu sürekli gündemde.

Bu sorunlardan biri de eski evler sorunudur. Yıllardan  beri eski evler sorunu il merkezi başta olmak üzere Siirt genelinin önemli bir bölümünde söz edilen bir sorun. Bu sürenin son 20 yılına yakın bir bölümünde TOKİ devreye girsin mi,  girecekse ne zaman ve nasıl girecek tartışmaları ile geçti. Geçmiş  dönemlerde TOKİ’nin uygulama yapması amacıyla belediye yönetimleri tarafından çalışmalar başlatıldı. Konut sahipleri ile toplantılar düzenlendi ve konu  tartışıldı. Ancak, daha ilk toplantılardan itibaren bu konudan vazgeçildi.

Bunun başlıca nedeni TOKİ'ye devredilecek olan konutların mülkiyet sorunudur. Birçok konut birden çok kişinin mülkiyetinde. Bir bakıyorsunuz 50-60 metrekarelik ev, miras yoluyla 50-60 kişiye kalmış. Yani her bir varise bir metre kare alan bile düşmüyor. Üstelik bunların çoğu da yurdun ve hatta dünyanın dört bir tarafına dağılmış insanlar. Bazıları o konutta varis olduklarından bile haberdar değiller ve buna da tanık oldum.

Bunları bir araya getirmek ve uzlaştırmak mümkün değil. Deveye hendek atlatmak bile bundan daha kolaydır.  Bu nedenle başka çözüm yolları bulmak gerekiyor. Aklıma gelen ilk çözüm yolu da hızlı kamulaştırma yoluyla bu konut alanlarının kamulaştırılmasıdır. Konut alanı dedim çünkü çoğunluğu içinde oturulamaz hale gelmiş yıkıntı durumda. Bu yapılabildiği takdirde kısa bir sürede bir çözüm bulunabilir ve bu çözümü de uygulamak zorundayız.

Bekleyecek bir durum yok, tehlike kapıyla dayanmış ve bu evlerin oluşturduğu görüntü kirliliği bir yana içlerinde oturulması dahi tehlike arz ediyor. Önceki gün Şirvan’da meydana gelen göçükte yıkılan evin altında kalan insanlarımız oldu ve bizler bunlara bir yenilerinin daha eklenmesini istemiyorsak hemen harekete geçmeliyiz.

Bakmadan Geçme